16. Ceza Dairesi 2020/3485 E. , 2020/5587 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.03.2019 tarih ve 2018/1076 - 2019/128 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 58/9, 53, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen
hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299.maddesi geregi REDDİNE,
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Dairemizin 13.11.2019 tarih ve 2018/5526 Esas - 2019/6842 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
Asker bir şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, “her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağı”,
Hususunda herhangi bir kuşku bulunmamaktadır.
Dosya incelendiğinde;
Sanık ..."nın Hava Kuvvetleri Personeli olduğu ve hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 2018/94913 nolu soruşturma başlatıldığı, Ankara 3.Sulh Ceza Hakimliğinin 2018/631 D.İş sayılı kararıyla soruşturmaya konu sabit hatların HTS kayıtlarının temini için 01.01.2010 ile 16.01.2018 tarihleri arasındaki iletişimin tespitine izin verildiği, Bilgi Teknolojileri Kurumundan getirtilen CD üzerinde yapılan incelemede;
Sanık ... isimli askeri personelin kullanmış olduğu 05336692791 nolu telefon hattının;
0312 .... nolu sabit hat ile bir kez, 0312...nolu sabit hat ile dört kez, 0312 ..... nolu sabit hat ile altı kez, 0312..... nolu sabit hat ile iki kez, 0312 ... nolu sabit hat ile yedi, 0312... nolu sabit hat ile bir kez, 0312 ...nolu sabit hat ile üç kez arandığının, 0312 ... nolu sabit hat ile bir kez, 0312 ... nolu sabit hat ile bir kez, 0312 ...nolu sabit hat ile bir kez, 0312....nolu sabit hat ile iki kez, 0312 ... nolu sabit hat ile 6 kez, 0312 .... nolu sabit hat ile iki kez,
Yine sanığın kullanmış olduğu 0546.....nolu telefon hattının;
0312 ... nolu sabit hat ile iki kez, 0312... nolu sabit hat ile bir kez, 0312...nolu sabit hat ile bir kez, 0312 ... nolu sabit hat ile iki kez aradığı ve arandığı tespit edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar karşısında dosya kapsamında somut olay irdelendiğinde; HTS kayıtlarına göre sanığın kendisinin kullanımında olduğunu kabul ettiği cep telefonlarının bilhassa HTS kayıtlarına göre ankesörlü telefonlarla arandığı, sanıktan ele geçen dijital materyal üzerinde yapılan incelemede kakao talk isimli programın görüldüğü, yine gizli tanık olarak beyanı alınan Hızır‘ın beyanında özetle “sanığı tanırım, Ankarada filo komutanlığı yaptığını biliyorum, en son değerlendirme başkanlığında görev yaptığını biliyorum, bu şahıs filo komutanlığı yaptığı dönemde personele mobing uygulardı, personeli işlerinde huzursuz ettiği tarafımdan bilinmektedir” şeklinde ifade etmesi karşısında, ankesörlü aramaya ilişkin HTS kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin sanığın örgüt üyesi olduğuna ilişkin kabulünde isabetsizlik bulunmadığından,
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde
eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle ancak;
Duruşmada SEGBİS vasıtasıyla kaydedilen sanık savunmasına ilişkin SEGBİS çözüm tutanağını düzenleyen bilirkişiye ödenen ücretin yargılama gideri olarak sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı CMK"nın 302. maddesi gereğince BOZULMASI, ancak bu aykırılık aynı kanunun 303. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; ilk derece mahkemesince verilen hükmün hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin kısımların bütün olarak çıkartılarak yerine "Sanığın sebebiyet verdiği 636,50 TL yargılama giderinin sanıktan tahsili ile Hazineye gelir kaydına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASI, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.