Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1243
Karar No: 2010/4349
Karar Tarihi: 27.09.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1243 Esas 2010/4349 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1243 E.  ,  2010/4349 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ve ... ile Hazine ve Kesmeköprü Kuruserpir Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.09.2009 gün ve 311/483 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacılar vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında “kayalık” olarak tesbit edildiğini, vekil edenleri tarafından imar ve ihya edilerek 30 yıldan beri kesintisiz olarak kuru tarım arazisi niteliğiyle kullandıklarını açıklayarak vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, taşınmazın nitelik itibariyle kazanmaya elverişli olmadığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... kişiliğini temsilen köy muhtarı, 15.01.2008 havale tarihli dilekçesinde; dava konusu yerin davacılara ait olduğunu bildirmiştir.
    Mahkemece, teknik bilirkişi Adnan Ekinci’nin 15.05.2008 günlü rapor ve krokisinde; A, B ve C harfleriyle gösterilen toplam 59,886 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümleri hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde; taşınmazın kayalık niteliğiyle tespit dışı bırakıldığı açıklanmıştır. Dinlenen uzman bilirkişilerin raporlarıyla yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre de taşınmazın kayalık ve taşlık olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmaz bölümlerinin belirlenen bu niteliklerine göre imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğu görülmektedir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesi uyarınca imar ve ihyanın tüm olumlu veya olumsuz koşullarının araştırılıp belirlenmesi zorunludur. Teknik bilirkişinin krokisine ve dosya arasındaki tapulama tutanaklarına göre, 1957 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz parçalarının tesbit dışı bırakılan yer olduğu, ancak hangi tarihte ve ne niteliğiyle tesbit dışı bırakıldıkları,
    dava konusu yerlerin tapuda kayıtlı olup olmadıkları Kadastro Müdürlüğüyle Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulmamıştır. Bu nedenle öncelikle tesciline karar verilen krokide A, B ve C harfleriyle gösterilen taşınmazların (teknik bilirkişinin rapor ve krokisi de eklenmek suretiyle) hangi tarihte ve hangi nedenle tesbit dışı bırakıldıklarının Kadastro Müdürlüğünden, aynı şekilde teknik bilirkişinin rapor ve krokisi eklenerek dava konusu taşınmazların (çifte tapunun önlenmesi bakımından) tapuda kayıtlı olup olmadığının Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, alınacak yazı cevaplarının dosya arasına konulması gerekir.
    Bundan ayrı, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümleri ile çevredeki parselleri de kapsar biçimde orijinal paftasının Kadastro Müdürlüğünden istenmesi, çevrede yer alan 659, 660, 663, 716, 720, 722, 723 ve 724 sayılı parseller ile getirtilecek orijinal pafta üzerinde yapılacak incelemede tesciline karar verilen taşınmazların batısında ve kuzeyinde parseller varsa ayrıca bu parsellere ait kadastro tutanakları ve ekleriyle kadastro sırasında anılan parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, davanın açıldığı 03.07.2007 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ilişkin (1980-1987 yılları arasında çekilen) bölgeye ait hava fotoğrafları da bulundukları yerden istenerek dosya arasına konulması, ondan sonra açıklanan tüm kayıt ve belgelerin yapılacak keşifte uzman bilirkişi harita mühendisi, teknik, yerel bilirkişiler ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye krokisi üzerinde işaret ettirilmesi, hava fotoğraflarının stereoskopik aletle ve üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre taşınmazların kültür arazisi niteliğinde olup olmadıklarının ve ne nitelikte bulunduklarının saptanmasına çalışılması, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258 ve 259.maddeleri gereğince keşifte dinlenmelerinin sağlanması, taşınmazların eğimi bakımından keşifte dinlenen uzman bilirkişi jeoloji mühendisinin raporu, ziraat mühendisinin raporu ile keşif tutanağındaki yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğundan bu çelişkinin HUMK.nun 265.maddesi gereğince giderilmesi, gerçek eğimlerinin ne olduğunun yeniden götürülecek başka uzman bilirkişi jeoloji mühendisi aracılığıyla saptanması gerekir.
    Öte yandan, taşınmaz imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğundan davacıların hangi tarihte imar ve ihyasına başladıkları, imar-ihyayı ne şekilde sürdürdükleri ve imar ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarının yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, 20 yıllık kazanma süresinin imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar olan süre bakımından hesaplanması gerektiğinin düşünülmesi, ondan sonra toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi