Esas No: 2020/834
Karar No: 2022/2162
Karar Tarihi: 24.05.2022
Danıştay 13. Daire 2020/834 Esas 2022/2162 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/834 E. , 2022/2162 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/834
Karar No : 2022/2162
DAVACI : … İnşaat Enerji Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : … Kurumu
VEKİLLERİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 06/06/2012 tarihli ve 3860/43/(1) sayılı kararı ile kabul edilen Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının "Cezai Şartlar" başlıklı 16. maddesinin (1) fıkrasının (a) bendinde yer alan; "Her takvim yılında; üreticinin sisteme verdiği gücün anlaşma gücünü aşması halinde, sisteme verilen gücün anlaşma gücünü aştığı değerlerin en yükseği dikkate alınarak, ilk aşımın gerçekleştiği aydan itibaren ilgili takvim yılı sonu veya ilgili takvim yılı sonundan önce ise, bu anlaşmanın yürürlükte olduğu dönem sonuna kadar ceza uygulanır. Bu ceza anlaşma gücünü aşan kısım için (kW), ilgili takvim yılının en yüksek sistem kullanım fiyatı üzerinden hesaplanan bedelin dört misli olarak hesaplanır." kuralının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu düzenleyici işlemin yasal dayanağının bulunmadığı, bu nedenle yetki ve sebep unsurları bakımından sakat olduğu, düzenleyici işlemde yer verilen kuralın hukukî mahiyetinin yaptırım ve ceza niteliğinde olduğu, Kurum tarafından kanunda sayılmayan herhangi bir fiil için yaptırım veya ceza uygulanabilmesine hukuken imkân bulunmadığı, dava konusu düzenleyici işlemle, özel hukuk tüzel kişisi olmaları nedeniyle idare tanımı içerisinde yer almaları mümkün olmayan elektrik dağıtım şirketlerine yaptırım ve ceza uygulama yetkisinin verildiği, dava konusu düzenlemenin ölçüsüz ve orantısız olduğu, dava konusu işlemde ilk aşama gerçekleştiği aydan itibaren ilgili takvim yılı sonuna kadar ceza uygulanmasının makul ve hakkaniyete uygun olmadığı, Kurum tarafından getirilen düzenlemenin lisanslı üreticiler ile lisanssız üreticiler arasında ayrımcılığa ve eşitsizliğe neden olduğu ve rekabeti ihlâl ettiği, düzenleyici işlemde en yüksek sistem kullanım fiyatı üzerinden hesaplanan bedelin dört misli olarak ceza uygulanmasının öngörüldüğü, dört misli cezanın neye göre belirlendiğinin belli olmadığı, 31/12/2017 tarihinden önce ilgili şebeke işletmecisinden geçici kabule hazır belgesi alan lisanssız üreticilere sistem kullanım bedelleri %75 indirimli uygulandığından anılan tarihten sonra geçici kabulü yapılan tesisler açısından sistem kullanım bedelleri arasında fark olduğundan aynı durumda olan tesisler için ayrımcılığa ve rekabet ihlâline neden olunduğu, öte yandan GES üretim tesislerinde kullanılan sayaçların hatasız olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, sayaç ölçümlerinde belli bir hata oranının bırakılması gerektiği, davalı idarenin savunmasında ileri sürdüğü kanun ve yönetmelik maddelerinin uyuşmazlığa konu cezaî yaptırıma dayanak olamayacağı ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI :
Usûle ilişkin olarak davanın süresinde açılmadığı, esasa ilişkin olarak ise 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 14. maddesinde lisanssız elektrik üretim tesislerinin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satışa, başvuru yapılmasına ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceğinin kural altına alındığı, Kurumun elektrik piyasasına ilişkin gelir kalemlerinin neler olduğunun kanunla belirlendiği, belirlenen gelir kalemleri arasında dağıtım şirketleri tarafından tahsil edilen cezai şartların yer almadığı, Kurul'un 7150-4 sayılı kararında sisteme 1 MW’ın altında, ancak bağlantı anlaşmasında yer verilen gücün üzerinde enerji veren tesislere ilişkin durumun değerlendirilerek bu tesislerin kanun hükmünü değil sadece bağlantı anlaşması hükümlerini ihlâl ettiği değerlendirilerek bağlantı anlaşmasında belirtilen cezai şartın uygulanmasının yeterli olduğuna karar verildiği, 7262-3 sayılı Kurul kararında hem bağlantı anlaşmasına yer verilen gücün hem de 1 MW güç sınırının üzerinde bir güçle sisteme enerji veren tesislerin durumunun değerlendirildiği ve kanunda belirtilen güç sınırları üzerinde bir güçle sisteme enerji veren tesisler için üretilen ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi bedelinin YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak kabul edilmesi gerektiğine karar verildiği, 7262-3 sayılı Kurul kararında bağlantı anlaşmasında uygulanacak cezai şartın uygulanması hususuna yer verilmemiş olmasının bağlantı anlaşması hükümlerinin uygulanmayacağı anlamına gelmediği, lisanssız elektrik üretimi ile ilişkilendiren tüketim tesislerinin tüketimi çok düşük seviyede tutmak ve anlaşmada yer verilenin üzerinde elektrik üretim yapmak suretiyle kâr elde etme amacı ortaya çıktığından bağlantı anlaşmalarında öngörülen düzenlemelerin sisteme fazladan güç vererek kâr elde etme amacını engelleyici ve lisanssız elektrik üretim amacını sağlayıcı nitelikte olması gerektiğinden dolayı böyle bir cezaî hesaplamanın belirlendiği, düzenleyici işleme konu uygulamanın idari yaptırım ve idari para cezası kavramı dışında kaldığı, sözleşmede öngörülen cezai şart olduğu ve cezai şart bedelinin dağıtım şirketi tarafından tahsil edildiği, nitekim Danıştay içtihatlarında da Kurul kararı ile belirlenen anlaşmalarda yer alan cezaî şartlara ilişkin hükümlerin idari yaptırım olarak değerlendirilmediği, davacının üretim tesisinin Kanun’un 14. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde tanımlanan kurulu gücü azami 1 MW’lık üretim tesisleri kapsamında olduğu, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimi Yönetmeliğinin 37. maddesinde yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin alt düzenleyici işlemler yapmaya Kurumun yetkili olduğunun belirtildiği, bu doğrultuda lisanssız elektrik üreticilerinin sisteme bağlanmasına ve kullanımına ilişkin diğer yükümlülüklerin belirlenmesi için bağlantı anlaşmasının tip anlaşma olarak Kurul kararıyla belirlendiği, tip anlaşmada anlaşmanın her iki tarafına da birtakım yükümlülüklerin getirildiği, yükümlülüğünü yerine getirmeyen tarafa anlaşmada belirtilen cezaî şartların uygulanmasının anlaşmanın gereği olduğu, söz konusu düzenleme ile lisanssız üretici tarafından ilgili dağıtım şirketine ödenecek olan cezaî şartın düzenlendiği, 6446 sayılı Kanun’da düzenlenen idari yaptırım ve cezaların farklı hukukî nitelikte olduğu, uyuşmazlığa konu düzenleyici işlemin ise sözleşmedeki cezai şartı düzenlediği, lisanslı elektrik üretimi yapanların amacının kâr elde etmek olduğu, ancak lisanssız elektrik üretimi yapmanın amacının ise öncelikle ihtiyaçlarının karşılanması olduğu, bu nedenle öngörülen düzenlemelerin sisteme fazladan güç vererek fazladan kâr elde etme amacını engellemek üzere getirildiği, bu nedenle lisanslı üretim yapanlar ile lisanssız üretim yapanlar arasında herhangi bir eşitsizliğin olmadığı, lisanssız elektrik üretiminde amaç ihtiyacın karşılanması olduğundan ve ihtiyaç fazlası elektrik sabit fiyat üzerinden satın alındığından, piyasada zaten rekabetten bahsedilemeyeceği, mevcut teknolojide sisteme verilen enerjinin saniyeler içerisinde tepki veren sistemlerle ayarlanabildiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NIN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI … 'NIN DÜŞÜNCESİ :
Dava; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 06/06/2012 tarihli ve 3860/43/(1) sayılı kararı ile kabul edilen Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının "Cezai Şartlar" başlıklı 16. maddesinin (1) fıkrasının (a) bendinde yer alan; "Her takvim yılında; üreticinin sisteme verdiği gücün anlaşma gücünü aşması halinde, sisteme verilen gücün anlaşma gücünü aştığı değerlerin en yükseği dikkate alınarak, ilk aşımın gerçekleştiği aydan itibaren ilgili takvim yılı sonu veya ilgili takvim yılı sonundan önce ise, bu anlaşmanın yürürlükte olduğu dönem sonuna kadar ceza uygulanır. Bu ceza anlaşma gücünü aşan kısım için (kW), ilgili takvim yılının en yüksek sistem kullanım fiyatı üzerinden hesaplanan bedelin dört misli olarak hesaplanır" hükmünün iptali istemi ile açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından, Denizli İli, Serinhisar İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … numaralı parselde 750 kWe kurulu gücünde, GES üretim tesisinin lisanssız olarak kurularak, 14/12/2018 tarihinde geçici kabülünün yapıldığı, 11/11/2015 tarihinde davacı şirket ile … Elektrik Dağıtım A.Ş. Arasında Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının, 25/12/2018 tarihinde de Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşmasının imzalandığı, bilahare, anlaşma gücü 750 kWe olarak belirlenmesine karşın, Şubat, Mart ve Nisan 2019 tarihlerinde sisteme verilen güç miktarının aşıldığından bahisle, davacı şirkete 17/01/2020 tarihli 38.795,90 TL tutarındaki faturanın tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından; 23/01/2020 tarihli dilekçe ile; anılan faturanın sehven düzenlenmiş olabileceği, bağlantı noktasına anlaşma gücü üzerinde elektrik enerjisi verilmesinin söz konusu olmadığı, şirketin gerekli tedbirleri almış olduğu hususlarının belirtilerek, faturanın iptali istemiyle … Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye başvurulduğu, davacı şirkete gönderilen 28/01/2020 tarihli cevabi yazıda; 17/01/2020 tarihli güç aşımı bedeli faturasının Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının 16. maddesinin 1/(a) bendine göre oluşturulduğu belirtilerek, ilgili hesap tablosunun yazı ekinde gönderildiği, bunun üzerine davacı tarafından; Enerji Düzenleme Kurulu Kararı ile kabul edilen Dağıtım Sistemi Bağlantı Anlaşmasının "Cezai Şartlar" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 14. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kurulu gücü azami 1 MW yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisinin lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf olduğu; 3. fıkrasında, lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten kişilerin ihtiyacının üzerinde ürettiği elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde elektrik enerjisi son kaynak tedarik şirketince, 10/05/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'da kaynak türü bazında belirlenen fiyatlardan alınacağı; 4. fıkrasında, bu kişilerin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satışa, başvuru yapılmasına ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun'un 16. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, "Bu Kanun, ikincil mevzuat veya lisans hükümlerine, Kurul kararlarına ve talimatlara aykırı hareket edildiğinin saptanması hâlinde, aykırılığın niteliğine göre aykırılığın otuz gün içinde giderilmesi veya tekrarlanmaması ihtar edilir ve yapılan yazılı ihtara rağmen aykırı durumlarını devam ettiren veya tekrar edenlere beşyüzbin Türk Lirası idarî para cezası verilir."; (c) bendinde, "Bu Kanun, ikincil mevzuat veya lisans hükümlerine aykırılık yapılmış olduktan sonra niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olmayacak şekilde aykırı davranılması durumunda ihtara gerek kalmaksızın beşyüzbin Türk Lirası idarî para cezası verilir."; 31. maddesinin birinci fıkrasında ise, "Diğer mevzuatta, 4628 sayılı Kanun'un bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddelerine yapılan atıflar, bu Kanun'un ilgili hükümlerine yapılmış sayılır." kuralına yer verilmiştir.
Gerek davacı şirket adına düzenlenen fatura, gerekse Bağlantı Anlaşmasının imzalandığı tarih itibarıyla yürürlükte olan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde; ilgili mevzuatın, Elektrik piyasasına ilişkin kanun, yönetmelik, tebliğ, genelge ve Kurul kararlarını ifade edeceği kurala bağlanmış, 5. maddesinin (c) bendinde; kurulu gücü bir megavat veya Kanun'un 14. maddesi çerçevesinde Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenmiş kurulu güç üst sınırına kadar olan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisleri, önlisans ve lisans alma ile şirket kurma yükümlülüğünden muaf olarak kurulabilecek üretim tesisleri arasında sayılmış, aynı maddenin 2. fıkrasında da; önlisans ve lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten gerçek veya tüzel kişilerin ihtiyacının üzerinde ürettiği elektrik enerjisinin sisteme verilmesi halinde, söz konusu elektrik enerjisinin ilgili görevli tedarik şirketi aracılığı ile YEKDEM kapsamında değerlendirileceği düzenlenmiş, Yönetmelikte ayrıca, ihtiyaç fazlası enerjinin tespiti, satın alınması, değerlendirilmesi ile ilgili düzenlemelere yer verildikten sonra "Yasaklar ve yaptırımlar" başlıklı 28. maddesinin 4. fıkrasında; Bu Yönetmelik ve Tebliğ hükümlerine aykırı hareket eden gerçek veya tüzel kişinin ilgisine göre ilgili şebeke işletmecisi ve/veya görevli tedarik şirketi tarafından ihtar edilerek, aykırılığın giderilmesi için kendisine 15 günden az olmamak kaydıyla makul bir süre verileceği, verilen süre zarfında da aykırılığın giderilmemesi ve söz konusu aykırılığın şebekenin işleyişine zarar vermesi durumunda, bu kişinin sisteme elektrik enerjisi vermesinin, tüketim tesisinin sistemden enerji çekmesine engel olmayacak biçimde, ilgili şebeke işletmecisi tarafından doğrudan veya görevli tedarik şirketinin bildirimi üzerine engellenebileceği, bu fıkra kapsamına giren gerçek veya tüzel kişilerin, 5. fıkra kapsamında Kuruma bildirileceği, 5. fıkrasında da; lisanssız üretim faaliyeti gösteren kişilerin ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranması durumunda, Kurul tarafından Kanunun 16. maddesinde öngörülen yaptırımların uygulanacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Cezai şartlara ilişkin maddesi dava konusu edilen Bağlantı Anlaşması, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 06/06/2012 günlü ve 3860/43-(1) sayılı kararı ile kabul edilmiş, Kurulun 22/06/2017 günlü ve 7150-4 sayılı kararı ile de; sisteme, Bağlantı Anlaşması Çağrı Mektubunda yer alan kurulu güçten daha fazla güç ile enerji verilmesi durumunda, Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasında tanımlanan ilgili cezai şartların uygulanmasına karar verilmiştir.
Aktarılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, 6446 sayılı Kanun'a göre kurulu gücü azami 1 MW'lık üretim tesislerinin lisans alma yükümlülüğünden muaf olduğu, 1 MW'ın üzerinde faaliyette bulunulmasının ise, Kanunun tanımış olduğu istisnaî duruma aykırılık teşkil edeceği, bu durumda söz konusu ihlâlin müeyyidesi olarak, 6446 sayılı Kanun'da idarî yaptırımların düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede, somut olayda, sisteme verilen gücün anlaşma gücünü aşması halinde, üretici tarafından dağıtım şirketine ödenmesi gereken cezaya yönelik yaptırım türünün, EPDK tarafından kabul edilen Bağlantı Anlaşması ile belirlenip belirlenemeyeceğinin ortaya konulması gerekmektedir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 4. maddesinin birinci fıkrasında, hangi fiillerin kabahat oluşturduğunun, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi, kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriğinin, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabileceği; ikinci fıkrasında, kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarının, ancak kanunla belirlenebileceği kurala bağlanmıştır.
Bağımsız idarî otoritelerin görev ve yetkileri belli bir alanla veya sektörle sınırlandığından ve ayrıca bunların görev ve yetkileri kuruluş kanunlarında somut olarak belirlendiğinden, görev ve yetkilerine dair belirlenen bu sınırlar aynı zamanda bunların ceza verebilecekleri fiillerin de bir tür çerçevesini oluşturacağından, verebilecekleri idarî ceza türü, süresi ve miktarının kanunla düzenlenmesi yeterlidir. (ULUSOY, Ali D., İdari Yaptırımlar, 2013, İstanbul, s. 86-87).
Görüldüğü üzere, çerçeve kanunlarda kapsam ve koşulları gösterilmek suretiyle kabahatin tipe dâhil unsurlarının idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle düzenlenmesine olanak tanınmışken, kabahat karşılığında uygulanacak idarî yaptırımlar bakımından aynı imkân mevcut değildir. Çünkü 5326 sayılı Kanun'un 4. maddesinin ikinci fıkrası idarî yaptırımların türünün, süresinin ve miktarının sadece kanunla belirlenebileceğini açıkça vurgulayarak, bu konuda idareye hiçbir şekilde yetki vermemiştir. (KANGAL, Zeynel T., Kabahatler Hukuku, 2019, İstanbul, s. 94-95).
Uyuşmazlıkta, Bağlantı Anlaşmasının dava konusu 16. maddesinin (a) bendinde yer alan, "Her takvim yılında, üreticinin sisteme verdiği gücün anlaşma gücünü aşması halinde, sisteme verilen gücün anlaşma gücünü aştığı değerlerin en yükseği dikkate alınarak, ilk aşımın gerçekleştiği aydan itibaren ilgili takvim yılı sonu veya ilgili takvim yılı sonundan önce ise bu anlaşmanın yürürlükte olduğu dönem sonuna kadar ceza uygulanır. Bu ceza, anlaşma gücünü aşan kısmı için (kw), ilgili takvim yılının en yüksek sistem kullanım fiyatı üzerinden hesaplanan bedelin 4 misli olarak hesaplanır. Anlaşma gücü üzerinde sisteme verilen enerji miktarı, destek ödemesi hesabında dikkate alınmaz" düzenlemesinin para cezasına ilişkin idari bir yaptırım olduğu açıktır.
Dava konusu anlaşma maddesinde, üreticinin sisteme verdiği gücün, anlaşma gücünü aşması halinde uygulanacak idari yaptırım gösterilmekle beraber, 6446 sayılı Kanun'un 16. maddesinin (b) bendinde, Kanuna, ikincil mevzuat veya lisans hükümlerine, kurul kararlarına ve talimatlara aykırı hareket edildiğinin saptanması halinde verilecek cezanın usul (aykırılığın tekrar edilmemesinin ihtar edileceği) ve miktarının belirlenmiş olduğu, dolayısıyla, düzenleyici bir işlem türü olan Kurul kararıyla belirlenen Bağlantı Anlaşması maddesi ile, yeni bir idari yaptırım türü düzenlenmesinin Anayasa'nın 38. maddesi uyarınca yaptırımda kanunilik ilkesine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmaktadır.
Başka bir deyişle; 6446 sayılı Kanunun 16. maddesinin (b) bendinde, Kanuna, ikincil mevzuat veya lisans hükümlerine, kurul kararlarına ve talimatlara aykırı hareket edilmesi halinde verilecek cezanın kurala bağlanmış olmasına ve Yönetmelikte de, ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranılması halinde Kurul tarafından 16. maddede öngörülen yaptırımların uygulanacağının belirtilmiş olmasına karşın, Kurul tarafından belirlenen ve üretici ile dağıtım şirketi arasında imzalanan anlaşma maddesi ile dayanağı olmayan yeni bir ceza ihdas edilmesi hukuka uygun görülmemiştir.
Bu itibarla; davalı idarece, "üreticinin sisteme verdiği gücün anlaşma gücünü aşması" fiili ile ilgili olarak, Bağlantı Anlaşmasına hüküm konulmak suretiyle yeni bir idari yaptırım türü ihdas edilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 06/06/2012 günlü ve 3860/43/(1) sayılı kararı ile kabul edilen Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının "Cezai Şartlar" başlıklı 16. maddesinin (1) fıkrasının (a) bendinde yer alan hükmün iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 24/05/2022 tarihinde, davacı vekili Av. … 'in ve davalı idare vekili Av. … 'ın geldikleri, Danıştay Savcısı'nın hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısı'nın düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkimi'nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Lisansız elektrik sistemi yapan davacı şirketin, Denizli İli, Serinhisar İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … numaralı parselde 750 kWe kurulu gücündeki, GES üretim tesisinin 14/12/2018 tarihinde geçici kabulünün yapıldığı, 11/11/2015 tarihinde davacı şirket ile … Elektrik Dağıtım A.Ş. arasında Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının, 25/12/2018 tarihinde de Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşmasının imzalandığı, anlaşma gücü 750 kWe olarak belirlenmesine karşın, Şubat, Mart ve Nisan 2019 tarihlerinde sisteme verilen güç miktarının (771,12 kWe) aşıldığından bahisle, davacı şirkete 17/01/2020 tarihli 38.795,90-TL tutarındaki faturanın tebliğ edildiği görülmektedir.
Davacı şirket tarafından, 23/01/2020 tarihli dilekçe ile; anılan faturanın sehven düzenlenmiş olabileceği, bağlantı noktasına anlaşma gücü üzerinde elektrik enerjisi verilmesinin söz konusu olmadığı, şirketin gerekli tedbirleri almış olduğu belirtilerek, faturanın iptali istemiyle … Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye başvuru yapılmadığı, davacı şirkete gönderilen 28/01/2020 tarihli yazıda, 17/01/2020 tarihli güç aşımı bedeli faturasının Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının 16. maddesinin 1/(a) bendine göre oluşturulduğu belirtilerek, ilgili hesap tablosunun yazı ekinde gönderildiğinin belirtilmesi üzerine, davacı tarafından Kurul kararı ile kabul edilen Dağıtım Sistemi Bağlantı Anlaşmasının "Cezai Şartlar" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan; "Her takvim yılında; üreticinin sisteme verdiği gücün anlaşma gücünü aşması halinde, sisteme verilen gücün anlaşma gücünü aştığı değerlerin en yükseği dikkate alınarak, ilk aşımın gerçekleştiği aydan itibaren ilgili takvim yılı sonu veya ilgili takvim yılı sonundan önce ise, bu anlaşmanın yürürlükte olduğu dönem sonuna kadar ceza uygulanır. Bu ceza anlaşma gücünü aşan kısım için (kW), ilgili takvim yılının en yüksek sistem kullanım fiyatı üzerinden hesaplanan bedelin dört misli olarak hesaplanır." kuralının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarenin usule ilişkin itirazı geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu Kurul kararının tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun (6446 sayılı Kanun'la başlığı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun şeklinde değiştirilmiştir.) 1. maddesinde "Bağlantı ve sistem kullanım anlaşmaları", "İlgili bağlantı ve sistem kullanım tarifesinin fiyatları, hükümleri ve şartlarını içeren ve bir üretim şirketi, otoprodüktör, otoprodüktör grubu, dağıtım şirketi ya da tüketicilerin iletim sistemine ya da bir dağıtım sistemine erişmeleri ya da bağlantı yapmaları için ilgili kullanıcıya özgü koşul ve hükümleri kapsayan anlaşmalar" şeklinde tanımlanmış; 5. maddesinde, "Bu Kanunun diğer maddeleri ile belirlenen görevlerinin yanısıra, Kurul aşağıdaki görevleri de yerine getirir: (...) (c) Tüketicilere güvenilir, kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak. (g) "Bu Kanunun amaçları ile uyumlu olarak, gerektiği durumlarda, model anlaşmalar geliştirmek." (....) Bu Kanunun diğer maddeleri ile belirlenen yetkilerinin yanısıra, Kurul aşağıdaki yetkilere de sahiptir: (....) (o) Lisans sahibi tarafların, iletim sistemi ya da bir dağıtım sistemine bağlantı ve sistem kullanımına ilişkin anlaşmaların hükümleri üzerinde mutabakata varamamaları halinde, ihtilafları bu Kanunun ve tarafların ilgili lisanslarının hükümlerine göre çözmek." kuralına yer verilmiştir
Dava konusu Kurul kararının tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mülga Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği'nin 10. maddesinin, 2. fıkrasında, "Bu Yönetmelik kapsamında; dağıtım sistemine bağlanacak üreticilerle yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında yer alacak genel hükümler, dağıtım şirketlerinin görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenir. Belirlenen genel hükümler dağıtım şirketlerinin internet sayfasında yayımlanır." kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan mevzuat uyarınca, dağıtım sistemine bağlanacak lisanssız elektrik üreticileriyle yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında yer alacak genel hükümler, dağıtım şirketlerinin görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenecektir. Bu kapsamda 26/06/2012 tarih ve 28335 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 06/06/2012 tarih ve 3860/43(1) sayılı Kurul kararı ile kabul edilen Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması (Tip Anlaşma) yayımlanmıştır.
Tip Anlaşma'nın cezaî şartlara ilişkin 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, "Üreticinin bağlantı noktasına anlaşma gücü üzerinde elektrik enerjisi vermesi" durumunda, "Her takvim yılında; üreticinin sisteme verdiği gücün anlaşma gücünü aşması halinde, sisteme verilen gücün anlaşma gücünü aştığı değerlerin en yükseği dikkate alınarak, ilk aşımın gerçekleştiği aydan itibaren ilgili takvim yılı sonu veya ilgili takvim yılı sonundan önce ise bu anlaşmanın yürürlükte olduğu dönem sonuna kadar ceza uygulanır. Bu ceza, anlaşma gücünü aşan kısım için (kW), ilgili takvim yılının en yüksek Sistem Kullanım Fiyatı üzerinden hesaplanan bedelin dört misli olarak hesaplanır. Anlaşma gücü üzerinde sisteme verilen enerji miktarı, destek ödemesi hesabında dikkate alınmaz." kuralına yer verilmiştir.
Hayatın her alanında ihtiyaç duyulan, maliyeti, sürekliliği ve kalitesi ile ekonomik ve sosyal hayatı önemli ölçüde etkileyen, depolanması mümkün olmadığından kendine özgü bir piyasa yapısı sergileyen elektrik piyasasında, faaliyetlerin arz güvenliğini ve kamu hizmeti gerekliliklerini sağlayacak bir uyum içinde yürütülmesi gerekmektedir.
Kurul tarafından kendisine kanunla verilen yetki kapsamında tarafların sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa etmeleri amacıyla Tip Anlaşma'ya cezaî hükümler konulmasına engel olan bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, Tip Anlaşma'nın cezai şartlara ilişkin 16. maddesinde sözleşmenin her iki tarafı için de cezaî şart öngörüldüğü, idari bir otorite tarafından belirlenen tip anlaşma da olsa özel hukuk kişileri arasında imzalanan sözleşmedeki cezanın uygulanmasının ve sonrasında tahsil edilmesinin tamamen tarafların iradesinde olduğu, tahsil edilen cezanın EPDK'ya aktarılması gibi bir durumun söz konusu olmadığı görülmektedir.
Bu nedenle, davacı tarafın cezaî şartın idarî yaptırım niteliğinde olduğu, kanunî dayanağının bulunmadığı, EPDK'nın böyle bir belirleme yapma yetkisinin bulunmadığı iddiaları geçerli görülmemiştir.
Öte yandan, davalı idarenin cezaî şartın içeriğini belirlemeye yetkisi olmakla birlikte, bu belirlemedeki takdir yetkisi mutlak ve sınırsız değildir. Bu yetki kullanılırken, cezaî şartın getirilmesi amacına matuf hukuken geçerli seçenekler arasından tercihte bulunulması, hukuken eşit durumda olanlar arasında farklı sonuçlara yol açmaycak ve makûl ve meşru sebeplere dayanarak düzenleme yapılması gerektiği açıktır.
Tip Anlaşma'da yer verilen cezaî şart incelendiğinde, davalı idare tarafından cezaî şartın takvim yılı şeklinde hesaplanmasının öngörüldüğü, takvim yılı içerisinde ilk aşımın gerçekleştiği aydan itibaren ilgili takvim yılı sonuna (veya ilgili takvim yılı sonundan önce ise bu anlaşmanın yürürlükte olduğu dönem sonuna) kadar cezanın uygulanacağının kurala bağlandığı görülmektedir. Buna göre, bir takvim yılı içerisinde gücün aşıldığı ay sonrasında kalan aylar cezanın hesaplanmasında çarpan olarak belirlenmiştir. Ocak ayında güç aşımı yapan birisi için hesaplanacak tutar 12 ile çarpılırken, haziran ayında güç aşımında bulunan için 7 ile çarpılmasının öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Bir takvim yılı içesinde, cezaî şartın uygulanmasını gerektiren fiilin yılın başında gerçekleştirilmesiyle yılın sonuna doğru gerçekleştirilmesinin cezanın hesaplanmasında neden dikkate alınması gerektiğine ilişkin olarak davalı idarenin cezanın caydırıcı olması gerektiği savunması; caydırıcı bir cezanın çok farklı şekillerde belirlenmesi mümkün iken takvim yılının başında sözleşmedeki ihlâli gerçekleştiren ile yılın sonuna doğru gerçekleştiren arasında aynı hukukî durumda olmalarına karşın, makul ve meşru bir sebep olmaksızın farklı tutarların cezaî şart olarak hesaplanmasının eşitliğe aykırı olması nedeniyle geçerli görülmemiştir.
Bu itibarla 06/06/2012 tarih ve 3860/43(1) sayılı Kurul kararı ile kabul edilen Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması’nın cezai şartlara ilişkin 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan; "Her takvim yılında; üreticinin sisteme verdiği gücün anlaşma gücünü aşması halinde, sisteme verilen gücün anlaşma gücünü aştığı değerlerin en yükseği dikkate alınarak, ilk aşımın gerçekleştiği aydan itibaren ilgili takvim yılı sonu veya ilgili takvim yılı sonundan önce ise, bu anlaşmanın yürürlükte olduğu dönem sonuna kadar ceza uygulanır. Bu ceza anlaşma gücünü aşan kısım için (kW), ilgili takvim yılının en yüksek sistem kullanım fiyatı üzerinden hesaplanan bedelin dört misli olarak hesaplanır." kuralında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu 26/06/2012 tarih ve 28335 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 06/06/2012 tarih ve 3860/43(1) sayılı Kurul kararı ile kabul edilen Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması’nın cezai şartlara ilişkin 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan; "Her takvim yılında; üreticinin sisteme verdiği gücün anlaşma gücünü aşması halinde, sisteme verilen gücün anlaşma gücünü aştığı değerlerin en yükseği dikkate alınarak, ilk aşımın gerçekleştiği aydan itibaren ilgili takvim yılı sonu veya ilgili takvim yılı sonundan önce ise, bu anlaşmanın yürürlükte olduğu dönem sonuna kadar ceza uygulanır. Bu ceza anlaşma gücünü aşan kısım için (kW), ilgili takvim yılının en yüksek sistem kullanım fiyatı üzerinden hesaplanan bedelin dört misli olarak hesaplanır." kuralının İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … -TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … -TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.