Esas No: 2021/1048
Karar No: 2022/6051
Karar Tarihi: 24.05.2022
Danıştay 6. Daire 2021/1048 Esas 2022/6051 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/1048 E. , 2022/6051 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/1048
Karar No : 2022/6051
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) ... Bankası A.Ş.
VEKİLİ : Av. ..
3- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) ... İnşaat Turizm
Taşımacılık Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Odası (... Şubesi)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İli, Çankaya İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, eski ..., .... ve ... (yeni ...) parsel sayılı taşınmazlara ilişkin ... Bakanlığının ... tarih ve ... sayılı işlemi ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, planlama alanının üst 1/25.000 ölçekli nazım imar planında merkezi iş alanı işlevinde kaldığı, taşınmazın eski işlevi olan resmi kurum alanı işlevinin merkezi iş alanı tanımı içinde yer aldığı, bu bakımdan dava konusu imar planı değişiklilerinin üst ölçekli plan kararlarına uyum sağlamak amacıyla hazırlandığından söz edilemeyeceği, parsel bazında 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği yapılmasının, nazım imar planının mevzuatta tanımı yapılan genellik kavramına ve amacına aykırı olduğu, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince, plan değişikliğini zorunlu kılan koşulların bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelerle ortaya konulması gerektiği, dava konusu imar planı değişikliklerini zorunlu kılan herhangi bir teknik ve nesnel gerekçe bulunmadığı, öte yandan kamunun mülkiyetinde olan uyuşmazlık konusu alanın, kamusal kullanımdan özel kullanıma dönüştürülmesinin kamu yararına aykırı olduğu, sosyal ve teknik altyapı standardının düşürüldüğü anlaşıldığından, dava konusu imar plan değişikliklerinin mevzuata, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Dosyada düzenlenen bilirkişi raporunda her ne kadar plan değişikliğini zorunlu kılan teknik ve nesnel gerekçelerin olmadığı, ilk plana göre yapılaşma haklarının artması nedeniyle ilk plan kurgusunun bozulduğu belirtilmekte ise de; 1/25000 ölçekli nazım imar planında belirlenen merkezi iş alanı kullanımı ile uyumlu kullanım kararı getirildiği, halihazırda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün faaliyet gösterdiği binanın, planı onaylayan Bakanlık tarafından tahliye edilmesi öngörüldüğünden, plan değişikliğinin teknik ve nesnel gerekçelerinin bulunduğu, resmi kurum alanları sosyal donatı alanı kapsamında yer almadığından eş değer alan ayırma zorunluluğunun bulunmadığı, dava konusu plan değişiklikleriyle getirilen yapılaşma haklarının alanın yakın çevresindeki yapılaşma haklarına göre ayrıcalıklı bir durum oluşturmadığı, hatta alanın yakın çevresindeki yapılaşma haklarına göre daha düşük seviyede yapılaşma öngörüldüğü, yine cephe hattının plan paftası üzerinde gösterildiği, parselin arka tarafında yer alan çıkmaz yolun önceki planlama kararlarından beri var olduğu, buna karşılık, imar planı değişikliklerinde, yoğunluğun arttırılması veya kentsel ulaşım sistemini etkileyecek bir değişiklik yapılması halinde kentsel teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanması gerektiği, uyuşmazlıkta önceki planlara göre yoğunluk arttırıcı değişiklik yapılmamışsa da ...sayılı parsellerin tamamı ticaret+turizm alanına çevrildiğinden, bu işlev türünün doğal bir sonucu olarak mevcut trafik yoğunluğuna ek yük geleceği, bu yükün kentin önemli akslarından olan Dumlupınar Bulvarını ve dolayısıyla kentsel ulaşım sistemini etkileyeceği, bu nedenle kentsel teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanmadan onaylanan planlarda uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne ait hizmet binasının 45 yıldır kullanılan ve günümüz standartlarını sağlamayan bir bina olması nedeniyle davalı Bakanlık tarafından bu alandan taşınma kararı alındığı ve yeni bir bina ayarlandığı, bu doğrultuda taşınmazın ve bitişiğinde atıl vaziyette duran boş parselin beraber değerlendirilmek üzere ... Bankası A.Ş.'ye devredildiği, taşınmaz bundan sonra resmi kurum alanı olarak kullanılmayacağından, plan değişikliğinin teknik ve nesnel gerekçelere dayandığı, önceki imar planlarına kıyasla alan bütününde toplam inşaat alanının 54.475 m2'den 35.663 m2'ye düşürülerek yapı yoğunluğunun %36 oranında azaltıldığı, buna bağlı olarak alandaki kullanıcı yoğunluğunun da düşürüldüğü, dolayısıyla ulaşım ve teknik altyapı sistemi üzerindeki etkiler önceki plana göre iyileştirildiğinden, kentsel teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanmasına ihtiyaç bulunmadığı, öte yandan önceki imar planında inşaat alanının 29.650 m2'lik kısmının merkezi iş alanı işlevinde olduğu ve plan notlarında konut, rezidans gibi kalıcı nüfus getiren kullanımların da bu alanda yer alabileceğinin düzenlendiği, dava konusu plan değişikliği sonucunda gündüz nüfusunun azaltılmasının yanı sıra gece nüfusu da ortadan kaldırıldığından, ek trafik yoğunluğu etkisinin oluşmayacağı, planlama alanının, ana ulaşım aksları arasında, ayrıca toplu taşıma durakları ile metro duraklarının yakınında yer aldığı, Ankara'nın en erişilebilir noktalarından birisinde bulunduğu, çağdaş planlama yaklaşımlarından biri olan toplu taşımanın özendirilmesi yaklaşımı çerçevesinde konu ele alındığında, dava konusu taşınmaz gibi toplu taşımaya kolay erişilebilen noktalara yoğunluk ve kullanım çeşitliliği getirilmesinin olumlu bir planlama kararı olduğu, dava konusu alanının batısında yer alan ve önceki planda dönüş kurbu ile çıkmaz sokak olarak planlanan 15 metre genişliğindeki yolun dava konusu planlarla Dumlupınar Bulvarına bağlandığı, ayrıca planlama alanının kuzeyinde kalan ve çıkmaz sokak oluşturan 10 metre genişliğindeki yolun önceki planlardan beri var olduğu ve dava konusu planların onama sınırı dışında kaldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 29.10.2021 tarihli ve 31643 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 85 sayılı Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2. maddesi ile de aynı Kararnamenin 97. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" ibaresinin "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" şeklinde değiştirildiği görüldüğünden, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının davalı olarak belirlenmesi suretiyle işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava konusu planlama alanı 3 adet taşınmazdan oluşmakta olup, söz konusu taşınmazlardan 9.930,05 m2 büyüklüğünde olan ... parsel sayılı taşınmazın üzerinde mevcut durumda .... Müdürlüğüne ait hizmet binası yer almaktadır. Diğer ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar ise boş durumdadır.
Uyuşmazlık konusu taşınmazların kök parseli olan 20.219,45 m2 büyüklüğündeki eski .... ada, ... parsel sayılı taşınmaz, alanda yapılan parselasyon sonucunda oluşturulmuş olup "E:1.00 yapılaşma koşullarında yapı işleri 5. bölge müdürlüğü binası yeri" kullanımında kalmakta iken, ... Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarih ve .... sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli Eskişehir Yolu Kamu Kuruluşları Revizyon Nazım İmar Planı ile taşınmaza "E:2.00 yapılaşma koşullarında kentsel servis alanı" işlevi getirilmiştir.
Kök parselin 2010 yılında 2 kısma ifraz edilmesi sonucunda, üzerinde yapı olmayan 9.883,40 m2'lik kısımda ... parsel sayılı taşınmaz, üzerinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne ait hizmet binasının bulunduğu 10.336,60 m2'lik kısımda eski ... parsel sayılı taşınmaz oluşturulmuştur.
Devamında ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin yapılan -(dosyada tarih ve sayısına yönelik herhangi bir bilgi bulunmamaktadır)- imar planı değişikliği ile, anılan taşınmazın işlevi E:3.00, hmaks:serbest yapılaşma koşullarında merkezi iş alanına çevrilmiştir.
Eski 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ... Bakanlığının ... tarih ve E.... sayılı işlemi ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile kısmen E:2.50, h:serbest yapılaşma koşullarında resmi kurum alanı, kısmen teknik altyapı alanı işlevleri getirilmiş, bu doğrultuda yapılan ifraz işlemi sonucunda uyuşmazlık konusu 9.930 m2 büyüklüğündeki resmi kurum alanı işlevli ... parsel sayılı taşınmaz ile 406 m2 büyüklüğündeki teknik altyapı alanı işlevli ... parsel sayılı taşınmaz oluşmuştur.
Uyuşmazlık konusu taşınmazların tamamı hazinenin mülkiyetinde iken 2018 yılında ... Bankası A.Ş.'ye devredilmesi üzerine ... parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ... Bakanlığının ... tarih ve ... sayılı işlemi ile onaylanmış, bu plan değişiklikleri ile, ... parsel sayılı taşınmazların işlevi "E:1.80, H:zemin+12 kat yapılaşma koşullarında ticaret-turizm alanına" çevrilmiş, 18 parsel sayılı taşınmazın "teknik altyapı alanı" işlevi korunmuştur. Ayrıca alanın batı bölümünde, Dumlupınar Bulvarına bağlanan 15 metre genişliğinde yol alanı ayrılmıştır.
Bunun üzerine davacı tarafından; dava konusu imar planı değişikliklerinin gerekçesinin, bölgenin prestijli karma kullanım alanlarıyla gelişerek çekim merkezi haline gelmesine dayandırıldığı, söz konusu gerekçenin mevzuatın aradığı bilimsel ve nesnel gerekçeleri sağlamadığı, parçacıl şekilde yapılan değişiklikle plan bütünlüğünün bozulduğu, olası tüm riskleri ele alan eşik sentezi bulunmadığı, yetersiz analiz ve sentez çalışmalarına dayalı olarak yapılan planların üst 1/25.000 ölçekli nazım imar planına aykırı olduğu, meydana gelecek yapı ve kullanıcı yoğunluğu artışının, mevcutta zaten yoğun olan ulaşım sistemini daha da olumsuz etkileyeceği, kentsel teknik altyapı sistemine etkileri analiz edilmeden yapılan plan değişikliklerinin mevzuata aykırı olduğu, kaldırılan resmi kurum alanı işlevi için alternatif alan önerilmediği ileri sürülerek bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 6.maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Yasanın 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "İmar planı değişiklikleri
" başlıklı 26. maddesinin 7. fıkrasında, "Yoğunluk artıran veya kentsel ulaşım sistemini etkileyen imar planı değişikliklerinde, kentsel teknik altyapıya yönelik etkilerin belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla ayrıca kentsel teknik altyapı etki değerlendirmesi raporu, analizi hazırlanır veya hazırlatılır.
" kuralına yer verilmiştir.
Aynı Yönetmeliğin Ek-1 Gösterimler başlığı altında yer alan Ek-1c Çevre Düzeni Planı Gösterimlerine ait Açıklamaların 6. maddesinde, "kentsel servis alanı: belediye hizmet alanı, kamu hizmet alanı, konut dışı kentsel çalışma alanı, toplu işyerleri ve küçük sanayi sitesi alanlarının yer aldığı kentsel ölçekte çalışma alanlarıdır." şeklinde tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık konusu .... parsel sayılı taşınmaza merkezi iş alanı işlevinin getirildiği önceki imar planı değişikliğinde 3.00 emsal değeri üzerinden 29.650 m2; ... parsel sayılı taşınmaza resmi kurum alanı işlevinin getirildiği 12.03.2015 onay tarihli imar planı değişikliği ile 2.50 emsal değeri üzerinden 24.825 m2 olmak üzere, dava konusu planlama alanı genelinde toplam 54.475 m2 inşaat alanı öngörüldüğü, yanı sıra her iki taşınmazda yapı yüksekliğinin serbest bırakıldığı, kaldı ki söz konusu imar planı değişikliklerinden bir önceki üst ölçekli plan olan 28.02.1997 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planında toplam 20.219,45 m2 büyüklüğünde olan planlama alanının tamamına kentsel servis alanı kullanımı ile 2.00 emsal değeri üzerinden 40.438,9 m2 inşaat alanı getirildiği, dava konusu imar planı değişikliklerinde ise ticaret+turizm işlevine ayrılan 7 ve 17 parsel sayılı taşınmazlarda öncesinde "3.00" ve "2.50" olan emsal değerlerinin 1.80'e, öncesinde 54.475 m2 olan toplam inşaat alanının 35.663 m2'ye düşürüldüğü, ayrıca öncesinde serbest olan yapı yüksekliğinin de "zemin+12 katla" sınırlandırıldığı görülmektedir.
Bu durumda, önceki imar planlarına kıyasla dava konusu imar planı değişikliklerinde yapı yoğunluğu ile toplam inşaat alanının düşürüldüğü açıktır. Kullanıcı yoğunluğu açısından ise, 1997 yılı onaylı 1/5000 ölçekli nazım imar planında alanın tümü için daha yüksek yapılaşma koşuluyla öngörülen kentsel servis alanı işlevinin çok sayıda farklı kullanım kararını içinde barındıran ve ciddi kullanıcı yoğunluğu ile trafik yaratma potansiyeline sahip olan kentsel ölçekte bir kullanım türü olduğu, 7 parsel sayılı taşınmaza ilişkin önceki imar planı değişikliğinde daha yüksek yapılaşma koşulu ile öngörülen merkezi iş alanı işlevinin de içinde ticaret ve turizm tesisleri dahil olmak üzere farklı türden çok sayıda kullanım kararını barındıran ve bölgeyi çekim merkezi haline getirerek, yüksek kullanıcı yoğunluğu oluşturabilecek türden bir işlev olduğu, 17 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 2015 yılı onaylı imar planı değişiklikleri ile getirilen resmi kurum alanı işlevinin ise diğer işlev türleri kadar olmasa da çalışan ve misafir nüfusundan kaynaklı kullanıcı yoğunluğu oluşturduğu, dava konusu imar planı değişiklikleri ile getirilen ticaret+turizm alanı işlevinin ise, niteliği ve barındırdığı fonksiyonlar bakımından alanın önceki kullanım kararlarından daha fazla kullanıcı yoğunluğu oluşturma potansiyeline sahip olmadığı, yanı sıra yapı yoğunluğunun da düşürülmüş olmasına bağlı olarak kullanıcı yoğunluğunun ya artmayacağı ya da öncekilere oranla kentsel teknik altyapı sistemi üzerinde ilave baskı oluşturacak miktarda bir artış meydana getirmeyeceği sonucuna varılmaktadır.
Bu kapsamda, yoğunluk artıran veya kentsel ulaşım sistemini etkileyen imar planı değişikliklerinde, kentsel teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanması gerektiğine dair yasal düzenleme çerçevesinde yapılan değerlendirmede; önceki imar planları ile uyuşmazlık konusu taşınmazlara daha yüksek yapılaşma koşullarında kentsel çalışma alanı işlevleri getirilirken, söz konusu kullanım kararlarının kentsel teknik altyapıya etkilerinin gözetildiği ve söz konusu imar planlarının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali yolunda verilen bir yargı kararının da bulunmadığı, dava konusu imar planı değişikliklerinde ise yoğunlukların düşürüldüğü, alanın önceki planlardan tamamen farklı bir amaçla gelişmesine ve gündüz nüfusunun yanı sıra kalıcı gece nüfusunun da eklenmesine yönelik bir kullanım kararı getirilmediği, ayrıca ulaşım sisteminin iyileştirilmesi amacıyla, planlama alanının batısında yer alan ve önceki imar planlarında dönüş kurbu ile çıkmaz sokak şeklinde tasarlanan 15 metre genişliğindeki yolun Dumlupınar Bulvarına bağlanmak suretiyle devamlılığının sağlandığı görüldüğünden, kentsel ulaşım sistemi üzerinde önceki planlardan farklı bir etki yaratmayan ve yoğunluk da artırmayan dava konusu imar planı değişikliklerinin, yasal olarak kentsel teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanması zorunlu olan plan değişikliği kapsamında olmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki plan açıklama raporunda da aynı sebeplerle teknik altyapıya yönelik etkilerin değerlendirilmesine ihtiyaç görülmediği ifade edildiğinden, aksi yöndeki gerekçeyle istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu imar planı değişiklikleri ile taşınmazlara getirilen ticaret+turizm alanı işlevinin, üst 1/25.000 ölçekli nazım imar planında alan için öngörülen merkezi iş alanı işlevi ile uyumlu olduğu, uyuşmazlık konusu ... parsel sayılı taşınmazda yer alan hizmet binasının tahliye edilecek olması ve taşınmazın ilerleyen dönemde resmi kurum alanı olarak kullanılmayacağının ilgili idare tarafından açıkça beyan edilmesi karşısında, taşınmazın işlevi atıl hale geleceğinden, plan değişikliği yapılmasını zorunlu kılan nesnel ve teknik gerekçelerin mevcut olduğu, kaldırılan resmi kurum alanının, aynı hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alan ayrılması gereken sosyal donatı alanlarından olmadığı anlaşılmakta ve aynı doğrultuda değerlendirmelere temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında da yer verildiği görülmekle birlikte, taşınmazlara getirilen işlev ve yapılaşma koşullarının yakın çevrenin ve bölgenin dokusu ile uyumlu olup olmadığı, dava konusu plan değişiklikleri ile ayrıcalıklı alan oluşturulup oluşturulmadığı, plan ana kararlarının bütünlüğü ve sürekliliği üzerinde olumsuz etkileri bulunup bulunmadığı yönlerinden dosyada düzenlenen bilirkişi raporunda somut bir inceleme yapılmadığı, bu haliyle eksik incelemeye dayalı şekilde düzenlenen yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiği sonucuna varılmakta olup, bilirkişi heyetinden ek rapor alınması veya gerekli görülmesi halinde yeni bilirkişi heyeti oluşturularak mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle elde edilecek sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının ve davalı yanında müdahillerin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 24/05/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.