11. Hukuk Dairesi 2018/3676 E. , 2020/917 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25/12/2017 tarih ve 2016/24-2017/1149 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup duruşma için belirlenen 04.02.2020 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davacı arasında imzalanan 28.12.2007 tarihli protokol uyarınca davalı tarafından ödenmiş tahsil, ceza evi ve tapu alım-satım harçlarının geri alınması halinde, geri alınan tutarın bankanın döviz satış kurundan USD"ye çevrilerek müvekkilinin hesaplarına alacak kaydedileceğinin hüküm altına alındığını, icra takiplerinde ödenen harçlar iade alındığı halde ödeme yapılmadığını ileri sürerek 331.280 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı şirketlere kullandırdığı kredilerin teminatını teşkil etmek üzere davacının ve dava dışı Yusuf Dayı"nın taşınmazları üzerine ipotek tesis edildiğini, kredi borcu ödenmeyince ipotekli taşınmazların kredi alacağına mahsuben satın alındığını, borçluların talebi ile borcun tasfiyesi içen protokol düzenlendiğini, protokolde diğer hususların yanı sıra takipte müvekkili tarafından ödenen harçların geri alınması halinde bu tutarların davacının tüm edimlerini yerine getirmesi koşuluyla harçların iadesinin kararlaştırıldığını, protokole dayalı edimlerini zamanında ve gereği gibi ifa etmediğini, protokolün hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle ek protokoller yapıldığını, dayanak protokolün hükmünün kalmadığını, 22.10.2009 tarihli teklif ile borcun tamamen tasfiye edildiğini, sonrasında harç tahsil edilmediğini, alınan harçların da kredi borcundan mahsup edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu edilen 6 ayrı harç bedelinden 165.690.- TL ve 28.710.- TL"lik harçların maliyeden tahsil edilerek borçlulardan dava dışı Hasyapı A.Ş. hesaplarına aktarıldığı, diğer harçların iade alınamadığı veya davacı ile ilgisinin olmadığı, protokol hükümlerine göre iade alınan harçların davacının hesaplarına alacak kaydedilmesi gerekirken, Hasyapı A.Ş. hesaplarına geçilmesinin, davalının protokol şartlarına aykırı davranışı olarak değerlendirildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 194.400.- TL"nin davalıdan tahsiline, bu bedelin 165.690.- TL"sine 03.03.2008, 28.710.- TL"sine 30.01.2009 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, tarafların da dahil olduğu protokol uyarınca davalının iade aldığı harçların tahsili istemine ilişkindir. Davalı banka, iade edilen harçların davacının da sorumlu olduğu kredi borçlarına mahsup edildiğini, kredi riskinin tasfiyesi ile sonuçlanan son teklif alınırken, işbu teklif tarihi itibariyle yeniden borç tespiti yapıldığı, borç tespiti yapılırken ise işbu harç tutarların zaten daha önce kredi borcundan düşülmüş olduğunun görüleceğini, harç iadesi tutarlarının, ipotek veren 3. kişi konumundaki davacıya ödenmesinin davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağını savunmuştur. Mahkemece verilen 15.05.2014 tarihli kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.12.2014 tarihli kararında da davalının bankacılık uygulaması gereği kredi ödemelerinin doğrudan kredi hesabına yapılamadığı, kredi borçlusunun mevduat hesabına aktarılıp oradan mevduat hesabından virman yapılmak suretiyle kredi borcundan mahsup edildiği yönündeki itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde yukarıda belirtilen davalı bankanın savunmaları değerlendirilmeden ve bozmanın gereği yerine getirilmeden iade alınan harçların dava dışı Hasyapı Proje İnşaat A.Ş."nin hesaplarına alacak geçmesinin protokol şartlarına aykırılık taşıdığı gerekçesiyle eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacılardan alınarak, davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.