Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14545
Karar No: 2017/1808
Karar Tarihi: 15.02.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/14545 Esas 2017/1808 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/14545 E.  ,  2017/1808 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi




    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, dava dışı … Şirketinin davalı ile olan sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ... Noterliği’nin 25/04/2012 tarih 13095 Yevmiye nolu temliknamesi ile temlik aldığını, 5510 Sayılı Yasa’nın SSK prim ve devlet katkısı başlıklı 81. maddesi’nin 1. bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta işlemlerinden, işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine’ce karşılanacağının belirtildiğini, Yasa’nın açık hükmüne rağmen 5 puana isabet eden kısmın davalı tarafından alacağı temlik aldığı kişiye ödenmediğini ve hak edişlerden haksız olarak kesildiğini ileri sürerek 1.000,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş,ıslah ile talebini 108.900,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava dışı şirketin davalı üniversiteden olan alacağını temlik aldığını belirterek 108.900,00 TL alacağın tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kural, borç ilişkisinin sonucu olan edimin alacaklıya ifasıdır. Fakat hayat şartları, ticaret ve ekonomi gereksinmeleri, alacaklının ifayı beklemeden alacağını başkasına devretmesi veya borçlunun borcunu bir başkasına nakletmesi yollarının da açılmasını zorunlu kılmıştır. Görülüyor ki, alacağın temliki hayatın ihtiyaçlarından ortaya çıkan bir hukuk kurumudur. Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akiddir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 183. maddesi (B.K. 162.md) hükmüne göre; “kanun sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı borçlunun rızasını aramaksızın alacağını 3. bir kişiye devredebilir”. Bütün bu açıklamalardan görüleceği üzere, yüklenici olan taraf, sözleşmede yasaklanmamış ise mevcut sözleşmesine dayanarak doğrudan idareden isteyebileceği gibi Türk Borçlar Kanununun 183. maddesi (B.K. 162.md) hükmünden yararlanarak idarenin rızası da gerekmeden üçüncü kişilere yazılı olmak koşuluyla devir ve temlik edebilir. Yüklenicinin kişisel hakkını temellük eden üçüncü kişi de alacağın temliki hükümlerinden yararlanarak bu hakkını sözleşmenin diğer tarafına karşı ileri sürebilir. Zira, alacağı devralan kişi evvelki alacaklının yerine geçer.
    Somut olayda, davalı ile dava dışı ... arasında 2009 tarihli hizmet sözleşmesi imzalanmıştır. Dava dışı şırket bu sözleşme kapsamında 5510 Sayılı kanunun 81. madde hükümlerine göre tahakkuk eden ve hakedişlerinden haksız olarak kesildiğini iddia ettiği alacağının bir kısmını ... Noterliğinin 25.04.2012 tarih ve 13095 yevmiye numaralı temliknamesiyle davacı şirkete temlik etmiştir. Davacı da bu temliknameye istinaden 108.900,00 TL alacağın tahsilini istemiş ise de; dava dışı yüklenici şirket ile davalı üniversite arasında yapılan sözleşmenin 13/2. maddesine göre; “yüklenici yapılan işe ilişkin hak ediş ve alacaklarını idarenin yazılı izni olmaksızın başkalarına devir veya temlik edemez.” hükmü nedeniyle, dava dışı yüklenici davalı üniversitenin rızasını almaksızın alacağını temlik edemeyeceğinden davacı, dava dışı yüklenici ile aralarındaki temliknameye istinaden davalı üniversiteden talepte bulunamaz. Davacı tarafından, alacağın temliki hususunda davalı üniversitenin yazılı izninin alındığı da iddia ve ispat edilememiştir. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi