Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4415
Karar No: 2020/5094
Karar Tarihi: 13.05.2020

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/4415 Esas 2020/5094 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçuyla asliye ceza mahkemesinde verilmiştir. Sanık, makaronlarla ilgili belge ve faturaları ibraz etmiş ve kaçak olduğunu bilmediğini iddia etmiştir. Ancak mahkeme, delillerin sanığın bilerek eşyayı taşıdığına dair herhangi bir şüphe bulunmadığına karar vermiş ve sanığı mahkum etmiştir. Ancak temyizde Yargıtay, verilen hükmün yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozmuştur. Bu karar, yeni çıkan kanun madde eklemeleri ve TCK'nun ilgili maddeleri göz önüne alınarak yeniden değerlendirilmelidir. Bu kapsamda, sanık hakkında uygulanan ceza ve müsadere kararı yeni düzenlemelerle değiştirilmeli ve sanığın zincirleme biçimde kaçakçılık suçu işleyip işlemediği dosyalar birleştirilerek incelenmelidir. Kararda geçen kanun maddeleri 5607 sayılı Kanunun 13/1, 5237 sayılı TCK'nun 43, 51/7-8, 52/2 ve 54/4-1 maddeleridir.
7. Ceza Dairesi         2019/4415 E.  ,  2020/5094 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    5271 sayılı CMK"nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi Gümrük İdaresi"nin suçtan zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilerek;
    I) Şikayetçi vekilinin sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine göre yapılan incelemede;
    03.06.2012 tarihli yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre, olay günü 65 FD 443 plakalı aracın durdurulması üzerine şoför olan sanık ..."ın taşıdığı makaronlara ilişkin sanık ... tarafından kendisine verilen fatura ve belge fotokopilerini görevlilere ibraz ettiği, aşamalarda alınan savunmasında da bu fatura ve belgeler nedeniyle taşıdığı eşyanın kaçak olduğunu bilmediğini ifade etmesi karşısında; dava konusu eşyayı bilerek taşıdığına ilişkin savunmasının aksine mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı halde beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule Göre ise;
    1. Sanık hakkında gün para cezasının uygulama maddesinin TCK"nun 52/2. maddesi yerine TCK"nun 52. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    2. Sanık hakkında TCK"nun 51/7-8 maddeleri gereğince ihtara karar verilirken uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    3. Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesi yerine TCK.nun 54/1. maddesi uyarında müsaderesine karar verilmesi
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    II) Şikayetçi vekilinin sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine göre yapılan incelemede;


    1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"nın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa’nın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa"nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 03.06.2012, iddianame düzenleme tarihinin 11.12.2012 olduğu,
    Aynı gün incelenen ;
    - Dairemizin 2019/3075 Esasında kayıtlı ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/300 E-2015/39 K sayılı dosyasında suç tarihinin 12.04.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 24.10.2013 olduğu,
    - Dairemizin 2017/10452 Esasında kayıtl... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/146 E-2015/25 K sayılı dosyasında suç tarihinin 13.06.2012 iddianame düzenleme tarihinin 20.06.2012 olduğu,
    - Dairemizin 2018/14459 Esasında kayıtl... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/196 E-2014/272 K sayılı dosyasında suç tarihinin 05.06.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 28.06.2012 olduğu
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 13.05.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi