14. Hukuk Dairesi 2016/3972 E. , 2018/1496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.11.2006 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda: davanın kabulüne dair verilen 03.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, 425 ada 90 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksimini, mümkün olmaması halinde satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın yarısının kendisine ait olduğunu ve bir kısım paydaşın hissesini haricen satın aldığını savunarak muhdesatın aidiyetinin tespiti ile tapu iptali ve tescil davası açtığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine 6. Hukuk Dairesinin 27.09.2012 tarih, 2012/7804 Esas; 2012/12401 Karar sayılı ilamında, “Olayımıza gelince; dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmaz üzerinde bulunan binanın hissesinin davalı ... ve miras bırakan ... tarafından 1/2 olarak müştereken yapıldığının tesbitine dair kesinleşmiş karar bulunmasına rağmen mahkemece satış kararı verilirken davalı ... yararına oran kurulmaması hatalı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir. Öte yandan; dava konusu edilen ve satışına karar verilen ... Mahallesi 268 m² alanlı tarla vasıflı 4492 ada 90 parsel (eski 424 ada 90 parsel) no’lu taşınmaz tapuda tarafların ortak miras bırakanı ... adına kayıtlıdır. Davalı ... tarafından sunulan 24/01/2007 ve 31/01/2007 tarihli “Düzenleme Şeklinde Miras Hakkının Temliki Sözleşmesi” belgelerinin içeriğine göre davalılar ... ve ..."nın dava konusu edilen taşınmazda bulunan miras payının tamamını 5.000’er TL bedelle davalı ...’na sattıklarını kabul ve tasdik etmiştir. Söz konusu belgeler miras payının temliki niteliğindedir. Mahkemece temlik sözleşmeleri üzerinde durularak satış kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalılar ..., ... ve ... aleyhine açılan davada, davacının davasının husumet nedeni ile reddine; diğer davalılar aleyhine açılan davada; davacının davasının kabulüne, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine, satış bedelinin tapu kaydı ve karara ekli ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1981/145 E. 1981/154 K. sayılı muris ...’na ait veraset ilamı, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/636 E.2013/613 K.sayılı muris ...’na ait veraset ilamı, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/117 E. 2014/126 K. sayılı muris ...’ye ait veraset ilamındaki hisseler doğrultusunda davacı ve davalılar arasında paylaştırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Öte yandan; paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen gerekleri yerine getirilmemiş, kayıt maliki ... tarafından açılan muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulüne karar verilmiş ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda muhdesat oranı kurularak, satış bedelinin bu oranlara göre paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.