MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkilinin satın aldığı mallar karşılığında 153.417,95 TL bono düzenleyerek davalıya verdiğini, bono bedeline mahsuben toplam 100.000 TL banka havalesi ile davalıya ödeme yapıldığını,müvekkili tarafından 20.06.2013 tarihli 3 adet iade faturası düzenlendiğini, iade faturaları ve fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğini, 20.06.2012 tarihli iade faturasının davalıya teslim edilemediğini, müvekkili aleyhine takip başlatıldığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 38.957 TL icra dosyasına yatırılmış olup menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmüştür.
Davalı vekili, davacının satın aldığı mallara istinaden düzenlediği 153.417,95 TL bedelli bonoya mahsuben 100.000 TL nakit ödeme yaptığını, 3 adet iade faturası konusunda ihtilaf bulunmadığını, ancak 20.06.2012 tarihli iade faturasının ve fatura içeriği malların müvekkiline teslim edilmediğini, davacının takip tarihi itibariyle 31.199,98 TL borcu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı ve davalı ticari defterleri arasındaki farkın davalı tarafından düzenlenen 450 TL bedelli mal satış faturası ve 9.461,04 TL bedelli vade farkı faturasının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından ve davacı tarafından düzenlenen 22.410,06 TL bedelli iade faturasının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davalının mal satış faturası ve içeriğindeki mallaı ve vade farkı faturasının davacıya teslim ettiğini kanıtlayamadığı, davacının da iade faturası ve içeriğindeki malları davalıya teslim ettiğini kanıtlayamadığı, takp tarihi itibariyle davalı alacağının toplam 21.353,14 TL olduğu, yargılama sırasında takip konusu alacağın ferileri ile birlikte ödendiği gerekçesiyle davanın kısman kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.