22. Hukuk Dairesi 2017/25111 E. , 2019/21044 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirket nezdinde mevsimlik işçi olarak 04.08.2005 tarihinde çalışmaya başladığını, çağrı üzerine her yıl Temmuz-Aralık ayları arasında çalıştığını, en son dönemde sezon sonunda 31.01.2013 tarihinde iş sözleşmesinin askıya alındığını, işveren tarafından işyerinin .../... adresine taşındığını, yeni iş yerine gidiş dönüş için servis uygulamasının başlatılmayarak iş sözleşmesine 25.07.2013 tarihi itibariyle eylemli olarak son verildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflara arasındaki uyuşmazlık davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla çalışma süresinin hesaplanması noktasındadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda fazla mesai ücreti hesabı bakımından Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, imzalı ücret bordrolarının aksinin yine davalı işverence sunulan puantaj kayıtları ile ispatlandığı, bu nedenle puantaj kayıtlarına göre bordrolarda tahakkuk bulunan aylarda belirtilen fazla çalışma sürelerinden daha fazla çalışma yapıldığının belirlenmesi halinde aradaki farkın hesaplanacağı kabul edilmiş ise de, bu kabul dosya içeriği ve dosya içerisinde bulunan kayıtlar ile örtüşmemektedir. Davalı işverence çalışma dönemine ait puantaj kayıtları sunulmuş ise de, bu kayıtlar imzalı olmadığı gibi bilirkişi raporunda belirtilenin aksine bu kayıtlarda aylık fazla çalışma saati belirtilmiş değildir. Örneğin, hükme esas alınan raporda bilirkişi puantaj kayıtlarında davacının 2010 yılının Ağustos ayında 204 saat aylık çalışma yaptığının anlaşıldığını kabul etmiştir. Ne var ki; 204 sayısının kayıtlarda 20 ve 4 olarak yazıldığı, arada boşluk bulunduğu, bu rakamların saati değil, ay içerisinde çalışılan günler ile izinli olunan günleri gösterdiği kanısına varılmaktadır. Buna göre puantajın fazla çalışma saatleri konusunda bir gösterge niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle bilirkişi raporundaki hesaplamaya ve puantaj kayıtlarına itibar edilmesi hatalı olup fazla çalışma ücreti bakımından tanık beyanlarından hareketle sonuca gidilmesi gerekmektedir.Davacı tanıklarının işverenle husumetli olduğu anlaşıldığından, her ne kadar davacı tanıklarının beyanlarına yan deliller ile desteklenmedikçe değer verilemez ise de, davacı tanığı ... dahil davalı işyerinde çalışan başka işçilere ait olan ve Dairemiz temyiz incelemesinden geçen emsal dosyalar da dikkate alındığında davacının sezon diye tabir edilen işlerin yoğunlaştığı dönemlerde haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı, sezon dışı dönemlerde ise haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmektedir.
O halde Mahkemece, davacının fazla mesai alacağının hesaplanmasında, taraflarca kazanılmış haklar gözetilmeli, imzalı ücret bodrolarına göre tahakkuk bulunan aylar dışlanmalı ve davacının çalıştığı süre ve dönemler göz önüne alınarak hesaplama yapılmalı, hesaplanan tutar üzerinden uygun bir indirim yapılarak söz konusu alacak hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.