19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10707 Karar No: 2017/6330 Karar Tarihi: 27.09.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10707 Esas 2017/6330 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalının kardeşiyle ortak bir çalışması sonucu çek karşılığında kurtarıcı satın aldıklarını ve çek bedelinin davalıdan tahsil edilerek borcunun bittiğini iddia etmiştir. Ancak davalı, çekin karnesinin kendi rızası olmadan kardeşine verildiğini ve çek keşide edilirken davacıyla herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını savunmuştur. Mahkeme, yapılan incelemeler ve bilirkişi raporu sonucunda, çekin davalının şahsına ait olduğunu ve davalının normatif düzenlemeler çerçevesinde sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Kanun maddeleri: Türk Ticaret Kanunu Madde 694, Borçlar Kanunu Madde 634.
19. Hukuk Dairesi 2016/10707 E. , 2017/6330 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davalı asil ... gelmiş, başka gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asilin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ve daha önce birlikte çalıştığı kardeşi ..."ın müvekkilinden kurtarıcı satın aldıklarını ve karşılığında çek verdiklerini, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2009/318 sayılı icra takibi ile çek bedelinin davalıdan tahsil edildiğini, davalının bir süre sonra çekteki imzaya itiraz ettiğini, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/10 Esas 2013/6 Karar sayılı ilamı ile çekteki keşideci imzasının davalının eli ürünü olmadığının tespit edildiğini, davalının da bu ilama dayanarak tahsil edilen alacağın iadesine yönelik ... İcra Müdürlüğünün 2013/76 sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının kardeşi ile olan ortaklığı sona erince borçları ödememek için imzayı inkar ettiğini ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve takibin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu çekin de içinde bulunduğu çek karnesinin müvekkilinin rızası olmadan banka memuru tarafından daha önce birlikte çalıştığı kardeşi ..."a teslim edildiğini, çekin ... tarafından keşide edildiğini, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve bilirkişi raporuna göre, her ne kadar davalı ile dava dışı ..."ın kardeş oluşu, aralarında söz konusu şirketin hak ve borçları konusunda anlaşma imzalanmış oluşu muvazaa ihtimaline yönelik olsa da dava konusu çekin davalının şahsına ait olduğu, çek hesabı sahibi davalının çek keşide etmek üzere kardeşi ..."a vekalet vermediği ve temsile yetkili kılmadığı, davacının çek karnesi sahibi ile imza sahibinin farklı kişiler olduğunu bilerek çeki alması sebebiyle davalının normatif düzenlemeler çerçevesinde sorumlu tutulamayacağı, çekin karşılığında verildiği aracın 2008 yılında dava dışı ..."a satıldığı, davada dava dışı ..."a husumet yöneltilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.