Esas No: 2020/4885
Karar No: 2022/3288
Karar Tarihi: 25.05.2022
Danıştay 4. Daire 2020/4885 Esas 2022/3288 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/4885 E. , 2022/3288 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4885
Karar No : 2022/3288
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Yatırım Holding Ortaklığı A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2017 yılında gerçekleştirdiği iştirak hissesi satışından kaynaklanan zararın % 75'ine tekabül eden kısmının gider olarak dikkate alınmaması sebebi ile ihtirazi kayıtla verilen 2017 dönemi kurumlar vergisi beyannamesinde ihtirazi kayıt dikkate alınmaksızın yapılan tahakkukun 376.439,52 TL'lik kısmın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının 2017 hesap dönemi içerisisinde gerçekleştirilen iştirak hisse satışı neticesinde 2.509.596,77 TL tutarında zarar meydana geldiği, söz konusu iştirak satışı sonucunda oluşan zararın %75'inin idarenin görüşleri nedeniyle mecburen kanunen kabul edilmeyen zarar olarak dikkate alındığı, davacının Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/1-e maddesinde yer alan istisna şartlarını sağlamaması sebebiyle 5. maddenin 3. fıkrasında yer alan hükmün uygulanamayacağı, davacının söz konusu iştirak hisse satışı sebebiyle oluşan zararın istisna tutarına isabet eden kanunen kabul edilmeyen gider kısmının matrahtan çıkarılması gerekirken, ihtirazi kaydı dikkate alınmaksızın yapılan tahakkuk işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisselerinin satışından elde edilen kazancın %75 lik kısmının vergi dışı bırakıldığı, iştirak hissesi için yapılan giderlerin veya satışından doğan zararların kurum kazancından indirilemeyeceği Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5.maddesinin 3.fıkrasında açıkça hüküm altına alındığı, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin olarak yapılan giderlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesinin olanaksız olduğu, yani bu giderlerin kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacı şirketin iştirak hissesi satışından kaynaklanan karın, gider olarak beyan edilerek vergiye konu edilmemesi karşısında oluşan zararın da kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmaması suretiyle davacı şirket tarafından ihtirazı kayıtla verilen 2017 yılı kurumlar vergisi beyannamesine istinaden tahakkuk eden kurumlar vergisinin kanunen kabul edilmeyen gidere isabet eden 376.439,52 TL kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, … Vergi Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, söz konusu kararda, iştirak hissesi satış istisnasının en önemli şartı olan kazancın fonda tutulması şartının ve yeni iştirak hissesi almama şartının sağlanmadığı hususlarının tespit edildiği, iştirak hisse satış zararının indirilemeyeceğine ilişkin kanunda açık bir hüküm olmadığı aksine indirilebileceğine dair idarenin geçmiş tarihli muktezasının bulunduğu, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/1-e maddesinin mükelleflere sunulan seçimlik bir hak olduğu, idarenin bu hakkı kullandıklarını ispat etmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.