3. Ceza Dairesi 2019/11965 E. , 2019/18729 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) Sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kesinleşen karar, denetim süresi içinde işlenen yeni suça ilişkin verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi üzerine ihbarda bulunulması ile duruşma yapılarak, sanığın savunması alınıp açıklanmış ve yeniden hüküm kurulmuş ise de; temyize, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerektiği dikkate alınmadan, yazılı şekilde önceki hükme atıf yapılarak hüküm kurulmak suretiyle Anayasa"nın 141. ve 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması,
2) Sanığın eylemini TCK’nin 6/1-f-4 maddesi gereği silah kabul edilen bıçakla işlediğine dair iddia ve kabule göre, sanık hakkında TCK’nin 86/1 maddesi ile belirlenen temel cezanın TCK’nin 86/3-e maddesi ile (½) oranında arttırılması, TCK’nin 87/1-d maddesi ile 1 kat arttırılarak bulunan cezanın 5 yıl hapis cezasının altında kalması halinde TCK’nin 87/1-son maddesi gereğince 5 yıl hapis cezasına çıkartılması gerektiği gözetilmeden, yapılan arttırımlar kararda gösterilmeden, cezanın TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d maddeleri gereği doğrudan 5 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi,
3) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
4) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 Karar sayılı Kararı ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren içtihatlarında benimsendiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği hallerde, sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanması gerektiği gözetilmeden (3/4) oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının dikkate alınmasına, 16.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.