Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13884
Karar No: 2018/840
Karar Tarihi: 05.02.2018

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13884 Esas 2018/840 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanığın resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, belgeyi düzenleyen kamu görevlisinin beyanın doğruluğunu araştırıp belgeyi düzenlemesi gerektiği durumlarda yalan beyanın tek başına kanıtlayıcı olmadığına, belgenin doğru şekilde düzenlenmesi durumunda suçun oluşmayacağına karar vermiştir. Bu durumda, sanığın gerçek kimliğini açıklamadığı için 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun \"Kimliği Bildirmeme\" başlıklı 40. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine karar verilmiştir. Kararda atıfta bulunulan kanun maddeleri şunlardır:
- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 206. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2017/13884 E.  ,  2018/840 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-)Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu hallerde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan, yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı açıktır. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun "Kimliği bildirmeme" başlığını taşıyan 40. maddesinin birinci fıkrası "Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir.", 2. fıkrası ise "... bu kişi kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır." hükmünü taşımakta olup, bu kabahat fiili ile 5237 sayılı TCK’nın 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevlisinin görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK"nın 206. maddesi uygulanacaktır. Resmi belgenin düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması veya kimlik ve adresle ilgili bilgi vermekten kaçınılması halinde Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesi gerekir. Açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; hakkında yakalama kararı bulunan sanığın ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı kullandığının ve bulunduğu adresin ihbar edilmesi üzerine o adrese gidilip sanıktan kimlik sorulduğunda sanığın ... adına düzenlenmiş gerçek nüfus cüzdanı ibraz ettiği, olay yerinde bulunan kişilerin beyanıyla sanığın gerçek kimlik bilgilerinin saptandığı, tutanakların sanığın gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği, ... adına düzenlenmiş belge bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin bu haliyle Kabahatler Kanunu"nun 40. maddesi kapsamında kaldığı, 5237 sayılı TCK’nın 206. maddesinde düzenlenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-c maddesinde yazılı zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 15.06.2009 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nın 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 05.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi