Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1420
Karar No: 2022/1879
Karar Tarihi: 25.05.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1420 Esas 2022/1879 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1420 E.  ,  2022/1879 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/1420
    Karar No : 2022/1879

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Birliği
    VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 21/11/2019 tarih ve E:2019/7015, K:2019/8577 sayılı kararının, Yönetmeliğin 9/1 ve 16/2-4 maddelerindeki ibareler yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 14/01/2015 tarih ve 29236 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliğinin; 2. maddesinin 2. fıkrasının (a), (b), (c) bendlerinin, 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "veya aracısı" ibaresinin ve (b) bendinde yer alan "araç kiralanması" ve "rehberlik hizmetlerini" ibarelerinin, 5. maddesinin 3. fıkrasının ve 4. fıkrasında yer alan "sözleşme kurulduktan sonra ise tarafların açık mutabakatı ile değiştirilebilir" ibaresinin, 6. maddesinin 1. fıkrasının ve 1. fıkranın (e) bendinde yer alan "veya aracısına" ibaresinin, 9. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "en az yirmi gün öncesinde" ve "sözleşme bedelinin yüzde beşini geçmeyecek şekilde" ibarelerinin, 10. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "önemli değişiklikler" ibaresi ile 3. ve 4. fıkralarının, 13. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "veya aracısı", "her türlü zarardan" ibareleri ile "Katılımcı, boşa harcanan tatil zamanı için de uygun bir tazminat talep edebilir." cümlesinin ve 2. fıkrasının, 14. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde yer alan "ve iptalin sözleşmede öngörülen sürede paket turun başlamasından en az yirmi gün önce yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile katılımcıya bildirmiş olması" ibaresinin, 16. maddesinin 2. fıkrasının ve 4. fıkrasında yer alan "paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala" ibaresinin ve 17. maddesinin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 21/11/2019 tarih ve E:2019/7015, K:2019/8577 sayılı kararıyla;
    Davacının Anayasa'ya aykırılık iddiasının ciddi görülmediği,
    Anayasa'nın 172. maddesi, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 1., 51. ve 84. maddelerine atıfta bulunularak;
    Yönetmeliğin dava konusu, 2. maddesinin 2. fıkrasının (a), (b), (c) bentleri, 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "veya aracısı" ibaresi ve (b) bendinde yer alan "araç kiralanması" ve "rehberlik hizmetlerini" ibareleri, 5. maddesinin 3. fıkrası ile 4. fıkrasında yer alan "sözleşme kurulduktan sonra ise tarafların açık mutabakatı ile değiştirilebilir." ibaresi, 6. maddesinin 1. fıkrası ve 1. fıkranın (e) bendinde yer alan "veya aracısına" ibaresi, 9. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "en az yirmi gün öncesinde" ibaresi, 10. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "önemli değişiklikler" ibaresi ile 3. ve 4. fıkraları, 13. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "veya aracısı", "her türlü zarardan" ibareleri ile "Katılımcı, boşa harcanan tatil zamanı için de uygun bir tazminat talep edebilir." cümlesi ve 2. fıkrası, 14. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde yer alan "ve iptalin sözleşmede öngörülen sürede paket turun başlamasından en az yirmi gün önce yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile katılımcıya bildirmiş olması" ibaresi ve 17. maddesi yönünden;
    Dava konusu düzenlemelerin; Anayasa'nın 172. maddesi ile tüketicinin korunması hususunda Devlete yüklenen sorumlulukların ifası amacıyla getirilen, Yönetmeliğin dayanağı olan 6502 sayılı Kanun'un 51. maddesinde yer alan hükümlere uygun, tüketici ile paket tur düzenleyicisi ve/veya aracısı arasında makul bir denge tesis eden ve bu suretle taraflar arasındaki sözleşmenin devamı ve karşılıklı edimlerin sürdürülebilirliğini sağlayan, hukuka ve üst hukuk normlarına uygun düzenlemeler olduğu,
    Yönetmeliğin dava konusu, 9. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "sözleşme bedelinin yüzde beşini geçmeyecek şekilde" ibaresi yönünden;
    Düzenlemenin, yüzde beşe kadar olan fiyat değişikliklerinde düzenleyiciye tek taraflı fiyatta değişiklik yapma imkânı vermesi yönüyle, düzenleyici lehine, yüzde beşi aşan değişikliklerde tüketicinin mali yönden zor durumda kalmasını engellemesi yönüyle, tüketici lehine olduğu, fiyat değişikliği hususunda yüzdelik bir oran öngörülmemesi halinde, oranı ne olursa olsun, herhangi bir fiyat değişikliğinin katılımcıyı bağlayacağı ve katılımcının fiyat artışı karşısında zor durumda kalmasına neden olacağı, yüzde beşin üzerinde gerçekleşen fiyat değişikliklerinin, düzenleyici açısından ağır mali külfetlere sebebiyet vermesi ve sözleşmenin devamını çekilmez hale getirmesi durumunda, dürüstlük kuralı gereği düzenleyicinin sözleşmenin yeni şartlara uyarlanmasını isteyebileceği, düzenleme ile tüketici ve düzenleyici arasında dengeli bir korumanın sağlanarak, sözleşmenin her iki tarafının da yararının gözetildiği, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Yönetmeliğin dava konusu, 16. maddesinin 2. fıkrası ve 4. fıkrasında yer alan "paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala" ibaresi yönünden;
    Düzenleme ile, tüketiciye sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı tanındığı ve fesih bildiriminin yapıldığı zamana ve öngörülemeyen bir olaya veya mücbir sebebe dayanıp dayanmamasına göre, bu hakkın kullanımına farklı sonuçların bağlandığı,
    Paket tur sözlemelerinin, düzenleyen tarafından genellikle aylar öncesinden hazırlanan ve fiyat indirimleri gibi avantajlarla erken rezervasyonun cazip hale geldiği sözleşmeler olduğu, tüketicileri, erken rezervasyon imkânlarından faydalanmak için sözleşmeleri aylar öncesinden satın aldıkları, sözleşmenin kurulması anı ile turun başlama tarihi arasında geçen zamanda ortaya çıkan bir takım durumlar ve değişen koşullar sebebiyle tüketicilerin fikrini değiştirebildiği, bu koşulların Yönetmelikte sayılan mücbir sebepler ya da beklenmeyen haller olabileceği gibi, tamamen subjektif sebepler de olabileceği,
    Dava konusu düzenlemeler ile, tüketiciye uzun bir zamana yayılmış olan sözleşmeyi tur başlayana kadar serbestçe sona erdirme hakkı tanındığı ve bu hakkın kullanımı halinde tazmin etmek zorunda kalabileceği masrafların belirlendiği, erken rezervasyonun olumsuz sonuçlarından tüketicinin korunmasının amaçlandığı anlaşılan dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Yönetmeliğin 9. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "sözleşme bedelinin yüzde beşini geçmeyecek şekilde" ibaresine ilişkin olarak; fiyat değişikliği imkanı tanınan hallerin tamamının, paket tur düzenleyicisi ve/veya aracısının kontrolü dışında ve yalnızca turizm değil, tüm ülke ekonomisini etkileyen durumlar olduğu, fiyat değişim imkânının %5’lik bir sınırlamaya tabi tutularak, paket tur düzenleyicisinin sözleşme serbestisine dair hareket alanının hakkaniyete aykırı biçimde daraltıldığı, düzenlemenin yasal dayanağının bulunmadığı, %5'lik oranın benimsenmesi hususunda objektif kriterler ile somut gerekçelerin gösterilemediği, salt tüketiciyi korumak amacıyla yapılan dava konusu düzenlemenin, sektörde faaliyet gösteren paket tur düzenleyicileri ve/veya aracılarına mesleki ve mali yönden zarar verdiği, Yönetmeliğin 16. maddesinin 2. fıkrası ve 4. fıkrasında yer alan "paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala" ibaresine ilişkin olarak; 6502 sayılı Kanun'da paket tur sözleşmelerinin feshinin düzenlenmediği ve bu konuda idareye Yönetmelikle düzenleme yapma yetkisinin de verilmediği, bu yönüyle dava konusu düzenlemenin yasal dayanağının olmadığı, düzenleme tüketici yararına gözükse de daha büyük tüketici mağduriyetlerine neden olabileceği, tüketiciye tanınan fesih hakkının kullanılması nedeniyle, paket turun düzenlenebilmesi için belirlenen asgari katılımcı sayısına ulaşılamadığı durumlarda turun iptalinin gündeme geleceği ve bunun da tur iptali nedeniyle diğer katılımcıların mağduriyetine neden olacağı, davanın reddi yolunda verilen temyize konu Daire kararının Yönetmeliğin 9. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "sözleşme bedelinin yüzde beşini geçmeyecek şekilde" ibaresi ile 16. maddesinin 2. fıkrası ve 4. fıkrasında yer alan "paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala" ibaresine ilişkin kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın temyize konu kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 21/11/2019 tarih ve E:2019/7015, K:2019/8577 sayılı kararının temyize konu kısımlarının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 25/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi