4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13212 Karar No: 2017/3737 Karar Tarihi: 06.06.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/13212 Esas 2017/3737 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/13212 E. , 2017/3737 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 26/05/2016 gün ve 2016/4978 - 2016/6972 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekil tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 271,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak gelir kaydedilmesine ve aşağıda yazılı ret karar harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine 06/06/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Temyiz aşamasında yazdığım karşı oy yazısındaki gerekçelerle kararın düzeltilmesi gerektiğini düşündüğümden ret kararına katılmıyorum.06/06/2017
KARŞI OY YAZISI
Davacı taraf davalının kişisel kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunmuştur. Kamu görevlileri, görev sırasında salt kişisel kusurlarına dayanan eylemlerde kişisel olarak sorumludur. Anayasa"nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalılarının kendilerine rücu kaydıyla idare aleyhine açılabileceğine ilişkin düzenlemeler, haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı doğrudan tazminat davası açmaya engel değildir. Zarar görenlerin haksız eylem failine karşı doğrudan dava açamayacaklarını savunmak, temel haklardan olan ve Anayasa"nın 36 ve 13. maddesinde güvence altına alınan "hak arama özgürlüğüne" aykırı olacaktır. Zarar görenler isterse, doğrudan kişisel kusurlarından dolayı haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı tazminat davası açabilecekleri gibi, isterlerse Devlete karşı da dava açabilirler. Somut olayda davacı, davalının kişisel kusuruna dayanarak dava açıtığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı düşüncesiyle değerli çoğunluğun kararına katılmıyorum.06/06/2017