Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8662
Karar No: 2018/841
Karar Tarihi: 05.02.2018

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8662 Esas 2018/841 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 2006-2007 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sahte fatura asılları bulunmadan ve ilgili şirket yetkililerinin dinlenmeden hüküm verilmiştir. Ayrıca, her yılın ayrı suç olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden tek hüküm kurulmuştur. Sanığın altsoyu haricindekiler yönünden cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksunluğunun devam edeceği düşünülmemiştir. Bu nedenlerle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi (Vergi Usul Kanunu'na göre kullanılan veya Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkisiyle kullanılma mecburiyeti getirilen belgelerin öngörülen bilgileri taşımaması durumunda belgelerin vergi kanunları açısından düzenlenmemiş sayılması)
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesi (Faturaların öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi (Yoksunluk)
11. Ceza Dairesi         2017/8662 E.  ,  2018/841 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-)Sanık hakkında "2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından açılan kamu davasında; sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sahteliği iddia edilen faturaların da dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması ve sanığın ...’ın yanına gelerek sigortalı olarak çalıştığı için birkaç yere imza atması gerektiğini söyleyerek kendisini notere götürdüğünü, kendisine burada 2-3 yere imza attırıldığını, üzerine şirket kurulduğundan haberinin olmadığını ve üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; öncelikle sahte faturaları kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmak suçundan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi ve suça konu fatura asıllarının veya onaylı örneklerinin bu şirketlerde olup olmadığının araştırılması, fatura asıllarının veya onaylı örneklerinin bulunması halinde kanaat oluşturacak sayıda dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, taşıdığının tespiti halinde ise suça konu faturaları kullanan şirket yetkilileri dinlenerek suça konu faturaları kimden, hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları hususlarının ayrıntılı olarak sorulması, gerekirse faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığına yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bunların sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmuş olması,
    2-) Kabule göre de;
    a-)Sanık hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme iddiası ile açılan kamu davasında, her takvim yılının zincirleme biçimde işlenmiş birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu, anılan suçlarla ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, hangi yıl olduğu da belirtilmeksizin tek hüküm kurulması,
    b-)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması isabetsizliği ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 05.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi