16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/5193 Karar No: 2020/5562 Karar Tarihi: 04.11.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/5193 Esas 2020/5562 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verdi. Temyize gidilmesi üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu gösterir ayrıntılı değerlendirme tutanağının dosyaya getirtilmeden hüküm kurulmasını gerekçe göstererek kararı bozdu. Ancak bozmaya uyarak yapılan yargılama süreci usule uygun yapıldı ve hükme esas alınan deliller hukuka uygun olarak elde edildi. Vicdani kanı, kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayanarak verildi. Bu nedenle sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmedi. Temyiz davası esastan reddedilerek hüküm ONANDI. Kanun maddeleri ise şöyle; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2020/5193 E. , 2020/5562 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereği mahkumiyete ilişkin karar Temyiz edenler : Sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısı
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu gösterir ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya getirtilmeden hüküm kurulması, diğer delillerin suçun sübutu açısından yeterli olduğu görülmekle sonuca etkili bulunmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.