2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/26299 Karar No: 2017/4110
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/26299 Esas 2017/4110 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/26299 E. , 2017/4110 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tazminat miktarları ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve ortak çocuk .... için takdir edilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk ... için takdir edilen 250 TL nafakanın karar kesinleşinceye kadar tedbir, kesinleştikten sonra iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden faize hükmedilmesini talep etmiştir. Hüküm altına alınan tazminatlar için boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan, karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 3-Davalı tarafından usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir dava veya karşı boşanma davası olmadığı halde, davalı lehine vekalet ücreti verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 4-Tarafların ortak çocuğu ..., 03.04.1994 doğumlu olup, dava tarihinden önce ergindir. Bu nedenle, yararına iştirak nafakası hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 5-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.), (4.) ve (5.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.04.2017 (Pzt.)