![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2022/3351
Karar No: 2022/9674
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/3351 Esas 2022/9674 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/3351 E. , 2022/9674 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davalar, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nce davalı Hazine yönünden esastan reddine, davacılar yönünden ise kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, 2 parsel sayılı, 3021 m2 yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın, 1963 tarihinde davacıların murisleri adına tespit ve tescil edildiği, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 28/11/1997 onay tarihli 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planına alındığı ve ... Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 13.06.2014 tarih ve 196 sayılı kararı ile kesinleşen imar planında orman alanı olarak düzenlendiği ve Adana Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/411 E. - 2014/633 K. sayılı dosyasında taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kaldığından tapu kaydının iptali ile Hazine adına orman vasfı ile tesciline karar verilmesi talebiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda taşınmazın tapusunun tamamının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiği; kararın 30/05/2016 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 08/06/2016 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre, 4721 sayılı Yasa'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu kabulü ile bedelin davalı Hazine'den tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. TMK'nın 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat davalarında, değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanan Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, emsal taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri tespit edilmeden, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınan birden fazla emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılmadan, soyut ifadelerle değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmaz ile aralarında 1,35 km mesafede bulunan 1377 ada, 2 parsel sayılı taşınmaza Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/174 Esas - 2018/24 Karar sayılı dosyasında aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 192.00 TL/m² birim fiyat takdir edildiği ve bu bedelin Dairemizin denetiminden geçerek 2020/2467 E. - 2021/612 K. sayılı ilamı ile onandığı anlaşıldığından, dava konusu taşınmaza 550TL/m² birim fiyatı belirlenmesi inandırıcı değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re'sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi hükmünün yukarıda açıklanan gerekçelerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.