9. Ceza Dairesi 2013/15698 E. , 2014/3352 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütü üyesi olma, silahlı terör örgütüne yardım, resmi belgede sahtecilik
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında; a) TCK"nın 314/2, 53/1, 58/9, 63, 54, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere b) TCK’nın 204/1, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- Sanık ... hakkında; TCK’nın 314/3, 220/7. maddeleri delaletiyle 314/2, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanık ... yönünden duruşmalı, diğer sanık ... yönünden ise duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:
Türk vatandaşı olup, Türkiye’de doğan, üniversite öğrencisi olarak Türkçe dilinde yeterli eğitim gören, kolluk, savcılık ve sulh ceza hakimliğinde müdafii eşliğinde Türkçe beyanda bulunan sanık ..."ın kovuşturma aşamasında da Türkçe dilini anlamak ve konuşmakta bir engelinin bulunmaması ve meramını anlatabilecek ve kendisine okunan iddianame ile CMK"nın 147. maddesinde düzenlenen hakları anlayabilecek ölçüde Türkçe bildiği anlaşılmaktadır. Ceza muhakemesinin zaman bakımından uygulanmasına ilişkin genel prensip, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 4. maddesinde de vurgulandığı gibi, “derhal uygulama” şeklindedir. Bu prensibe göre; usul işlemleri yürürlükteki kurallara göre icra edilir ve uygulanacak kuralın kişilerin lehinde veya aleyhinde sonuç doğurmasının bir önemi yoktur. Ayrıca; önceki kurala uygun olarak yapılan işlemler sonradan yapılan düzenleme karşısında geçerliliğini yitirmez. Yargıtay, Ceza Genel Kurulunun 26.12.2006 tarih 317-319 sayılı ve 06.06.1994 tarih 146-171 sayılı kararlarında ve Dairemizin 13.05.2013 tarih ve 2013/1-7264 sayılı kararında da görüleceği üzere, savunma ve duruşmaya katılma hakkına ilişkin konularda bile derhal uygulama prensibini istikrarlı biçimde uygulamış olduğu da nazara alındığında; sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen bu hususa ilişkin itiraz yerinde görülmemiş, tercüman talebine yönelik olarak mahkemece yapılan işlem, gösterilen gerekçe de nazara alındığında, savunma hakkının kısıtlanması olarak değerlendirilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, kısmen re"sen de temyize tabi olan hükümlerin ONANMASINA, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
25.03.2014 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."in huzurunda, duruşmada sanık ..."ın savunmasını yapmış bulunan Av...."nin yüzüne karşı, 26.03.2014 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.