19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13478 Karar No: 2020/10591 Karar Tarihi: 09.09.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/13478 Esas 2020/10591 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Dosyaya göre, 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen düzenlemeler sanık lehine olmuştur. Ayrıca, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarihli kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gereklidir. Dosyada yer alan eşyanın müsaderesine karar verilmesi gerektiği halde imha edilmesine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Bu nedenlerle, hüküm bozulmuş ve dosya mahkemesine gönderilmiştir. Kanun maddeleri şöyledir: 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 61. ve 62. maddeleri, 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi ve geçici 12. maddesi, TCK'nun 53. ve 54/4. maddeleri, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/13478 E. , 2020/10591 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1)Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması, 2) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3) Dava konusu eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaleti ile TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde 5237 sayılı TCK"nın 54/4. maddesi uyarınca imha suretiyle tasfiyesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. Maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.