23. Hukuk Dairesi 2015/1610 E. , 2016/1084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 21.10.2014 gün ve 2052 Esas, 6444 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili ile davalılar vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalılardan ..."un arsa sahibi, diğer davalılar ile davacının yüklenici sıfatıyla 26.01.2001 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediklerini, yüklenicilerin inşaatın yapımına finansman desteği sağlamak için bodrum kattaki kaloriferci dairesinin bedeli nakden ödenerek davacıya satımı için anlaştıklarını, müvekkilinin satış bedelini nakit olarak ödediğini, ancak ortak alanlardan olduğu gerekçesiyle tapusunun müvekkiline devredilemediğini, bu durumda davalıların satış bedeli oranında sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek, asıl ve birleşen davada müvekkiline satılan kaloriferci dairesinin davalı ... adına olan tapusunun iptaliyle davacı adına tescilini, bu mümkün olmadığında güncellenmiş değeri olan 20.000.00 TL"nin yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah ile talebini 32.143,00 TL"ye arttırmıştır.
Asıl davada davalılar vekili, davacının tapu iptali davasına konu kapıcı dairesinin ortak alanlardan olduğunu ve müstakilen satışa konu olamayacağını, ayrıca davacı tarafından yapılan bir ödeme de olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada ... mirasçıları olan davacılar vekili, ayrıca zamanaşımı süresinin de dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl dava yönünden dava tarihinden evvel öldüğü anlaşılan davalı ..."a yönelik davanın husumet yönünden reddine, diğer davalılara yönelik davanın kısmen kabulü ile 29.000,00 TL"nin dava ve ıslah tarihinden itibaren faiziyle tahsiline, birleşen davanın ise reddine ilişkin kararın, asıl ve birleşen davada davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.11.2012 tarih ve 2012/3717 esas, 2012/6564 karar sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, asıl davada davacının
taahhüt ettiği ödemeleri yapıp yapmadığının gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak saptanması, birleşen davada, davalılar yararına takdir edilen vekalet ücretinin nispi olması gerektiği belirtilerek bozulmuş, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine, Dairemizin 03.04.2013 tarih ve 2013/454 esas ve 2013/2107 karar sayılı ilamıyla, diğer karar düzeltme itirazlarının reddiyle, birleşen davada davalılar vekili lehine maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği belirtilerek bozma ilamının 3. nolu bendinin bozma ilamından çıkartılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, dosya kapsamı ve benimsenen ek bilirkişi raporuna göre, asıl davada davacının kapıcı dairesi bedeli olarak davalılara ödediği bedelin güncellenmiş değeri olan 16.813,40 TL"nin asıl davada davalılar tarafından davacıya ödenmesi gerektiği belirtilerek, asıl davanın kısmen kabulüne, asıl davada davalı ... ile birleşen davada davalılar yönünden verilen kararlar kesinleşmiş olduğundan adı geçen davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalılar vekili temyiz etmiş, Dairemizin 21.10.2014 gün ve 2014/2052 esas, 2014/6444 karar sayılı ilamı ile, birleşen 2007/430 esas, sayılı davada verilen ilk karar, kesinleştiğinden birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin HUMK"nın 427. maddesi gereğince reddine, asıl davada davacı vekili ile davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile davalılar vekilinin karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, 64,00 TL asıl ve birleşen davada davacı ..."den, 3,20 TL harcın asıl davada davalılardan ve takdiren 261,00"er TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.