13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8357 Karar No: 2019/14214 Karar Tarihi: 09.10.2019
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/8357 Esas 2019/14214 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabul ederek mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, suça sürüklenen çocuğun savunmasının hayatın olağan akışına uymadığı ve üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçların uzlaşma kapsamına alındığı göz önüne alınarak, hüküm 5237 sayılı TCK'ya göre tekrar değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Bu kapsamda, suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanarak üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis cezaları yanında adli para cezalarına da hükmedilmesi halinde suçun uzlaşma kapsamı içerisinde kalmaya devam edeceği ve hapis cezası ile birlikte hükmolunan adli para cezalarının suçun üst sınırına etki etmeyeceği ve suçu uzlaşma kapsamı dışına çıkarmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede bozma kararı verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle sıralanmaktadır: 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesi, 165/1. maddesi, 7/2. maddesi, 6763 sayılı CMK'nın 34. ve 35. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri.
13. Ceza Dairesi 2019/8357 E. , 2019/14214 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Müştekinin halı sahada soyunma kabinine bıraktıkları cep telefonlarının 24.11.2011 tarihinde 21:00-22:00 saatleri arasında çalındığı, dosya arasında bulunan TİB kayıtlarına göre müştekiye ait cep telefonun ertesi gün suça sürüklenen çocuk tarafından hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veilen ... vasıtasıyla satıldığı, suça sürüklenen çocuğun savunmasında tanımadığı bir kişinin kendisine iyilik olsun diye cep telefonunu verdiği yönünde hayatın olağan akışına uymayan, suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilerek 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi ile cezalandırılması yerine aynı Yasanın 165/1. maddesi ile uygulama yapılması, Kabule göre de; Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ""Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçların"" uzlaşma kapsamına alındığı, suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun üst sınırının ise üç yıl hapis cezası ile birlikte adli para cezası olduğunun anlaşılması karşısında; Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenen ve usul hukuku kurumu olan uzlaşma yolunun ceza muhakemesi hukukunda mümkün olan sanık lehine genişletici yorum ve kıyas ile suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanarak üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis cezaları yanında adli para cezalarına da hükmedilmesi halinde suçun uzlaşma kapsamı içerisinde kalmaya devam edeceği, hapis cezası ile birlikte hükmolunan adli para cezalarının suçun üst sınırına etki etmeyeceği ve suçu uzlaşma kapsamı dışına çıkarmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamında bulunması sebebiyle 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle gerekçesi tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 09/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.