19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/21587 Karar No: 2020/10598 Karar Tarihi: 09.09.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/21587 Esas 2020/10598 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Temyiz talepleri incelendikten sonra, suça konu eşyaların naklinde kullanılan nakil aracına ilişkin iddianamede müsadere talebinde bulunulmadığı ve Mahkeme tarafından böyle bir karar verilmemiştir. Ayrıca, katılan vekilinin ve sanığın mahkumiyet kararına yönelik temyiz talepleri incelenmiş ve reddedilmemiştir. Ancak, hükmün bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 5607 Sayılı Kanunun 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\", 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
19. Ceza Dairesi 2019/21587 E. , 2020/10598 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I) Katılan vekilinin suça konu eşyaların naklinde kullanılan aracın müsadere edilmesi gerektiğine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Suça konu eşyaların naklinde kullanılan nakil aracına ilişkin olarak iddianamede müsadere talebinde bulunulmadığı, Mahkeme tarafından da bu konuda bir karar verilmemiş olduğu görülmekle bu konuda inceleme yapılmasına yer olmadığına, II) Katılan vekilinin ve sanık ..."un mahkumiyet kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1)Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması, 2) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3) Dava konusu sigaraların numune alınmak suretiyle imha edildiğinin anlaşılması karşısında sadece numune alınan sigaraların müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, ayrıca sigaraların 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ile katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.