16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5576 Karar No: 2020/5600 Karar Tarihi: 16.11.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/5576 Esas 2020/5600 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 04.05.2018 tarihli ve 2017/431 - 2018/155 sayılı kararında, sanıkların silahlı terör örgütüne üye oldukları gerekçesiyle mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edildiği için incelenerek sonuçlandırılmıştır. Sanıkların müdafiisinin duruşma istemlerinin reddedilmesi ve aynı avukat tarafından savunulmaları nedeniyle menfaat çatışmasının oluştuğu anlaşılmıştır. Bu sebeple, ortak müdafiler tarafından savunma yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Sanık ...'nın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek sanık ... ve müdafiinin tahliye taleplerinin reddine karar verilmiştir. 5271 sayılı CMK’nın 152. maddesi uyarınca dosya Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir. Kanun maddeleri TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 62, 53, 58/9, 63'dür.
16. Ceza Dairesi 2019/5576 E. , 2020/5600 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.05.2018 tarih ve 2017/431 - 2018/155 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Her iki sanık hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık ... ve sanıklar müdafiinin duruşma istemlerinin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı Kararında açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan ve askeri mahrem yapılanması kapsamında görev aldıkları iddia olunan ve karı koca olan sanıkların, soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliğinde birbirleriyle ilgili vermiş oldukları ifadeler, özellikle sanık ..."nın soruşturma aşamasında etkin pişmanlığa yönelik vermiş olduğu ek ifadesindeki beyanı nazara alındığında; aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle menfaat çatışmasının oluştuğu anlaşılmakla, sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafiler tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine aykırı davranılması, Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, sanık ..."nın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek sanık ... ve müdafiinin tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.