4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2016 Karar No: 2017/3720 Karar Tarihi: 06.06.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/2016 Esas 2017/3720 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/2016 E. , 2017/3720 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/11/2012 gününde verilen dilekçe ile sulama bedeli alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, sulama bedeli alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalının 1998-2002-2003-2004-2005-2006-2007-2008-2009 yıllarına ait sulama bedelinin ödemediğinden aleyhine takibe geçtiklerini, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, kendisine sulama hizmeti verilmediğini, borcun zaman aşımına uğradığını savunmuştur. Mahkemece, bir kısım alacaklar için on yıllık zaman aşımının dolduğu, talep edilen tarihlere ilişkin davalının suyu kullandığına dair açıkça kabulünü içerir her hangi bir belgenin olmadığı, tanık beyanlarının da alacağın ispatı yönünden yeterli görülmediği ve somut görgülere dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararlarının gerekçe bölümünde; tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi ve hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. (HMK.297/1-c ve 2 /HUMK m.388/3 ve son) Bu bakımdan gerekçe, mahkemenin benimsediği olgular ile hüküm bölümü arasındaki yasal ve mantıksal bağ niteliğindedir. Somut olayda, mahkemece, kararın gerekçe bölümünde bir kısım alacaklarla ilgili olarak zaman aşımına uğradığından ayrıca davanın ispatlanamadığından davanın reddedildiği anlaşılmakla iki gerekçeyle birlikte reddi doğru değildir. Bu durumda, mahkemece, hangi yıllara ilişkin alacağın zaman aşımına uğradığı; hangi yıllara ilişkin alacağın esastan reddine karar verildiği açıkça ve tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.