23. Hukuk Dairesi 2015/2367 E. , 2016/1051 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak, kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av... ile davalı vekili Av....."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Dava, üyelik tespiti, daire tahsisi, daire tahsisinin mümkün olmaması durumunda şimdilik 70.000,00 TL tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatiften ihraç edildiği veya üyelik kaydının sona erdiğine ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, davacının dönemin kooperatif başkanı .."e taşınmazının satılması hususunda herhangi bir vekaletname de vermediği, davacının, taşınmazının haksız olarak iyiniyetli üçüncü kişiye devir tarihi olan 09.12.2005 tarihi itibariyle davaya konu (kooperatifçe kur"a olarak kendisine tahsis edilen) taşınmazın kaba inşaat halindeki değeri üzerinden devir tarihine kadar ki yapmış olduğu ödemeleri de kapsayacak şekilde edimlerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteme hakkı bulunduğu, bu tarih itibariyle inşaatın fiziki gerçekleşme oranının %40 olarak belirlendiği, fiziki gerçekleşme oranına göre ise, inşaat bedelinin 14.800,00 TL olduğu anlaşıldığından bu miktarın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre devri gerçekleştiren dava dışı .."in devir tarihinde kooperatifin başkanı olması nedeniyle kollektif sorumluluk hükümlerine göre ve devir yapılan kişinin iyiniyetli üçüncü kişi olduğu da dikkate alınarak davalı kooperatiften talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 14.800,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı tarafça ileri sürülen temyiz sebeplerine göre dava, kendisine konut verilmeyen üyenin konut yerine tazminat istemine ilişkindir. Davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu ve üyelik nedeniyle adına kur"a ile tahsis edilen D Blok 11 numaralı bağımsız bölümün iradesi ve bilgisi dışında usulsüz olarak dava dışı üçüncü kişi adına ferdileşme ile tapuda tescil edildiği sabittir. Bir yapı kooperatifinin ana amacı ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, konut ya da işyeri teslim etmektir. Çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkansızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Normal ödemesini yapıp konut sahibi olan üyelerle eşit miktarda ödemesi bulunduğu tespit edilen, diğer anlatımla eksik ödemesi bulunmadığı belirlenen, ancak kendisine konut tahsis ve teslimi yapılamayan ortağın ödemesi eksik olmayan diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerini talep edebileceğinin, hiç ödemesi yok ise konut karşılığı tazminat isteminin reddi gerektiğinin kabulü gerekir. Eksik ödemesi olan bir üyenin konut karşılığı tazminat alacağının hesaplanma şekli dairemizin yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir:
a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava tarihi itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.
b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi " TEFE" artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.
c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
d-Bunu takiben eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir.
e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.
Bu durumda, mahkemece, gerekirse mahallinde keşif yapılmak suretiyle kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden kooperatif defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak, kendisine konut tahsisinin mümkün bulunmadığı belirlenen davacının ödemelerinin belirlenmesi ve yukarıda belirlenen formül uyarınca tazminat hesabı yapılarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.