![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2019/5676
Karar No: 2022/3256
Karar Tarihi: 25.05.2022
Danıştay 4. Daire 2019/5676 Esas 2022/3256 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/5676 E. , 2022/3256 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5676
Karar No : 2022/3256
TEMYİZ EDEN TARAFLAR: 1- … Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirketin 2011 ila 2014 hesap dönemlerinin incelenmesi sonucunda hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu uyarınca 2013 yılında komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediğinin ve ithal ettiği özel tüketim vergisine tabi malları kayıt dışı sattığının tespit edildiğinden bahisle 2013/7-9 ve 10-12 dönemleri için tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurum geçici vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; tarhiyatın dayanağı olan … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporundaki tespitlerin değerlendirilmesinden, davacının, ithal ettiği baz yağları ve yurt içinden temin ettiği katkı maddelerini kullanarak yeni ürün üretimi faaliyetinde bulunmadığı, anılan ithal malları kayıt dışı sattığı ve mamul madde satışına ilişkin olarak düzenlediği faturaların ise sahte olduğu sonucuna varıldığından, adına yapılan tarh ve ceza kesme işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesinde, mahsup süresi geçen geçici verginin terkin edileceği hükme bağlandığından ve dava konusu 2013/7-9 ve 10-12 dönemlerine ilişkin geçici vergilerin mahsup dönemi geçtiğinden, mahsup süresi geçen geçici vergilerin terkin edilmesi gerekirken davacıdan istenilmesinde yasal isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davalı idarenin istinaf talebinin reddine, davacının istinaf talebinin ise, olayda, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddede öngörülen %10 oranını aşan tutarda eksik beyanda bulunduğu sabit olan davacı adına tarh edilen geçici vergi nedeniyle ceza kesilmesi aynı maddede yer alan düzenlemenin gereği olmakla birlikte, yıllık vergiye mahsuben peşin alınan geçici vergi nedeniyle yol açılan vergi kaybından dolayı bir kat ceza kesilmesi gerektiğinden, mahkeme kararının, kurum geçici vergisi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının bir kat vergi zıyaı cezasına isabet eden tutarını aşan kısmı yönünden davanın reddine dair hüküm fıkrasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle kararın geçici vergi aslının iptaline dair hüküm fıkrası ile geçici vergi üzerinden kesilen bir kat vergi zıyaı cezası yönünden davanın reddine dair hüküm fıkralarına yönelik istinaf başvurularının reddine, tek katı aşan vergi ziyaı cezasına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile buna ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, davacının ihtilaflı dönemde ticari faaliyetinin olduğu, işçi çalıştırdığı, araçlarının olduğu, yapılan yoklamalarda yerinde olduğunun tespit edildiği, buna rağmen düzenlenen faturaların sahte olduğunun kabulü yönündeki vergi tekniği raporunun çelişkili olduğu, şirket yetkilileri hakkında petrol kaçakçılığı suçuyla yapılan yargılamadan beraat kararı alındığı, karanın hukuka aykırı olduğu, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacı hakkında yapılan iş ve işlemlerin yasal ve yerinde olduğu, kararın aleyhe olan geçici vergi aslı ile tek katı aşan vergi ziyaı cezalarının kabulüne ilişkin kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 120/4. maddesinde, yapılan incelemeler sonucunda geçmiş döneme ait geçici verginin %10'unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için resen veya ikmalen geçici verginin tarh olunacağı, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği ancak, gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamede geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilecek vergi ziyaı cezasının tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamede geçici verginin aslının aranmayacağının açıkca belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici verginin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının da hukuki sonuç doğurmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın geçici vergi aslına ilişkin kısım yönünden "incelenmeksizin reddine" karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki kararın belirtilen gerekçelerle bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.