Esas No: 2020/2656
Karar No: 2022/2164
Karar Tarihi: 24.05.2022
Danıştay 13. Daire 2020/2656 Esas 2022/2164 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/2656 E. , 2022/2164 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2656
Karar No : 2022/2164
DAVACI : .... A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
DAVALILAR : 1- ... Kurumu (....)
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Elektrik Dağıtım A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU :
1. 12/05/2019 tarih ve 30772 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinin 37. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesinin;
2. ... Kurulu'nun (Kurul) ... tarih ve ... sayılı kararının;
3. ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin ... tarihli, ... ve ... sayılı işlemlerinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu Yönetmelik maddesi uyarınca süresinde bildirim yapılmaması nedeniyle tedarik şirketi tarafından, gerçekte enerjiyi üretmiş olan şirkete herhangi bir ödeme yapılmamasının mülkiyet hakkının gaspı anlamına geldiği, söz konusu bildirim işleminin Covid-19 salgını sebebiyle süresinde yapılamadığı, mücbir sebebe dayanan bu durum nedeniyle idarî yaptırım uygulanmasının hukuka aykırı olduğu, söz konusu idarî yaptırımın yönetmelik maddesi ile de düzenlenemeyeceği, ayrıca, yasaklanmış davranış ile uygulanacak yaptırım arasında makul bir orantının bulunması gerektiği, davalı Kurum'un Covid-19 salgınını lisans ve önlisans sahibi üreticiler için mücbir sebep olarak kabul ederek, birleşme veya bölünme işlemi kapsamında yerine getirilmesi gereken yükümlülüklere ilişkin süreleri üç ay süre ile uzatmış olmasına karşın, aynı imkânı lisanssız üretim yapan tüzel kişiler için tanımamasının eşitlik ilkesi ile bağdaşmadığı, bu şekilde dava konusu Kurul kararının lisanssız ve lisanslı üreticiler açısından farklı bir uygulamaya yol açtığı, söz konusu Kurul kararının eksik düzenleme sebebiyle iptali gerektiği ileri sürülmüştür.
DAVALI ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU'NUN SAVUNMASI :
Usûle ilişkin olarak, davanın süresinde açılmadığı; esasa ilişkin olarak ise Elektrik Piyasasında Lisanssız Üretim Yönetmeliğinin 37. maddesinin 7. fıkrasında yer verilen benzer kuralın daha önce mülga Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin 31. maddesinin 18. fıkrasında yer aldığı, ancak anılan düzenlemenin, süreç içerisinde, şirketlerin birleşme veya bölünme işlemlerinde aksaklıklar yaşanması ve ilgililerce bildirim yapılmaması nedeniyle, şebeke işletmecisince yapılan işlemlerde tereddüt yaşanmasına neden olduğu, ödemelerin, kimlere/hangi şirkete yapılacağı hususunda belirsizliklerin oluştuğu, lisanssız üretim faaliyetlerinin, saatlik yapılan işlemler neticesinde aylık olarak faturalandırılmasına karşın, birleşme/bölünme faaliyetlerinin ay ortasında sonuçlanması durumunda faturalandırmaya yönelik sıkıntılar yaşandığı, bu itibarla, uygulamanın takibinin kolaylaşması açısından, anılan düzenlemeye, dava konusu son cümle eklenerek yaşanan sıkıntıların giderilmesinin amaçlandığı, Covid-19 salgınının etkilerinin lisanslı ve lisanssız faaliyetler açısından farklı kapsamlarda değerlendirildiği, lisanslı faaliyetlerin ticari birer işletme olan anonim ve limited şirketler tarafından gerçekleştirilen ve kâr amacı güdülen faaliyetler olması sebebiyle ilave yükümlülüklere ihtiyaç duyduğu, bu nedenle lisanslı faaliyetler için süre verilen durumların kapsamının geniş tutulduğu, herhangi bir ilave yükümlülüğe ihtiyaç duyulmayan, gerçek ve tüzel kişilerce öncelikle tüketim ihtiyacı için yürütülen lisanssız faaliyetler için, Covid-19 etkisinin, ancak bağlantı anlaşmasının imzalanmasından sonra, tesisin kurulum sürecinde ortaya çıkacağının öngörüldüğü, bu nedenle lisanssız tesisler için sadece tesis kurulumlarına yönelik ilave süre verildiği, tesis edilen Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.
DAVALI ... DAĞITIM A.Ş.'NİN SAVUNMASI:
Usûle ilişkin olarak, davanın süresinde açılmadığı; esasa ilişkin olarak ise davacının Yönetmelik uyarınca bildirim yapmadığı açık olduğundan tesis edilen uygulama işlemlerinin hukuka uygun olduğu, 9276 sayılı Kurul kararında yalnızca bağlantı işlemleri yönünden süre uzatımı verildiği, uyuşmazlıktaki bildirim işlemi için süre uzatımının öngörülmediği, birleşme işlemlerinin bildiriminin posta ile yapılması mümkün iken Covid-19 nedeniyle bu bildirimin yapılamadığının iddia edilmesinin çelişkili olduğu, olayda mücbir sebebin gerçekleşmediği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemlerden 12/05/2019 tarih ve 30772 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinin 37. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesi ile bu kurala dayanılarak tesis edilen ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin ...tarihli, .. ve ... sayılı işlemlerinin iptali, .... tarih ve ... sayılı Kurul kararının iptal istemi açısından ise davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI ...'NIN DÜŞÜNCESİ :
Dava, 12/05/2019 tarihli ve 30772 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin 37. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesinin, ... Kurulu'nun ... tarihli ve ... sayılı kararının ve ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin .. tarihli ve ... ve ... sayılı işlemlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 14. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kurulu gücü azami 1 MW yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisinin lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf olduğu; üçüncü fıkrasında, lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten kişilerin ihtiyacının üzerinde ürettiği elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde elektrik enerjisi son kaynak tedarik şirketince, ... tarihli ve ... sayılı ... Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'da kaynak türü bazında belirlenen fiyatlardan alınacağı; dördüncü fıkrasında, bu kişilerin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satışa, başvuru yapılmasına ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun'un 16. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, "Bu Kanun, ikincil mevzuat veya lisans hükümlerine, Kurul kararlarına ve talimatlara aykırı hareket edildiğinin saptanması hâlinde, aykırılığın niteliğine göre aykırılığın otuz gün içinde giderilmesi veya tekrarlanmaması ihtar edilir ve yapılan yazılı ihtara rağmen aykırı durumlarını devam ettiren veya tekrar edenlere beşyüzbin Türk Lirası idarî para cezası verilir."; (c) bendinde, "Bu Kanun, ikincil mevzuat veya lisans hükümlerine aykırılık yapılmış olduktan sonra niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olmayacak şekilde aykırı davranılması durumunda ihtara gerek kalmaksızın beşyüzbin Türk Lirası idarî para cezası verilir."; 31. maddesinin birinci fıkrasında ise, "Diğer mevzuatta, 4628 sayılı Kanun'un bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddelerine yapılan atıflar, bu Kanun'un ilgili hükümlerine yapılmış sayılır." kuralına yer verilmiştir.
5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'un, dava konusu işlemler tarihinde yürürlükte bulunan 6/A maddesinde, "4628 sayılı Kanun'un 3. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında kurulacak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisleri için başvuru yapılması, izin verilmesi, denetim yapılması ile teknik ve mali usul ve esaslar, Bakanlık, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve DSİ’nin görüşleri alınarak EPDK tarafından çıkartılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Hidroelektrik üretim tesisleri için su kullanım hakkının verilmesine, DSİ’nin ilgili taşra teşkilatının su rejimi açısından üretim tesisinin yapımında sakınca bulunmadığına ve bağlantının yapılacağı dağıtım şirketinden dağıtım sistemine bağlantı yapılabileceğine dair görüş alınmak kaydıyla, tesisin kurulacağı yerdeki il özel idareleri yetkilidir. Bu madde kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten gerçek ve tüzel kişiler; ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini dağıtım sistemine vermeleri hâlinde, I sayılı Cetveldeki fiyatlardan on yıl süre ile faydalanabilir. Bu kapsamda dağıtım sistemine verilen elektrik enerjisinin perakende satış lisansını haiz ilgili dağıtım şirketi tarafından satın alınması zorunludur. İlgili şirketlerin bu madde gereğince satın aldıkları elektrik enerjisi, söz konusu dağıtım şirketlerce YEK Destekleme Mekanizması kapsamında üretilmiş ve sisteme verilmiş kabul edilir."; 10. maddesinde, "Bu Kanun'un 6 ve 6/A maddelerine aykırı faaliyet gösterdiği tespit edilenler hakkında, 4628 sayılı Kanun'un 11'inci maddesi hükümleri uygulanır." kuralına yer verilmiştir.
Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği'nin 1. maddesinde; Yönetmeliğin amacının tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarını tüketim noktasına en yakın kendi üretim tesisinden karşılaması, arz güvenliğinin sağlanmasında küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisine kazandırılması ve küçük ölçekli üretim kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması ile elektrik şebekesinde meydana gelen kayıp miktarlarının düşürülmesi amacıyla lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğü olmaksızın, elektrik enerjisi üretebilecek, gerçek veya tüzel kişilere uygulanacak usul ve esasların belirlenmesi olduğu; 2. maddesinde; Bu Yönetmeliğin a) 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 14. maddesi çerçevesinde kurulması öngörülen üretim tesislerinin sisteme bağlanmasına ilişkin usül ve esaslar ile bu üretim tesislerinin kurulmasına ilişkin başvuruların değerlendirilmesine, b) Lisanssız üretim kapsamında elektrik enerjisi üreten gerçek ve tüzel kişilerin ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisinin sisteme verilmesi halinde yapılacak uygulamaya, c) Lisanssız üretim ile ilgili üretim tesisi devri ve üretim faaliyetinde bulunan gerçek veya tüzel kişiler ile ilgili şebeke işletmecilerinin hak ve yükümlülüklerine, ç) Lisanssız üretim yapan kişilerin bu Yönetmelik kapsamındaki faaliyetleri ile kurulan üretim tesislerinin denetlenmesine ilişkin usul ve esasları kapsadığı, 3. maddesinde; Bu Yönetmeliğin, ... tarihli .... sayılı ... Kanununun 14'üncü maddesi ile ... tarihli ve ... sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına ilişkin 6/A maddesine dayanılarak hazırlandığı, 5. maddesinin 2. fıkrasında; Önlisans ve lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten gerçek veya tüzel kişilerin ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde söz konusu elektrik enerjisinin, ilgili görevli tedarik şirketi aracılığı ile YEKDEM kapsamında değerlendirileceği; 24. maddesinde; Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olarak gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan ve işletilen üretim tesislerinde üretilerek ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi olarak görevli tedarik şirketi tarafından ilgisine göre belirlenen fiyattan, YEKDEM kapsamında değerlendirilmek üzere on yıl süreyle satın alınacağı; lisanssız üreticilerin Yönetmelik kapsamındaki üretimleri için ikili anlaşma ve/veya organize toptan elektrik piyasalarında satış yapamayacakları kurala bağlanmıştır.
Anılan Yönetmeliğin İşlem tarihinde yürürlükte bulunan 37. maddesinin 7. fıkrasında; "Lisanssız üretim tesisi sahibi tüzel kişinin; kendi tüzel kişiliği altında veya diğer bir tüzel kişi bünyesinde, tüm aktif ve pasifleri ile birlikte birleşmek istemesi halinde, ilgili üretim tesisi veya tesislerin tamamının geçici kabulünün yapılmış olması kaydıyla, birleşme işlemi mer'i mevzuat kapsamında gerçekleştirilir. Birleşme işlemi gerçekleşmeden önce ilgili ayın ilk on günü içerisinde ilgili şebeke işletmecisine ilgili mevzuat kapsamındaki iş ve işlemler için başvuruda bulunulur. Birleşme talebi kapsamında sunulması gereken belgelerin tam ve eksiksiz olması halinde, birleşme işlemi ve ilgili mevzuat kapsamında yapılması gereken iş ve işlemler ilgili taraflarca eş zamanlı olarak ve fatura dönemi sonu itibarıyla sonuçlandırılarak tamamlanır. Tam ve eksiksiz olarak başvuruda bulunulmaması halinde ilgili şebeke işletmelerince talep değerlendirmeye alınmaz ve 5 iş günü içerisinde muhataplara eksikliklere ilişkin bildirimlerde bulunulur. Birleşme işleminin ilgili tüzel kişilerce yukarıda yer alan hususlara uygun olarak tamamlanmaması halinde ilgili ayda üretilen enerjinin görevli tedarik şirketi tarafından üretilerek sisteme verilmiş olduğu kabul edilir ve bu enerji ile ilgili olarak piyasa işletmecisi ve görevli tedarik şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmaz ve bu kapsamda sisteme verilen enerji YEKDEM'e bedelsiz katkı olarak dikkate alınır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Davacı şirketin, lisanssız elektrik enerjisi üretimi yapan ... Enerji Üretim Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti ile ... Enerji Üretim Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti. isimli şirketlerin birleşme yoluyla devralınmaları suretiyle kurularak, 03/04/2020 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, söz konusu birleşme işleminin ... Enerji Üretim Tesisi için 17/04/2020 tarihli ve 102085 sayılı yazı ile, ... Üretim Tesisi için ise ... günlü ve .... sayılı yazılar ile ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye bildirildiği, davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından, davacı şirkete gönderilen dava konusu ... tarihli ve ... sayılı işlemlerle; birleşme işlemine ait bildirimin, "birleşme işlemi gerçekleşmeden önce ilgili ayın ilk on günü içerisinde" gerçekleşmediğinden bahisle, 12/05/2019 tarih ve 30772 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasasında Lisansız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin 37'nci maddesinin 7. fıkrası uyarınca, 2020 yılı Nisan ayında üretilen enerji ile ilgili olarak, piyasa işletmecisi ve görevli tedarik şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmayacağı yönünde işlem tesis edildiği, davacı şirket tarafından 15/05/2020 günlü 103735 ve 103733 sayılı dilekçelerle, yönetmelikte belirtilen bildirimlerin Covid-19 salgını sebebiyle yapılamadığı ve sistem kullanım anlaşmasının imzalanamadığı belirtilerek, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 02/04/2020 günlü ve 5276 sayılı kararı uyarınca taraflarına ek süre verilmesi ve Yönetmeliğin 37. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesinde düzenlenen idari yaptırımın uygulanmaması talebinde bulunulduğu, davacı şirketin söz konusu itirazının/talebinin, "EPDK kararında, covid sebebiyle yalnızca bağlantı anlaşmaları için ek süre verildiği" gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, davacı şirket tarafından, Yönetmeliğin 37. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesinin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 02/04/2020 günlü ve 9276 sayılı kararının (eksik düzenleme sebebiyle) ve 2020 yılı Nisan ayında üretilen enerji ile ilgili olarak piyasa işletmecisi ve görevli tedarik şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmayacağına dair işlemlerin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinin 37. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesi yönünden inceleme;
Sözlük anlamı ile "düzenli hâle koymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek" olarak tanımlanan "düzenleme", kamu hukukunda kural koyma ile eş anlamlıdır. Kural ise; sürekli, soyut, nesnel, genel (kişilik dışı) durumları belirleyen ve gösteren norm olarak tanımlanmaktadır (ÖZAY İl Han, Günışığında Yönetim, 2017, İstanbul, s. 426). Yasama organının yasama tasarrufları dışında, idare, Anayasa ve kanunlardan aldığı yetki ile, kural koyma (düzenleme yapma) yetkisine sahiptir. "Kural işlemler" (ya da diğer adıyla genel düzenleyici işlemler), üst hukuk kurallarına uygun olarak hukuk düzenine yeni kural getiren ya da mevcut bir kuralı değiştiren veya kaldıran tek yanlı idarî işlemlerdir. Düzenleme yetkisini kullanarak tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge gibi genel düzenleyici işlemleri yapan idarenin bir işleminin düzenleyici nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, söz konusu işlemin sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren hükümler içermesi, başka bir anlatımla, belirtilen nitelikte kurallar koymuş olması zorunlu olup, bu genel düzenlemelerin üst hukuk kurallarına aykırı hükümler içermemesi gerekir.
Elektrik piyasası faaliyetleri, 4628 sayılı Kanun ve diğer ilgili mevzuat ile ayrıntılı olarak düzenlenmiş, 4628 sayılı Kanun'un mülga 2. maddesi, elektrik piyasası faaliyetlerini: “piyasada faaliyet gösterecek tüzel kişilerin üretim, iletim, dağıtım, toptan satış, perakende satış, perakende satış hizmeti, ticaret, ithalat ve ihracat faaliyetleri” olarak sıralamıştır. Kanun'da elektrik enerjisi “iletim” faaliyetinin ancak tekel niteliğinde ve Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi tarafından yürütülebileceği düzenlenmiş, diğer faaliyetlerde ise kamu tüzel kişilerinin yanında, özel hukuk tüzel kişilerinin de hizmetlerin yürütülmesine katılabileceği öngörülmüştür. Elektrik piyasası faaliyetlerinin yürütülmesinde kamu-özel ayrımı yapılmaksızın, kural olarak, lisans alınması zorunluluğu getirilmiştir. Belirtilen yaklaşım, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile de sürdürülmüştür.
Öte yandan, 6446 sayılı Kanun'un yukarıda da yer verildiği üzere "Lisanssız yürütülebilecek faaliyetler" başlıklı 14. maddesinde, lisans alma yükümlülüğünden muaf faaliyetler belirlenmiş, anılan maddenin 4. fıkrasında, lisanssız üretim yapabileceklerin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satışa, başvuru yapılmasına ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
Kurum tarafından kendisine tanınan bu yetkinin dava konusu kuralın yer aldığı Yönetmeliğin yayımlanması suretiyle kullanıldığı görülmektedir. Buna göre, lisans alma yükümlülüğü olmaksızın elektrik enerjisi üretebilecek, gerçek veya tüzel kişilere uygulanacak usûl ve esaslar Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği'nde belirlenmiş, katılımcıların hak ve yükümlülükleri ile sistem işletmecisi olarak dağıtım şirketlerinin ve görevli tedarik şirketlerinin yetki ve sorumluluğu ile her aşamada hangi işlemlerin nasıl tesis edileceği ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Yönetmeliğin amacının tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarını tüketim noktasına en yakın kendi üretim tesisinden karşılaması, arz güvenliğinin sağlanmasında küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisine kazandırılması ve küçük ölçekli üretim kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması ile elektrik şebekesinde meydana gelen kayıp miktarlarının düşürülmesi olduğu vurgulanmıştır.
Davacı tarafından; Dava konusu Yönetmelik maddesi uyarınca süresinde bildirim yapılmaması nedeniyle tedarik şirketi tarafından, enerjiyi gerçekte üretmiş olan şirkete herhangi bir ödeme yapılmamasının mülkiyet hakkının gaspı anlamına geldiği, söz konusu bildirim işleminin Covid-19 salgını sebebiyle süresinde yapılamadığı, mücbir sebebe dayanan bu durum nedeniyle idari yaptırım uygulanmasının hukuka aykırı olduğu, söz konusu idari yaptırımın yönetmelik maddesi ile de düzenlenemeyeceği, ayrıca, yasaklanmış davranış ile uygulanacak yaptırım arasında makul bir orantının bulunmasının gerektiği ileri sürülürken; Davalı İdareler tarafından; Elektrik Piyasasında Lisanssız Üretim Yönetmeliğinin 37. maddesinin 7. fıkrasının, daha önce mülga Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin 31. maddesinin 18. fıkrasında; "Lisanssız üretim tesisi sahibi tüzel kişinin, kendi tüzel kişiliği altında veya diğer tüzel kişi bünyesinde, tüm aktif ve pasifleri ile birlikte birleşmek istemesi halinde, ilgili üretim tesisi veya tesislerinin tamamının geçici kabulünün yapılmış olması kaydıyla, birleşme işlemi mer'i mevzuat kapsamında gerçekleştirilir. Birleşme işlemi gerçekleşmeden bir ay önce ilgili şebeke işletmecisine ilgili mevzuat kapsamındaki iş ve işlemler için başvuruda bulunulur. Birleşme işlemi ve ilgili mevzuat kapsamında yapılması gereken iş ve işlemler ilgili taraflarca eş zamanlı olarak tamamlanır" şeklinde yer aldığı, ancak anılan düzenlemenin, süreç içerisinde, şirketlerin birleşme veya bölünme işlemlerinde aksaklıklar yaşanmasına ve ilgililerce bildirim yapılmaması nedeniyle, şebeke işletmecisince yapılan işlemlerde tereddüt yaşanmasına neden olduğu, ödemelerin, kimlere/hangi şirkete yapılacağı hususunda belirsizliklerin oluştuğu, lisanssız üretim faaliyetlerinin, saatlik yapılan işlemler neticesinde aylık olarak faturalandırılmasına karşın, birleşme/bölünme faaliyetlerinin ay ortasında sonuçlanması durumunda faturalandırmaya yönelik sıkıntılar yaşandığı, bu itibarla, uygulamanın takibinin kolaylaşması açısından, anılan düzenlemeye, dava konusu son cümlenin eklenerek yaşanan sıkıntıların giderilmesinin amaçlandığı savunulmuştur.
Davacı tarafından; Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinin 37. maddesinin 7. fıkrasının dava konusu son cümlesinde yer alan; "..Birleşme işleminin ilgili tüzel kişilerce yukarıda yer alan hususlara uygun olarak tamamlamaması halinde ilgili ayda üretilen enerjinin görevli tedarik şirketi tarafından üretilerek sisteme verilmiş olduğu kabul edilir ve bu enerji ile ilgili olarak piyasa işletmecisi ve görevli tedarik şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmaz ve bu kapsamda sisteme verilen enerji YEKDEM'e bedelsiz katkı olarak dikkate alınır" düzenlemesinin idari bir yaptırım olduğu ve yönetmelikle düzenlenemeyeceği ileri sürülmekte ise de; davalı idarenin yukarıda belirtilen savunması da dikkate alındığında, anılan düzenlemede, lisanssız üretim sahibi tüzel kişinin, kar elde etmek amacı olmaksızın, kendi ihtiyacı için ürettiği elektriğin fazlasını sisteme aktarması söz konusu olduğundan, süresinde bildirim yapmaması nedeniyle, görevli tedarik şirketince tarafına herhangi bir ödeme yapılmamasına yönelik düzenlemenin tipik bir idari müeyyide içerdiğini söylemek mümkün bulunmamaktadır. Daha açık bir ifadeyle, anılan düzenlemenin, kendi tüketim ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak elektrik enerjisi üreten şirketlerin birleşme/bölünme halinde yerine getirmeleri gereken bildirim yükümlülüğünü süresi içerisinde yerine getirmemeleri nedeniyle oluşan "fazladan üretilen elektriğinin bedelinin faturalandırılması" sorununu çözmeye yönelik bir düzenleme olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim, elektrik piyasasında düzenleme ve denetleme yapmakla görevli bulunan davalı EPDK'nın, sorun yaşandığını beyan ettiği bu alanda düzenlemeler yapabileceği açıktır.
Bu itibarla; dava konusu düzenlemenin, idari düzeni ihlal eden gerçekleşmiş bir fiile ilişkin olmayıp, lisanssız elektrik üretim şirketlerinin birleşme/bölünme halinde, bu durumun süresinde bildirimini sağlamaya yönelik, yani ileriye dönük bir ihlal yapılmaması amacına matuf uyarıcı bir işlem (düzenleme) olduğu anlaşıldığından, idari yaptırım olarak değerlendirilmemiş ve bu nedenle dava konusu düzenlemede hukuka ve kanunilik ilkesine aykırılık görülmemiştir.
Davalı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 02/04/2020 tarihli ve 9276 sayılı Kararının incelenmesi :
Dava konusu 02/04/2020 tarihli ve 9276 sayılı Kurul Kararı ile; Corona Virüsü (COVİD-19) Salgınının Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 35. maddesi ile Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinin 19. maddesi kapsamında, mücbir sebep olarak kabul edilmesine, bu kapsamda; A- Önlisans veya üretim lisansı sahibi tüzel kişilerin süreli yükümlülükleri açısından 10/03/2020 tarihinde veya sonrasında; B- Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği kapsamında kurulması öngörülen üretim tesislerinden bağlantı anlaşması süresi 10/03/2020 tarihinde veya sonrasında sona eren veya sona erecek gerçek veya tüzel kişilerin, sona erme tarihinden itibaren geçerli olmak ve bir defaya mahsus olmak üzere, söz konusu sürelerinin, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın 3(üç) ay süreyle uzamış olarak değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından; davalı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun, Covid-19 salgınını lisans ve önlisans sahibi üreticiler için mücbir sebep olarak kabul ederek, birleşme veya bölünme işlemi kapsamında yerine getirilmesi gereken yükümlülüklere ilişkin süreleri 3 ay süre ile uzatmış olmasına karşın, aynı imkanı lisanssız üretim yapan tüzel kişiler için tanımamasının eşitlik ilkesi ile bağdaşmadığı, bu şekilde dava konusu Kurul Kararının lisanssız ve lisanslı üreticiler açısından farklı bir uygulamaya yol açtığı, söz konusu kurul kararının eksik düzenleme sebebiyle iptalinin gerektiği iddia edilirken, davalılar tarafından; Covid-19 salgınının etkilerinin lisanslı ve lisanssız faaliyetler açısından farklı kapsamlarda değerlendirildiği, lisanslı faaliyetlerin ticari birer işletme olan anonim ve limited şirketler tarafından gerçekleştirilen ve kar amacı güdülen faaliyetler olması sebebiyle ilave yükümlülüklere ihtiyaç duyduğu, bu nedenle lisanslı faaliyetler için süre verilen durumların kapsamının geniş tutulduğu, herhangi bir ilave yükümlülüğe ihtiyaç duyulmayan, gerçek ve tüzel kişilerce öncelikle tüketim ihtiyacı için yürütülen lisanssız faaliyetler için, Covid-19 etkisinin, ancak bağlantı anlaşmasının imzalanmadığından sonra, tesisin kurulum sürecinde ortaya çıkacağının öngörüldüğü, bu nedenle lisanssız tesisler için sadece tesis kurulumlarına yönelik ilave süre verildiği, tesis edilen kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.
Uyuşmazlıkta, davacı tarafından, şirket birleşme işleminin Covid-19 salgını nedeniyle, ilgili şebeke işletmecisi ... EDAŞ'a süresinde bildirilmediği, ... tarihli ve ... sayılı Kurul Kararının eksik düzenlendiği, zira, söz konusu Kurul Kararının lisanssız üreticileri de kapsamasının gerektiği ileri sürülmekte ise de; yukarıda da belirtildiği üzere, davalı EPDK tarafından Covid-19 salgını; yalnızca önlisans veya üretim lisansı sahibi tüzel kişiler için ve lisanssız faaliyetlerde de sadece tesis kurulumlarına yönelik olarak mücbir sebep kabul edilirken; lisanslı faaliyetlerin kâr amacı güden ticari işletmelerce gerçekleştirilmesi ve ilave yükümlülüklerinin bulunmasının; öncelikle kendi tüketim ihtiyacı için yürütülen lisanssız faaliyetlerin ise, herhangi bir ilave yükümlülüğünün bulunmamasının dikkate alındığı görülmüştür.
Lisanslı üretim tesisleri ile ilgili sürecin, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği; Lisanssız üretim tesisleri ile ilgili sürecin ise, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği kapsamında yürütüldüğü, dolayısıyla lisanslı üretim faaliyeti süreci ile lisanssız üretim faaliyeti sürecinde, hak ve yükümlülüklerin farklı olması itibariyle, dava konusu Kurul kararının her iki faaliyet için ayrı düzenlemeler içermesinde eşitlik ilkesine aykırılık bulunmadığı, öte yandan davacı şirketin, bu süreçte, dağıtım şirketine yapması gereken bildirimini, posta yoluyla yapabileceği de dikkate alındığında, dava konusu Kurul kararında ve davacının durumunun mücbir sebep kapsamında değerlendirilmemesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Davacı şirkete, Nisan 2020 döneminde gerçekleşen enerji üretimi ile ilgili olarak ödeme yapılmaması yönünde tesis edilen ... tarihli ve ... sayılı işlemlerin incelenmesi;
Uyuşmazlıkta davacı şirketin ... Enerji Üretim Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti. İle ... Enerji Üretim Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti.'yi aktif ve pasifleri ile devraldığı, söz konusu birleşme işleminin 03/04/2020 tarihinde gerçekleşmesine karşın, bu işlemin; Elektrik Piyasasında Lisansız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin 37. maddesinin 7. fıkrası uyarınca, birleşme işleminin gerçekleşmesinden önce, ilgili ayın ilk on günü içerisinde bildirilmesi gerekirken, birleşmenin gerçekleştiği tarihten sonra, 17/04/2020 tarihinde ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye bildirildiği görülmektedir.
Dava konusu işlemler, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin 37. maddesinin 7. fıkrası uyarınca tesis edilmiş olup, yukarıda açıklanan nedenlerle 7. fıkranın dava konusu son cümlesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, davacı şirketin Nisan 2020 döneminde gerçekleştirdiği enerji üretimi ile ilgili olarak herhangi bir ödeme yapılmayacağına ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 24/05/2022 tarihinde, davacı vekili Av. ...'ın ve davalı EPDK vekili Av. ...ile diğer davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili Av. ...'ın geldikleri, Danıştay Savcısı'nın hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısı'nın düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkimi'nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı şirket tarafından lisanssız elektrik enerjisi üretimi yapan ... Enerji Üretim Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti. ile ... Enerji Üretim Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti. isimli şirketler birleşme yoluyla devralınmış, bu husus 03/04/2020 tarihinde ticaret siciline tescil edilmiştir. Söz konusu birleşme işlemi, ... Enerji Üretim Tesisi için 17/04/2020 tarih ve 102085 sayılı yazı ile, ... Üretim Tesisi için ise ... tarih ve ... sayılı yazılar ile ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye bildirilmiştir.
Davalılardan ... Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından, davacı şirkete gönderilen dava konusu ... tarihli, ... sayılı işlemlerle; birleşme işlemine ait bildirimin, "birleşme işlemi gerçekleşmeden önce ilgili ayın ilk on günü içerisinde" gerçekleşmediğinden bahisle, Elektrik Piyasasında Lisansız Elektrik Üretim Yönetmeliğinin 37. maddesinin 7. fıkrası uyarınca, 2020 yılı Nisan ayında üretilen enerji ile ilgili olarak, piyasa işletmecisi ve görevli tedarik şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmayacağı yönünde işlem tesis edilmesi üzerine, davacı şirket tarafından, yönetmelikte belirtilen bildirimlerin Covid-19 salgını sebebiyle yapılamadığı belirtilerek, 02/04/2020 tarih ve 5276 sayılı Kurul kararı uyarınca taraflarına ek süre verilmesi ve Yönetmeliğin 37. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesinin uygulanmaması talebinde bulunulmuştur.
Davacı şirketin söz konusu talebinin, "EPDK kararında, Covid-19 sebebiyle yalnızca bağlantı anlaşmaları için ek süre verildiği" gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, davacı şirket tarafından, Yönetmeliğin 37. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesi ile bu kurala dayanılarak tesis edilen 2020 yılı Nisan ayında üretilen enerji ile ilgili olarak piyasa işletmecisi ve görevli tedarik şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmayacağına dair işlemlerin ve eksik düzenleme içerdiğinden bahisle 02/04/2020 tarih ve 9276 sayılı Kurul kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalıların usûle ilişkin itirazları geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT:
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 14. maddesinin birinci fıkrasında, lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf faaliyetler sayılmış; üçüncü fıkrasında, lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten kişilerin ihtiyacının üzerinde ürettiği elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde elektrik enerjisinin son kaynak tedarik şirketince, 10/05/2005 tarih ve 5346 sayılı Kanun kapsamında belirlenen fiyatlardan alınacağı; dördüncü fıkrasında, bu kişilerin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satışa, başvuru yapılmasına ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'un dava konusu Yönetmeliğin yayımlandığı tarih itibarıyla yürürlükteki hâliyle 6/A maddesinde, "4628 sayılı Kanun'un 3. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında kurulacak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisleri için başvuru yapılması, izin verilmesi, denetim yapılması ile teknik ve mali usul ve esaslar, Bakanlık, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve DSİ’nin görüşleri alınarak EPDK tarafından çıkartılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Hidroelektrik üretim tesisleri için su kullanım hakkının verilmesine, DSİ’nin ilgili taşra teşkilatının su rejimi açısından üretim tesisinin yapımında sakınca bulunmadığına ve bağlantının yapılacağı dağıtım şirketinden dağıtım sistemine bağlantı yapılabileceğine dair görüş alınmak kaydıyla, tesisin kurulacağı yerdeki il özel idareleri yetkilidir.
Bu madde kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten gerçek ve tüzel kişiler; ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini dağıtım sistemine vermeleri hâlinde, I sayılı Cetveldeki fiyatlardan on yıl süre ile faydalanabilir. Bu kapsamda dağıtım sistemine verilen elektrik enerjisinin perakende satış lisansını haiz ilgili dağıtım şirketi tarafından satın alınması zorunludur. İlgili şirketlerin bu madde gereğince satın aldıkları elektrik enerjisi, söz konusu dağıtım şirketlerince YEK Destekleme Mekanizması kapsamında üretilmiş ve sisteme verilmiş kabul edilir." kuralına yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun "Birleşme" başlıklı 136. maddesinde; "(1) Şirketler; a) Bir şirketin diğerini devralması, teknik terimle “devralma şeklinde birleşme” veya b) Yeni bir şirket içinde bir araya gelmeleri, teknik terimle “yeni kuruluş şeklinde birleşme”, yoluyla birleşebilirler.
(2) 136 ilâ 158'inci maddelerin uygulamasında, kabul eden şirket “devralan”, katılan şirket “devrolunan” diye adlandırılır.
(3) Birleşme, devrolunan şirketin malvarlığı karşılığında, bir değişim oranına göre devralan şirketin paylarının, devrolunan şirketin ortaklarınca kendiliğinden iktisap edilmesiyle gerçekleşir. Birleşme sözleşmesi 141'inci maddenin ikinci fıkrası anlamında ayrılma akçesini de öngörebilir.
(4) Birleşmeyle, devralan şirket devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün hâlinde devralır. Birleşmeyle devrolunan şirket sona erer ve ticaret sicilinden silinir."; "Ortaklık payının ve haklarının korunması" başlıklı 140. maddesinde, "(1) Devrolunan şirketin ortaklarının, mevcut ortaklık paylarını ve haklarını karşılayacak değerde, devralan şirketin payları ve hakları üzerinde istemde bulunma hakları vardır. Bu istem hakkı, birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarının değeri, oy haklarının dağılımı ve önem taşıyan diğer hususlar dikkate alınarak hesaplanır.
(2) Ortaklık paylarının değişim oranları belirlenirken, devrolunan şirketin ortaklarına tahsis olunan ortaklık paylarının gerçek değerlerinin onda birini aşmaması şartıyla, bir denkleştirme ödenmesi öngörülebilir.
(3) Devrolunan şirketin oydan yoksun paylarına sahip ortaklarına aynı değerde, oydan yoksun veya oy hakkını haiz paylar verilir.
(4) Devrolunan şirkette mevcut bulunan paylara bağlı imtiyaz hakları karşılığında, devralan şirkette eş değerde haklar veya uygun bir karşılık verilir.
(5) Devralan şirket, devrolunan şirketin intifa senedi sahiplerine, eş değerli haklar tanımak veya intifa senetlerini, birleşme sözleşmesinin yapıldığı tarihteki gerçek değeriyle satın almak zorundadır."; "Hukuki sonuçlar" başlıklı 153. maddesinde ise, "(1) Birleşme, birleşmenin ticaret siciline tescili ile geçerlilik kazanır. Tescil anında, devrolunan şirketin bütün aktif ve pasifi kendiliğinden devralan şirkete geçer. (...)" kuralı yer almıştır.
Dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükteki hâliyle Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğin (Yönetmelik) 37. maddesinin 7. fıkrasında, "Lisanssız üretim tesisi sahibi tüzel kişinin; kendi tüzel kişiliği altında veya diğer bir tüzel kişi bünyesinde, tüm aktif ve pasifleri ile birlikte birleşmek istemesi halinde, ilgili üretim tesisi veya tesislerinin tamamının geçici kabulünün yapılmış olması kaydıyla, birleşme işlemi mer’i mevzuat kapsamında gerçekleştirilir. Birleşme işlemi gerçekleşmeden önce ilgili ayın ilk on günü içerisinde ilgili şebeke işletmecisine ilgili mevzuat kapsamındaki iş ve işlemler için başvuruda bulunulur. Birleşme talebi kapsamında sunulması gereken belgelerin tam ve eksiksiz olması halinde, birleşme işlemi ve ilgili mevzuat kapsamında yapılması gereken iş ve işlemler ilgili taraflarca eş zamanlı olarak ve fatura dönemi sonu itibarıyla sonuçlandırılarak tamamlanır. Tam ve eksiksiz olarak başvuruda bulunulmaması halinde ilgili şebeke işletmecilerince talep değerlendirmeye alınmaz ve 5 işgünü içerisinde muhataplara eksikliklere ilişkin bildirimde bulunulur. Birleşme işleminin ilgili tüzel kişilerce yukarıda yer alan hususlara uygun olarak tamamlanmaması halinde ilgili ayda üretilen enerjinin görevli tedarik şirketi tarafından üretilerek sisteme verilmiş olduğu kabul edilir ve bu enerji ile ilgili olarak piyasa işletmecisi ve görevli tedarik şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmaz ve bu kapsamda sisteme verilen enerji YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınır." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
12/05/2019 tarih ve 30772 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 37. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesi ile bu kurala dayanılarak tesis edilen ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin ... tarihli, ... sayılı işlemlerinin incelenmesi:
6446 sayılı Kanun'un 14. maddesinde sayılan faaliyetlerin lisans alma yükümlülüğünden muaf olduğu, lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten kişilerin kendi ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektriği sisteme vermeleri hȃlinde 5346 sayılı Kanun kapsamındaki fiyatlardan yararlanma imkȃnlarının bulunduğu, söz konusu kişilerin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satış, başvuru ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından yönetmelikle düzenleneceği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen ilgili hükümlerinden, ticaret şirketlerinde bir yapı değişikliği türü olan birleşmenin, birden fazla şirketin, akdolunan birleşme sözleşmesine istinaden, birleşmeye katılan bir şirket bünyesinde veya yeni kurulan bir şirket bünyesinde bir araya gelmelerini ve yeni kurulan veya bünyesinde birleşilen şirket dışında kalan şirket ya da şirketlerin tasfiyesiz olarak sona ermesi sonucunu doğuran bir hukuki müessese olduğu; devralma şeklinde birleşmede, birleşmeye katılan şirketlerden birinin bünyesinde, diğer şirket ya da şirketlerin bir araya geldiği; birleşmenin türüne göre yapılacak işlemlerin bazı farklılıklar içermekle birlikte, doğurdukları sonuçların benzerlik arz ettiği; devrolunan şirketin, birleşmeyle birlikte sona erdiği ve ticaret sicilinden silindiği (TTK m. 136/4), birleşmenin, devrolunan şirket açısından bir sona erme nedeni olmasına rağmen, bu şirketin tasfiyesine gidilmediği; birleşmeyle, devralan şirketin, devrolunan şirketin mal varlığını (alacak, borç, taşınır, taşınmaz vs.) bir bütün hâlinde devralacağı (TTK m. 136/4); dolayısıyla birleşmenin, devrolunan şirket açısından tasfiyesiz sona erme hâli oluşturduğu; devrolunan şirkete ait hak sahipliği, borçlu gibi sıfatların, kendiliğinden devralan şirkete geçeceği görülmektedir.
Dava konusu kuralda, lisanssız elektrik üretim tesisi sahibi tüzel kişinin, kendi tüzel kişiliği altında veya diğer bir tüzel kişi bünyesinde, tüm aktif ve pasifleri ile birlikte birleşmek istemesi hâlinde, ilgili üretim tesisi veya tesislerinin tamamının kabulünün yapılmış olması kaydıyla, birleşme işleminin mer’i mevzuat kapsamında gerçekleştirileceği, lisanssız üretim tesisi sahibi tüzel kişinin aynı kalması ve pay oranlarının değişmemesi kaydıyla kabul şartının aranmayacağı, birleşme işlemi gerçekleşmeden önce ilgili ayın ilk on günü içerisinde ilgili şebeke işletmecisine ilgili mevzuat kapsamındaki iş ve işlemler için başvuruda bulunulacağı, birleşme talebi kapsamında sunulması gereken belgelerin tam ve eksiksiz olması hâlinde, birleşme işlemi ve ilgili mevzuat kapsamında yapılması gereken iş ve işlemlerin ilgili taraflarca eş zamanlı olarak ve fatura dönemi sonu itibarıyla sonuçlandırılarak tamamlanacağı, tam ve eksiksiz olarak başvuruda bulunulmaması hâlinde ise ilgili şebeke işletmecilerince talebin değerlendirmeye alınmayacağı ve beş iş günü içerisinde muhataplarına eksikliklere ilişkin bildirimde bulunulacağı, birleşme işleminin ilgili tüzel kişilerce yukarıda yer alan hususlara uygun olarak tamamlanmaması hâlinde ilgili ayda üretilen enerjinin görevli tedarik şirketi tarafından üretilerek sisteme verilmiş olduğunun kabul edileceği ve bu enerji ile ilgili olarak piyasa işletmecisi ve görevli tedarik şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmayacağı, bu kapsamda sisteme verilen enerjinin YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınacağı öngörülmüştür.
İptali istenen düzenleme ile lisanssız elektrik üretim tesisi sahibi şirketlerin, birleşme usûllerine uymaması hâlinde ilgili ayda üretilen enerji bedelinin ödenmemesi öngörülmüş olup, kuralın muhataplarını cezalandırma amacı bulunmaktadır. İlgili şirketlerin lisanssız elektrik üretim tesisi statüsü dışına çıkmadıkları, yalnızca Yönetmelikte belirtilen birleşmeye ilişkin kurallara uymamış oldukları dikkate alındığında, dava konusu düzenlemenin mevzuata aykırılık nedeniyle idarî yaptırım uygulanmasını öngören nitelikte bir içeriğe sahip olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu nedenle, öncelikle birleşme işleminin Yönetmelikte belirtilen kurallara uyulmadan gerçekleşmesi durumunda, ilgili ayda üretilen enerji için lisanssız elektrik üretim tesisi sahibi tüzel kişilere herhangi bir ödeme yapılmamasına yönelik kuralın düzenleyici işlemlerle belirlenip belirlenemeyeceğinin ortaya konulması gerekmektedir.
Kanunilik ilkesi, suç ve cezaların kanunla konulması ve açıklık ilkesi gereğince herkes tarafından bilinebilirliğinin sağlanmasıdır. Anayasa'nın 38. maddesinde yer verilen, "suç ve cezaların kanuniliği" ilkesinin idarî yaptırımlar için de geçerli olduğu kabul edilmekle birlikte, yasama organının ağır işleyen yapısı ile ekonomik ve teknik hayatın hızla değişen ve gelişen şartları gözetilerek kanunilik ilkesinin idarî yaptırım gerektiren fiillerin belirlenmesinde daha esnek uygulanması gerektiği kabul edilmektedir. Nitekim, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Kanunîlik ilkesi" başlıklı 4. maddesinde, hangi fiillerin kabahat oluşturduğu kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi, kapsam ve koşulları bakımından kanunun belirlediği çerçeve hükmün içeriğinin idarenin genel ve düzenleyici idarî işlemleriyle de doldurulabileceği ve fakat kabahat karşılığı olan yaptırımların türünün, süresinin ve miktarının ise sadece Kanunla belirlenebileceği kurala bağlanmıştır. Görüldüğü üzere, çerçeve kanunlarda kapsam ve koşulları gösterilmek suretiyle kabahatin tipe dâhil unsurlarının idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle düzenlenmesine olanak tanınmışken, kabahat karşılığında uygulanacak idarî yaptırımlar bakımından aynı imkân mevcut değildir.
Bu çerçevede, davacının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'ndan doğan bir hakkın kullanımı için iş ve işlemler gerçekleştirdiği ve davalı EPDK'nın bu iş ve işlemlerin lisanssız elektrik üretimi açısından elektrik piyasasına etkileri yönünden düzenlemeler yapabileceği açık olmakla birlikte, dava konusu Yönetmelik kuralının birleşme işleminin öngörülen sürede gerçekleşmediğinin tespiti hâlinde, ilgili ayda üretilerek sisteme verilen enerjiye dair herhangi bir ödeme yapılmaması ve bu kapsamda sisteme verilen enerjinin YEKDEM'e bedelsiz katkı olarak dikkate alınmasına ilişkin idarî bir yaptırım olduğu, dolayısıyla idarî yaptırım niteliğindeki kuralın düzenleyici bir işlem olan yönetmelikle ihdas edilmesinin Anayasa'nın 38. maddesi uyarınca yaptırımda kanunilik ilkesine aykırılık teşkil ettiği anlaşıldığından, dava konusu Yönetmelik maddesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Davacı şirkete Nisan 2020 döneminde gerçekleşen enerji üretimi ile ilgili olarak ödeme yapılmaması yönünde Yönetmeliğin 37. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesi uyarınca tesis edilen işlemler bakımından da, yukarıda açıklanan nedenlerle 7. fıkranın dava konusu son cümlesi hukuka aykırı bulunduğundan, davacı şirketin Nisan 2020 döneminde gerçekleştirdiği enerji üretimi ile ilgili olarak herhangi bir ödeme yapılmayacağına ilişkin işlemlerde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Kurul'un 02/04/2020 tarih ve 9276 sayılı kararının incelenmesi :
Dava konusu Kurul kararı ile, Corona Virüsü (COVİD-19) Salgınının Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 35. maddesi ile Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinin 19. maddesi kapsamında, mücbir sebep olarak kabul edilmesine, bu kapsamda; A- Önlisans veya üretim lisansı sahibi tüzel kişilerin süreli yükümlülükleri açısından 10/03/2020 tarihinde veya sonrasında; B- Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği kapsamında kurulması öngörülen üretim tesislerinden bağlantı anlaşması süresi 10/03/2020 tarihinde veya sonrasında sona eren veya sona erecek gerçek veya tüzel kişilerin, sona erme tarihinden itibaren geçerli olmak ve bir defaya mahsus olmak üzere, söz konusu sürelerinin, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın 3(üç) ay süreyle uzamış olarak değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Lisanslı üretim tesisleri ile ilgili sürecin Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği, Lisanssız üretim tesisleri ile ilgili sürecin ise, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği kapsamında yürütüldüğü, dolayısıyla lisanslı üretim faaliyeti süreci ile lisanssız üretim faaliyeti sürecinde, hak ve yükümlülüklerin farklı olması itibarıyla, dava konusu Kurul kararının her iki faaliyet için ayrı düzenlemeler içermesinde eşitlik ilkesine aykırılık bulunmadığı, öte yandan davacı şirketin, bu süreçte, dağıtım şirketine yapması gereken bildirimi, posta yoluyla da yapabileceği dikkate alındığında, dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinin 37. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesi ile bu kurala dayanılarak tesis edilen ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin ... tarihli, ...sayılı işlemlerinin İPTALİNE,
2. Kurul'un ... tarih ve ... sayılı kararı yönünden ise davanın REDDİNE,
3. Dava kısmen iptal, kısmen ret kararı ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...TL yargılama giderinin, tarafların haklılık oranına göre takdiren, ...-TL'sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan ...-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ....-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na verilmesine; ...-TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.