Esas No: 2020/4764
Karar No: 2022/3274
Karar Tarihi: 25.05.2022
Danıştay 4. Daire 2020/4764 Esas 2022/3274 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/4764 E. , 2022/3274 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4764
Karar No : 2022/3274
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Endüstriyel Hammaddeler Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
… Başkanlığı/…
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş akitleri sona erdirilen şirket çalışanları … ve …'a hizmet ödülü adı altında ödenen tutarlar üzerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile tahsil edilen tutarın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; çalışan işveren ilişkisinde işverenin vergi sorumlusu sıfatıyla işçiye yapacağı ödemeler üzerinden stopaj yöntemiyle keserek vergi dairesine ödediği verginin mükellefinin çalışan olduğu, vergiden muaf olan bir gelir unsurundan vergi kesilmesi durumunda vergi hatası hükümleri uyarınca iade talebiyle düzeltme şikayet başvurularını yapma ve fazladan ödenen bir vergi var ise bunu iade alma hakkının da vergi mükellefine ait olduğu, bu durumda, işveren konumundaki davacı şirketin kendi adına ödemiş olduğu bir vergi söz konusu olmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava açma ehliyetinin bulunduğu, çalışanlarına ödenen hizmet ödülü üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmaması gerektiği, verginin brüt tutardan kesildiği, çalışanlara net ödeme yapıldığı, dolayısıyla şirket mamelekinde azalma meydana geldiği, temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Vergi Usul Kanunu'nun 8. maddesinde mükellef; vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu düşen gerçek veya tüzel kişi; vergi sorumlusu ise, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi olarak tanımlanmış ve bu Kanunun diğer maddelerinde geçen mükellef tabirinin, vergi sorumluları için de geçerli olduğu kurala bağlanmış olduğundan, vergilendirmede yapılan hata nedeniyle iptali gereken verginin, vergi sorumlusu sıfatıyla tevkifat yapan işverenlere de iadesi mümkündür.
Olayda, davacı tarafından, iş akitleri sona erdirilen şirket çalışanları … ve …'a hizmet ödülü adı altında yapılan ödemelerin ücret niteliği taşımadığı, söz konusu ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasının açık bir vergilendirme hatası olduğu, dolayısıyla tevkif edilen verginin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ve tahsil edilen verginin faizi ile birlikte davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bununla birlikte, davacı işverenin çalışanları tarafından gelir vergisi kesintisine karşı açılacak/açılmış davalar sonucunda verilen mahkeme kararları uyarınca yapılan kesintilerin çalışanlara ödenecek/ödenmiş olması durumlarında, idarenin iadede mükerrerliğe sebep olmaması gerektiği de tartışmasızdır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.