Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16535 Esas 2019/5270 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 17.09.2019 gün ve saatte temyiz eden ... Küçük ve ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 127 ada 5 parsel sayılı 9.913,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, temyize konu çekişmeli 127 ada 5 parsel sayılı taşınmazın eşit paylarda ... ve ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile davacı ... vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalı tarafın dayandığı 23.06.1987 tarih ve 71 sıra numaralı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığı gerekçesi ile davanın reddine, çekişmeli taşınmazın ... ve ... adına tesciline karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davalı tarafın dayandığı tapu kaydının geldisi olan ve çekişmeli taşınmaz ile birlikte 127 ve 128 adadaki parselleri kapsadığı anlaşılan 26.01.1954 tarih ve 107 sıra nolu tapu kaydında ... (...) 1/3 pay sahibi olup, ... (...) mirasçıları 1986 yılında adlarına intikalini sağlamışlar ve paylarını 23.06.1987 tarih ve 71 sıra numaralı tapu kaydı ile ... ve ...’a satmışlardır. Tapu kaydının edinme sebebinden, kayıt maliki ...’nin 1955 yılında öldüğü görülmektedir. Yargılama sırasında mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları ile taraf beyanlarından, 1954 tarih ve 107 sıra numaralı tapu kaydının malikleri ..., ... ve ...’nin taşınmazları paylaştıkları, çekişmeli 127 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ...’ye isabet ettiği ölümüne kadar da ...’nin kullandığı, ölümünden sonra ise tarafların müşterek murisi ... tarafından zilyet edildiği, davalı ...’ın zilyetliğinin muris ...’un ölüm tarihi olan 1986 yılında başladığı anlaşılmaktadır. Şu halde; davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının; ...’nin öldüğü 1955 yılından intikal tarihi olan 1986 tarihine kadar kadastro tespit tarihi itibarı ile yürürlükte olan 3402 sayılı Kanun"un 13/B-c maddesi gereğince, ... payı yönünden ... lehine hukuki kıymetini yitirdiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davacının davasının kabulü ile 127 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.