Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13303 Esas 2018/903 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13303
Karar No: 2018/903
Karar Tarihi: 06.02.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13303 Esas 2018/903 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık müdafii yokken verilen kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle eski hale getirme talebi kabul edilmiştir. Dava incelendiğinde, sanıkların sahtecilik suçu işlediği ve yasa gereği ceza almaları gerektiği kabul edilmiştir. Ancak dava zamanaşımının geçtiği tespit edilerek açılan kamu davası düşürülmüştür. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7, 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2, 350. maddeleri ve 5271 sayılı CMK\"nın 223/8. maddeleri belirtilmiştir.

11. Ceza Dairesi 2017/13303 E. , 2018/903 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık müdafiinin yokluğunda verilen kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, birlikte çalışan sekreter olarak 26/11/2010 tarihinde tebligatı alan ..."in yanında çalışmadığını öne sürmesi, dosyada mevcut SGK belgelerine göre de tebligatı alan şahsın sanık müdafii yanında çalışmadığının anlaşılması karşısında, gerekçeli karar tebligatı usulsüz olduğundan sanık müdafiinin eski hale getirme talebi yerinde görülüp öğrenme üzerine 08/09/2014 günlü temyiz isteminin yasal süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Sanıklardan ..."e ait hurda halindeki ... plakalı aracın Gaziantep 2. Noterliği aracılığı ile 01.02.2005 tarihinde sanıklardan ..."e satılarak ... plakaya tescili yapılmış, katılan ..."in... plakalı aracının ise 06.03.2005 tarihinde çalınmış olması karşısında, noterden yapılan satış sözleşmesinin çalıntı araca yönelik olmadığı, satıştan sonra motor ve şase numarası değiştirilen araçta hurda araca ait plaka ve ruhsatın kullanılması şeklinde gerçekleşen eylemin ise 765 sayılı TCK"nın 350 ve 333. maddelerine uyan suçları oluşturduğunun kabulüyle yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen değişen suç vasfına göre “ruhsatnamede ve plakada sahtecilik" suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırları itibariyle tabi oldukları, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının yüklenen suç tarihi olan en aleyhe kabulle 10.03.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 06.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.