Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/531 Esas 2015/6309 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/531
Karar No: 2015/6309
Karar Tarihi: 10.12.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/531 Esas 2015/6309 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2015/531 E.  ,  2015/6309 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Adana 2. Asliye Hukuk Hakimliği
    Tarihi : 27.10.2014
    Numarası : 2013/393-2014/775

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat F..K..geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle takipten sonra 22.10.2013 tarihinde yapılan 13.610,75 TL"lik kısmi ödemenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 100. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınacağının tabii bulunmasına göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Mahkemece "...davalı tarafından yapılan itirazın 16.000,00 TL asıl alacak, 3.485,32 TL faizi olmak üzere toplam 19.485,32 TL yönünden itirazın iptaline" şeklinde hüküm kurularak işlemiş faiz alacağı yönünden de dava kabul edilmiştir. Akdî ilişkinin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 101. maddesine göre, takip öncesi döneme ait temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir ihtarname ile temerrüde düşürülmesi (BK mad. 101/I) ya da ifa gününün tarafların anlaşılmasıyla kesin olarak belirlenmiş olması gerekir (BK mad. 101/II).
    Somut olayda, takip öncesi davalı borçlunun ihtarla temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat edilemediği gibi, yanlar arasında kararlaştırılmış kesin vade de bulunmamaktadır. Temerrüt icra takibine geçilmekle 21.02.2013 tarihinde oluştuğundan, ancak bu tarihten sonraki dönem için faiz talep edilebilir. Takip öncesi dönem için faiz talep edilemez. Mahkemece davacının takip öncesi döneme ait işlemiş faiz alacağına yönelik isteminin reddi gerekirken, kabulü doğru olmamış, kararın açıklanan bu yönden bozulması gerekmiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle yerel mahkeme kararının hüküm kısmının 1 nolu bendinin 2. satırındaki itirazın kelimesinden sonra gelen "16.000,00 TL asıl alacak 3.485,32 TL faiz olmak üzere toplam 19.485,32 TL yönünden itirazın iptaline" kelime ve rakamlarının karar metninden çıkartılarak yerine "16.000,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden iptâline" rakam ve kelimelerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.