11. Ceza Dairesi 2016/4393 E. , 2018/885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11.03.2014 tarih, 2012/11-1382 Esas, 2014/124, 11.07.2014 tarih, 2012/11-1512 Esas, 2014/366 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, CMK 225/2 maddesi gereğince, mahkeme fiilin nitelendirmesinde mütalaa ve iddianame ile bağlı olmayıp, "sahte fatura kullanmak" ve "muhteviyatı itibarıyla sahte fatura kullanmak" suçlarının nitelikleri farklı olmakla birlikte nitelik değişikliği nedeniyle 213 sayılı kanun gereğince yeniden mütalaa alınması gerekmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1- Sanığın, 2006 ve 2007 takvim yıllarında ... Metal.. Ltd. Şti ve Sarı Yapı ... Ltd. Şti’den temin ettiği toplam 13 adet faturayı sahte olduğunu bilerek yasal defterlerine kaydetmek suretiyle “sahte fatura kullanma” suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık hakkında hazırlanan vergi inceleme raporlarında, mükellefin, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği vergi tekniği raporları ile tespit edilen ... Metal. Ltd. Şti ve Sarı Yapı ... Ltd. Şti’den toplam 13 adet faturayı yasal defterlerine kaydettiğinin ve sahte olduğunu bilerek kullandığının belirtilmesi; sanığın, suça konu faturaların aldığı mal ve hizmet karşılığında verilen faturalar olduğunu savunması karşısında; suça konu sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen şirketler hakkında hazırlandığı belirtilen vergi tekniği raporları ve ekleri getirtilerek, şirket yetkilileri hakkında dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyası getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenlerin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları düzenleyen şirket ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılması;, sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen şirket yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek sanığı tanıyıp tanımadıkları, şirket adına yapılan işlemlerde sanıkla muhatap olup olmadıkları sorulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 359. maddesinde; "Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgedir" şeklinde tanımlanmıştır.
Gerçek bir muamelenin miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde belgeye yansıtılması belge konusunun adet, miktar, fiyat veya tutar yönlerinden eksik veya fazla gösterilmesidir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359. maddesinde sahte belgenin tanımı yapılmıştır. Buna göre; gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir. Satın alınmayan mal veya hizmet için alınmış gibi fatura düzenlenmesi faaliyeti sahtecilik, düzenlenen fatura da sahte belgedir.
Bu itibarla, belgesiz yapılan alım ve hizmetlerin başka bir mükellefin belgesiyle veya sahte belgeyle belgelendirilmesi halinde belgenin gerçek bir muamele veya duruma dayanmadığından sahte olduğunun kabulü gerekir.
Sanığın, alımlarını gerçekte mal aldığı mükellefler yerine sahte fatura düzenleyicisi olduğu tespit edilen şirketlerden temin ettiği, farklı tarihlerde düzenlenmiş sahte faturalarla belgelendirmek suretiyle katma değer vergisi ziyaına sebebiyet vermek şeklinde kabul edilen eyleminin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359. maddesinin (b) fıkrasında tanımlanmış olan zincirleme şekilde “sahte fatura kullanmak” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, “muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı fatura kullanmak” suçunu oluşturacağının kabulü ile suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
b)Sanık hakkında sahte fatura kullanmak suçundan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b-1. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildiği halde, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan aynı Kanunun 359/a-2 maddesinin uygulanması suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
3-Ceza Genel Kurulunun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında da açıklandığı üzere 2006 ve 2007 takvim yıllarında “sahte fatura kullanmak” suçlarından açılan kamu davasında her takvim yılında işlenen suçun kendi içinde zincirleme biçimde ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilerek her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması yerine tek suç kabul edilerek hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.