8. Hukuk Dairesi 2010/1465 E. , 2010/4282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine ve Dokuzpınar Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair .. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.12.2009 gün ve 70/648 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ile davalılardan Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak 272, 273 ve 1919 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan Hazine vekili, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile kazanılamayacakları gibi, hak düşürücü sürenin de geçtiğini açıklayarak davanın reddini savunmuş; diğer davalı köy tüzel kişiliği davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, taşınmazların Kadastro Mahkemesinde ilk başta dava konusu yapılmadıkları, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hükmün esası davacı, vekâlet ücretine ilişkin bölümü ise davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, başlangıçta tesbite itiraz istemi ile Kadastro Mahkemesinde açılmış; bu mahkemece dava dosyasının kayıp olması nedeniyle yargılamanın yürütülemediğine dair tutulan 19.01.1979 tarihli tutanak üzerine yapılan araştırma sonucunda hangi parsele itiraz edildiği tespit edilemediğinden bu durum davacıdan sorulmuş, yargılama oturumlarında itiraz ettiği parselleri ve sonucunu hatırlayamadığını söyleyen davacı, 15.05.2000 tarihinde yapılan keşifte dava konusu parseli göstermiş, teknik bilirkişice taşınmazın 649 no"lu mer"a parseli olduğu belirlenmiş, ziraî bilirkişi raporu ile taşınmazın kültür arazisi vasfını taşımadığı, sadece mer"a olarak kullanılmasının mümkün bulunduğu tespit edilmiş; davacı, yargılamanın daha sonraki oturumlarında ise, 272, 273 ve 1919 parsellere itiraz ettiğini bildirmiştir. Bulanık 1. Kadastro Mahkemesinin dava konusu parsellerin kadastro tutanaklarının kesinleştiği gerekçesi ile verdiği 03.05.2002 tarih, 1965/279 E-2002/7 K. sayılı görevsizlik kararı davacı tarafın temyizi üzerine; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01.10.2002 tarih, 9393 E-8823 K. sayılı ilâmı ile onanmış ve süresinde yapılan başvuru ile dosya Bulanık Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, 272 parselin kadastro tutanağının davacı dışındaki kişilerin itirazları sonucu 21.08.1975 tarihinde hükmen, 273 parselin tutanağının itiraz olmaksızın 16.03.1965 tarihinde,1919 parselin geldisi olan 283 parselin kadastro tutanağının da yine üçüncü bir şahsın itirazı sonucu 18.04.1968 tarihinde hükmen kesinleştiği, böylece Kadastro Kanununun 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği belirlendiğine göre mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davacının tüm temyiz itirazlarının reddiyle esasa ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin vekâlet ücreti ile ilgili temyiz itirazlarına gelince; dava ret ile sonuçlandığına, davalı Hazine yargılamada vekil ile temsil olunduğuna göre, davalı Hazine yararına hüküm tarihindeki Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca avukatlık ücreti takdiri gerekirken bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması kanuna aykırıdır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı davacıya ait 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 23.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.