MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi kadastro müdürlüğü ve Hazine adına Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 13/10/2013 havale tarihli dilekçesi ile ... ilçesi ... köyünde bulunan ... parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, gerçekleştirilen 22/a çalışmalarında taşınmazın ... ada ... parsel olarak tespit edildiğini ancak taşınmazın arazi üzerindeki sınırları hiç değişmemesine rağmen taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı betonarme evin taşınmazın sınırlarının dışında bırakıldığını belirterek ... ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkındaki 22/a madde çalışmalarının iptalini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne; uygulama tespitinin iptali ile; 04/06/2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 551,61 m2 yüzölçümündeki bölümün ... ili ... ilçesi ... köyü ... mevki ... ada ... parsel sayılı uygulama parseline eklenmesiyle, ... ada ... nolu uygulama parselinin 1.807,38 m2 yüzölçümü olarak tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm kadastro müdürlüğü ve Hazine adına Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi uyarınca yapılan kadstro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1975 yılında, genel arazi kadastrosu ise 1978 yılında yapılıp kesinleşmiştir.
1) Eldeki dava 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmalara itiraza ilişkindir. Mülkiyete ilişkin konular 22/a çalışmalarının kapsamına girmez. Orman kadastrosu sınırları içerisinde olan yerlere ilişkin Orman Yönetimi her zaman dava açabilir. Bu yönde bir dava olmaksızın 22/a çalışmalarında taşınmazın orman kadastrosu sınırları içerisinde bulunan bölümünün parselin çapı içerisinden ifraz olanağı bulunmamaktadır. Bu durum 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesinin amacı ve bu maddeye dair yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazinenin bu yöndeki temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2) Kadastro müdürlüğü adına Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; ... Kadastro Müdürlüğünün davada taraf sıfatı yoktur, davanın kadastro müdürlüğü yönünden pasif taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kadastro müdürlüğü bakımından davanın kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmamakta olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle Hazine vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle; kadastro müdürlüğü adına Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 07/02/2017 günü oy birliği ile karar verildi.