3. Hukuk Dairesi 2019/645 E. , 2019/9499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Belediye Başkanlığından 20/12/1993 tarihinde Aksaray ili, ... ilçesi, Merkez mahallesi, 264 ada 4 parselde bulunan 566,53 metrekarelik taşınmazı 4.437,00 TL bedel ödemek suretiyle satın almasına rağmen bu zamana kadar taşınmazın adına tapuda tescilinin yapılmadığını, taşınmazın satışına ve ödemeye ilişkin bilgi ve belgelerin tarafına bir suretinin verilmesi için davalıya gönderdiği ihtarnameye davalı tarafından verilen cevapta; dava konusu 264 ada 4 parsel üzerinden imar uygulaması geçmiş olup, parselin şu an 706 ada 3 numaralı parsel içerisinde kaldığının, satış ile ilgili belediye kayıtlarında bir encümen kararı, ihale kararı ya da satış bedelinin tahsiline ilişkin resmi belgeye rastlanılmadığının, bu nedenle parselin tescilinin yapılmasının yasal olarak mümkün olmadığının belirtildiğini beyan ederek öncelikle dava konusu taşınmazın tapuda adına tesciline, mümkün olmazsa fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 4.437,00 TL bedelin 20/12/1993 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının parasını geri alma hakkının, geri alma hakkının varlığını öğrenmesinden itibaren 2 yıl ve her halde bu hakkın doğumundan itibaren 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, davacının süresinde dava açmadığı için davanın zamanaşımına uğradığını, ayrıca sadece para yatırıldığı iddiasının taşınmazın davacı adına tescilini mümkün kılmadığını, taşınmaz satışı için alınması gerekli meclis ve encümen kararları ile ihale kararının olmaması nedeni le taşınmazın tescilinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacı yönünden tapuda devir yapma olanağının ortadan kalktığı tarihin (tapuda ferağ verme ümidinin kesildiği tarih); 264 ada 4 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma uygulaması sonucu dava dışı şahıs adına yapılan tescil tarihi olan 02.09.2003 tarihi olup, zamanaşımının başlangıç tarihinin bu tarih olduğu ve dava tarihi 05.08.2015 tarihine kadar on yıllık sürenin geçtiği gerekçesiyle davacı tarafın bedel iadesi konusundaki talebinin, TBK"nın 125.maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; tapulu taşınmazın satışından kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.
Borçlar Kanunu"nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK"nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme, resmi biçimde yapılmadığından, hukuken geçersizdir (TMK"nın md.706, BK.md.213, Tapu Kanunu md.26 ve Noterlik Kanunu md.60). O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar, verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Ancak, taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan dava BK.nın 125.maddesine (6098 sayılı BK."nun 146.maddesine) göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca, zamanaşımı borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlar. Zilyetlik devam ettiği sürece ise zamanaşımı işlemeye başlamaz.
Mahkemece; 264 ada 4 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma uygulaması sonucu dava dışı şahıs adına yapılan tescil tarihi olan 02.09.2003 tarihi zamanaşımının başlangıç tarihi olarak kabul edilerek davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş ise de; davacının, Aksaray ili, ... ilçesi, Merkez mahallesi, 264 ada 4 parselde bulunan 566,53 metrekarelik taşınmazı bedelini ödemek suretiyle satın aldığını ileri sürmesi ve ..."nın 15/07/2015 tarih ve 2161 sayılı yazısında 264 ada 4 parsel üzerinden imar uygulaması geçmiş olup, 264 ada 4 parselin şu an 706 ada 3 numaralı parsel içerisinde kaldığının belirtilmiş olması karşısında, dosyada bulunan ve mahkemece zamanaşımı başlangıcı hususunda değerlendirilen tapu kaydının Eşmekaya Köyü, 264 ada 4 parsel, 5.080 metrekarelik taşınmaza ilişkin olup dava konusu taşınmaza ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte dosya kapsamında davacının taşınmaz üzerinde zilyetliğinin devam edip etmediği yönünde bir araştırma da bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydı değerlendirilerek ve davacının taşınmaza zilyetlik durumu araştırılarak dosya kapsamına göre inceleme ve değerlendirme yapılması suretiyle hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.