Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11065
Karar No: 2017/861
Karar Tarihi: 07.02.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11065 Esas 2017/861 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı bahçe olarak kullandığı taşınmazın orman parseli içinde kaldığını iddia ettiği için tapulu orman parseline karşı dava açmıştı. Mahkeme önce davayı kabul etti, ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonucu davanın reddine karar verildi. Daha sonra yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının davacı adına yapılması kararlaştırıldı. Ancak bu karar da usûl ve kanuna aykırı bulunduğu için Yargıtay tarafından bozuldu. Davacının babasından kalan taşınmazın müdahalenin men\"i davası sonucu iradi terk olgusunun gerçekleştiği belirtildiği için, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtildi. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, 29.11.2009 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. 6527 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi değiştirildiğinden zilyetliğe dayalı olarak da 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılabildiği belirtilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2015/11065 E.  ,  2017/861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi




    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi vekili ile davalı Hazine temsilcisi ve müdahil davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro çalışmaları sırasında ... köyünde bulanan ... ada ... parsel sayılı taşınmaz orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Askı ilân süresi içerisinde dava açılmadığından, bu yer orman parseli olarak 31/12/2007 tarihinde kesinleştirilerek tapuya tescil edilmiştir.
    Davacı 22/10/2010 tarihli dava dilekçesiyle; bahçe olarak kullandığı taşınmazının orman parseli içinde bırakıldığını iddia ederek, dava dilekçesinde koordinatlarını belirttiği kısmın adına tescili istemiyle dava açmış, yapılan yargılama neticesinde, mahkemece 2011/314 E. - 2012/197 K. sayılı ilâm ile davanın kabulüne dair verilmiş olan karar, davalı Orman Yönetimi ve müdahil ... tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2013/389 E. - 2013/5478 K. sayılı 13/05/2013 tarihli ilâmı ile "Davacının zilyetliğe dayanarak açtığı davanın, otuz günlük askı ilân süresi geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle, süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle (A) harfi ile gösterilen bölümünün kabulüne karar verilmesi" usûl ve kanuna aykırı bulunarak bozulmuş ve mahkemece, bozma ilâmına uyulmak suretiyle davanın reddine dair hüküm tesis edilmiş, Bu hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2014/1513 E. - 2014/3004 K. sayılı 11/03/2014 tarihli ilâmı ile "" Dairemizin ilk bozma ilâmında davacının zilyetliğe dayalı olarak açmış olduğu davanın süre yönünden reddi gerektiğine vurgu yapılmış ise de, Dairemizin bu kararından sonra 01/03/2014 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6527 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde yapılan değişiklikle, zilyetliğe dayalı olarak da 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açmaya olanak tanındığından, yerel mahkeme kararı usûl ve kanuna uygun görülmemiştir."" denilerek hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, Abdülkadir köyü ... ada ... parselde kayıtlı fen bilirkişisinin 10.06.2011 tarihli raporunda; (A) harfi ile gösterilen taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek son ada ve parsel numarası altında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi vekili, davalı Hazine temsilcisi ve müdahil davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, 29.11.2009 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı çekişmeli taşınmazı babasından satın aldığı ve babasından kaldığı, taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia etmiş ise de, mahkemece dosya arasına alınan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/93 - 2006/172 Esas sayılı dosyanın incelenmesi neticesinde, davacısının ... davalısının ... olduğu, davanın müdahalenin men"i davası olduğu ve mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacı ..."ın asliye hukuk mahkemesindeki müdahalenin men"i davasında taraf olmadığı ancak, davacı ..."ın babası ..."ın dosyanın 12.07.2006 tarihli keşfinde tanık olarak dinlendiği ve imzalı beyanında ""dosyada mevcut 1969 ve 1970 tarihli senetlerdeki imza bana aittir, ... ait yeri ben sattım, benim ..."e sattığım yerin sınırı şuan gördüğünüz tel avlunun çekildiği yerdir, sınır tel avludur, ancak 1970 yılında sattıktan itibaren 36 yıldır dava konusu yer kullanılmamaktadır, bu nedenle orman oluşmuştur, ben davalının kütükleri sınırın öbür tarafına taşıdığını ya da tel avluyu kestiğini görmedim"" şeklinde beyanda bulunduğundan bu beyanın davacıyı bağlıyacağı ve 1970 yılından beri taşınmazın kullanılmadığını, iradi terk olgusunun gerçekleştiği toplanan deliller ile belirlendiğinden mahkemece davanın reddi yolunda hüküm kurulması gerekiken, çekişmeli ... ada ... parselin fen bilirkişisi raporunda; (A) harfi ile gösterilen kısmının tapu kaydının iptal edilerek son ada ve parsel numarası altında davacı adına tapuya kayıt ve tescili yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Orman Yönetimi vekili, davalı Hazine temsilcisi ve müdahil davalı tarafından yapılan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi