19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12021 Karar No: 2017/6386 Karar Tarihi: 28.09.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12021 Esas 2017/6386 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, su bayiliği sözleşmesi yaparak ipotek ettirdikleri taşınmazı davalı lehine ipotek ettirdi. Davalı, sözleşmeyi feshedip takip yaptı. Davacılar borçlarının olmadığını iddia ederek dava açtılar. Mahkeme, tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verdi ve kesin süre içinde masraf yatırılmadığı için davacıların iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak, alınan ipotek teminat ipoteği olup, alacağın ispatı alacaklıya aittir ve mahkemece özellikle icra takip dosyasının aslı dosyaya getirtilip tarafların iddia ve savunma delillerine göre karar verilmesi gerekirken, ispat külfeti tersine çevrilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirdiği belirtildi. Kararda, Borçlar Kanunu'nun 197. maddesi ile İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesi detaylı şekilde açıklandı.
19. Hukuk Dairesi 2016/12021 E. , 2017/6386 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında su bayiliği sözleşmesi yapıldığını , bu sözleşmenin teminatı olarak diğer müvekkili ..." a ait taşınmazın davalı lehine ipotek ettirildiğini, davalının müvekkili şirketin borçlarını ödemediği iddiasıyla sözleşmeyi feshedip ipoteğe dayalı olarak ... 18.İcra Dairesi" nin 2013/445 E. sayılı dosyasında haksız takip yaptığını ileri sürerek, davalıya borçlarının olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketin 2011 yılında satın aldığı ürünlerin bedellerini ödemediğini, bu nedenle bayilik sözleşmesi feshedildiğini, ardından takip yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacıların delil olarak ticari defterlerine dayandığı, davacıların ve davalının ticari defterlerinde borç olup olmadığı, varsa ne kadar olduğu, ödemelerin olup olmadığı konusunda tarafların ticari defterlerinin mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla incelenmesine karar verildiği ve davacılar vekiline 02.03.2015 ve 21.12.2015 tarihli duruşmalarda bilirkişi incelemeleri için masrafın yatırılması için tanınan kesin süreye uyulmadığını, kesin süreye rağmen davacıların bilirkişi masrafı yatırmadığı için ticari defterlerin incelenemediği, davacıların iddiasını başka delillerle de ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ... 18. İcra Müdürlüğü’ nün 2013/445 E. sayılı takip dosyası ile icra takibine koyulan 17.07.2009 tarihli ipotek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Takip konusu ipotek akit tablosunun incelenmesinde resmi senedin 1. maddesinde “ ... adına kayıtlı taşınmazın 50.000,00 TL ile...Ltd. Şti"nin doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık” ifadesi bulunmaktadır. Bu durumda alınan ipotek teminat ipoteği olup, alacağın ispatı alacaklıya aittir. Mahkemece bu yön gözetilmeden ispat külfeti tersine çevrilerek, yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir. Diğer yandan borçtan şahsen sorumlu olmayan 3. kişiye ait teminat ipoteğinin paraya çevrilmesi için talepte bulunulması borçlu ile birlikte 3. kişiye ihtar gerektirir. Bu durum kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’ sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkemece özellikle icra takip dosyasının aslı dosyaya getirtilip tarafların yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek iddia ve savunma delillerine göre karar verilmesi gerekirken, ispat külfeti tersine çevrilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.