19. Hukuk Dairesi 2016/11773 E. , 2017/6350 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalıya medikal ürün satıldığını, faturaya dayalı alacaklarının tahsili için icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin borcunun bulunmadığını,takibe konu faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacı tarafın faturaya konu malın teslim edildiğini ispat yükümlülüğü altında olduğunu, faturadaki imzanın müvekkiline ait olmadığını,davacının akdi ilişkiyi kanıtlaması gerektiğini, faiz talebini de kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece,düzenlenen irsaliyeli faturanın açık fatura olduğu,fatura aslının taraflarca ibraz edilmemesi nedeniyle imza incelemesi yapılamadığı,davacının defterlerinde faturanın kayıtlı olduğu, davalı yanın faturaya 8 gün içinde itiraz etmediği,davacının fatura konusu miktar kadar alacaklı olduğu, davacının davalıyı temerrüde düşürmediği, işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,itirazın iptaline,takibin 4.730.00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık taraflar arasındaki alım satım ilişkisinden kaynaklanmaktadır.Davacı davalıya mal satıp teslim ettiğini,ancak satım bedelinin ödenmediğini iddia etmiş,davalı ise mal teslim edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.Bu durumda mahkemece ispat külfeti kendisinde olan davacının davalıya mal satıp teslim ettiği yönündeki iddiasını kesin delillerle kanıtlaması gerektiği hususu üzerinde durulmalıdır.Somut olayda dosyaya irsaliyeli fatura örneği sunulmuş olmasına rağmen irsaliyeli fatura aslı sunulmadığından ve fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılamayacağından mahkemece sözü edilen belgenin iddianın delili olarak değerlendirilmesi mümkün görülmemiştir. Her ne kadar davacı defterlerinde faturanın kaydı bulunmakta ise de davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı bilirkişi raporu ile saptanmıştır.Usulüne uygun tutulmayan davacı defterlerinin lehe delil olması kabul edilemez.Yerel mahkeme gerekçesinde faturaya 8 gün içinde itiraz edilmediğini belirtmişse de davalı kendisine mal teslim edilmediğini savunmuş olup,davacının bu savunmanın aksini kanıtlaması, yani davalıya mal teslimini usulüne uygun delillerle kanıtlaması halinde faturaya 8 gün içinde itiraz edilmemesinin fatura münderacatını kabul sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle mahkemenin bu gerekçesininde somut olay bakımından isabetli olmadığı görülmektedir.Mahkemece belirtilen bu hususlar üzerinde yeterince durulup, tartışılmadan ve mal teslimi yönündeki iddianın kanıtlandığını gösteren deliller yeterince açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.