Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3810 Esas 2019/9744 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, mal kaçırma amacı ile dava dışı TARSİM"den olan alacağını 26.08.2013 tarihinde davalı ..."e temlik ettiğini belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin, davanın kabulüne ilişkin kararı, Dairemizin 13.12.2016 tarih 2014/18684 Esas 2016/11524 Karar sayılı ilamı ile borçlu hakkında aciz belgesi sunulmadığı ve adresinde haciz yapılmadığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmaya uygun olarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir.
Bu davaların görülebilmesi için, diğer dava şartlarının yanında alacaklı tarafından geçici veya kesin aciz belgesi sunulması gerekir. Bu husus, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında araştırılması gerekir. Eksiklik halinde ise her aşamada tamamlanması mümkündür.
Davacı alacaklı karardan sonra, temyiz aşamasında 10.04.2017 tarihli İİK"nun 105.madde anlamında aciz belgesi niteliğinde haciz tutanağı sunmuştur. Böylece, dava ön koşul eksikliği tamamlanmış olduğundan mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilebilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.