22. Hukuk Dairesi 2017/24259 E. , 2019/20978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ... davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Belediyesi vekili, husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti ve ... İnş. Tic. ve Ltd. Şti vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı ... davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ile genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.Söz konusu alacaklara dair iddianın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, talep edilen ihtilaf konusu işçilik alacaklarının bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma yapıp yapmadığı araştırılmalıdır.Aynı ispat kuralları hafta tatili ile genel tatil ücreti alacağı için de geçerlidir.Somut olayda; davacı, davalı işyerinde şoför olarak çalışmış olup işyerinde haftanın yedi günü 07:00-21:00 saatleri arasında bazen 23:00"a kadar çalıştığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalışmaya devam ettiğini iddia etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanık beyanlarına göre davacının haftanın yedi günü, 07:00-17:00 saatleri arasında günde 10 saat, ilaçlamanın yapıldığı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında ise 07:00-21:00 saatleri arasında günde 13 saat çalıştığı tespit edilerek, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında haftada 28 saat fazla çalışma yaptığı, diğer aylarda ise haftada 10,50 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacağı ile davacının hafta tatili ile genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesaplanmıştır. Mahkemece de söz konusu hesaplamalara göre fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücret alacakları hüküm altına alınmıştır. Ancak davacı tanıklarının davalı işverene karşı derdest davaları olduğu bir başka deyişle davacı tanıkları ile davalı işveren arasında husumet bulunduğu anlaşılmaktadır. Husumetli tanık anlatımları yan deliller ile desteklenmedikçe hükme esas kabul edilemez. Davalı tanık bildirmemiştir. Dosya içerisinde, davacı iddiasını destekleyen davacının husumetli tanıklarının anlatımı dışında bir başka delil de bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücret alacaklarının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Diğer yandan davalı tarafça davacının tüm çalışma dönemine ilişkin davacının imzası bulunmayan ücret bordroları ile bir kısım banka dekontları dosyaya sunulmuş olup söz konusu imzasız ücret bordroları ile banka dekontları karşılaştırılarak sonucuna göre dava konusu asgari geçim indirimi alacağı hakkında karar verilmesi gerekirken anılan belgeler dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine,13.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.