Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/26307 Esas 2017/4100 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/26307
Karar No: 2017/4100

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/26307 Esas 2017/4100 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/26307 E.  ,  2017/4100 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Mahkemece tarafların dört yıldır fiilen ayrı yaşadıkları, bu süre zarfı içinde bir araya gelmedikleri, gelmek için de bir girişimde bulunmadıkları, evlilik birliğinin fiilen bittiği ve tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle boşanmalarına karar verilmiş, davacı kadının manevi tazminat isteminin reddine ilişkin gerekçede davalı erkeğin kusurlu olmadığı kabul edilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve aşağıladığı, davacı kadının da güven sarsıcı davranış içerisine girdiği anlaşılmaktadır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda her iki tarafta kusurlu olmakla birlikte, davacı kadına göre davalı erkek daha ağır kusurludur. Bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden niteliktedir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak bu taleplerin reddi doğru görülmemiştir.
    2-Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    b) Mahkemece davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; ekonomik ve sosyal durum araştırmasından, davacı kadının mobilya mağazasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Yine tarafların ortak çocuğu Arif"de davacı kadının temizlik şirketinde çalıştığını beyan etmiştir. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının davacı kadın yararına gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise çalışmasının düzenli ve sürekli olup olmadığı ve elde edilen gelirin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı araştırılmadan yazılı şekilde yararına yoksulluk nafakası takdir edilmesi doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2/b bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.04.2017(Pzt.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.