Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1329
Karar No: 2019/8042
Karar Tarihi: 10.12.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/1329 Esas 2019/8042 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/1329 E.  ,  2019/8042 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA



    Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06/07/2017 tarih ve 2015/882-2017/543 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalının Ankara 54. Noterliğinin 05/08/2013 tarih 35051 yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesi ile müvekkilinin Dem Mer Spor Merkezi Turz. Rest. Gıda İnş. Loj. Org. Ltd. Şti.’ndeki 1050 hissesinin tüm aktif ve pasifi ile devri konusunda anlaştıklarını, noter masraflarının davalı tarafa ait olması sebebiyle taraflar arasında gerçek iradelerini içeren ayrıca 05/08/2013 tarihli sözleşme yapıldığını, müvekkilinin davalı taraf ve ailesinin yıllar boyu süren dostluk ve samimiyetlerine güvenerek davalının hazırladığı sözleşmeyi imzaladığını, sözleşmede payların gerçek değerinin 134.000,00 TL olduğunun belirlenerek daha önce ödeme yapılmaması sebebiyle müvekkiline dava dışı ... ve kefili ...tarafından imzalanan 20/09/2013 vade tarihli senedin verildiğini, senedin vadesinde ödenmemesi üzerine müvekkilinin senet borçluları ... ve ...hakkında icra takibi başlattığını, senedin icra yolu ile tahsil kabiliyeti bulunmadığını, davalının sözleşmede belirtilen hisse bedelinin ödenmesi konusunda ifadan kaçındığını, gönderilen ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, sözleşmenin hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, sözleşmede davalıya müracaat yolunun kapatıldığını, bu hali ile sözleşmenin bağış sözleşmesi niteliğini aldığını, taraflar arasında adil menfaat dengesi olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişik haklar saklı kalmak kaydı ile hisse devri karşılığı olan 134.000,00 TL"nin gecikme sebebiyle uğranılan zarar ve temerrüt faizi ile birlikte sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsiline, mümkün olmaması halinde hisse devir işleminin aldatma sebebiyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davaya bakmaya ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının hisse devir işleminin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçtiğinden aldatma iddiasının ileri sürülemeyeceği gibi sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı talepte bulunamayacağını, hak düşürücü sürelerin geçtiğini, sözleşme gereğince senedin teslimi ile sözleşme şartlarının yerine getirilmiş sayılacağının kabul edildiğini, yine tarafların sözleşmeden dolayı birbirlerine hiçbir şekilde rücu etmeyeceklerine ilişkin beyanlarının hüküm altına alındığını, müvekkilinin üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, davacının bizzat kendisinin senedin ... ve ...tarafından düzenlenmesini talep ettiğini, bu talebe göre senedin düzenlendiğini, senede dayalı takibin halen derdest olup, alacağın tahsil kabiliyetinin bulunduğunu, davacının basiretli davranma yükümlülüğü olduğunu, salt iyi niyet iddiasına dayalı alacak talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, Yargıtay ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, hisse devir bedeli olarak verilen bononun tahsil kabiliyetinin olmadığı, davacı tarafından bonoya dayalı olarak yapılan icra takibinin semeresiz kaldığı, davacının bono bedelini tahsil için gerekli gayret ve çabayı gösterdiği halde tahsil edemediği, tahsil kabiliyeti olmayan bononun usulüne uygun bir ifa olarak kabulünün mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 134.000,00 TL nin temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, hisse devir bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, davacı husumeti hisseyi devralana yöneltmiştir. Ancak, hisseyi devreden davacı ile devralan davalı arasında yapılan ve taraflarca uyuşmazlık konusu olmayan 05/08/2013 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi"nin 3. maddesinin 3. ve 4. paragraflarında “Hisse devir bedeli olarak alacaklısı ..., borçlusu ..., kefili ...olan 05/08/2013 tanzim 20/09/2013 vade tarihli 134.000,00 TL tutarlı senet tanzim edilerek devredene teslim edilecektir. Senedin teslim edilmesi ile sözleşme şartlarının yerine getirildiği kabul edilecek olup taraflar birbirlerine işbu sözleşme nedeniyle rücu etmeyeceklerini kabul ve beyan ederler” hükmü mevcuttur.
    Mevcut bir borcu ödemek için kambiyo senedi verildiğinde ifanın amaçlandığı farzedilir. Senedin, herhangi bir açıklama yapılmamışsa, ifa yerine kaim olması için değil, doğrudan doğruya ifa için verildiği kabul olunur. Alacaklı ve borçlu, aralarında aksine anlaşma olmadıkça, asıl borç ilişkisi, alacaklı tatmin edilinceye kadar devam eder. (Prof. Dr. Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuk 2. Bası s.379) Somut olayda, taraflar senedin teslimiyle sözleşme şartlarının yerine getirildiği ve tarafların birbirlerine bu sözleşme nedeniyle rücu etmeyeceklerini kabul etmişlerdir. Bu durumda, davalı sözleşmede kararlaştırıldığı gibi senedi vermekle yükümlülüğünü yerine getirmiş olup, verilen senet nedeniyle başlatılan takip de derdesttir. O halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi