21. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/451 Karar No: 2017/4452 Karar Tarihi: 25.05.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/451 Esas 2017/4452 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2017/451 E. , 2017/4452 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının davalı işyerinde 21/04/2003-12.05.2005 tarihleri arası çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının, davalı işyerinde işe girdiğini gösterir 11.05.2005 tarihli sigortalı işe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına intikal ettiği, 11.05.2005-19.03.2007 tarihleri arasında davalı işyerindeki çalışmalarının Kuruma bildirildiği, davalı işyerinin 15.05.2003 tarihinde Kanun kapsamına alındığı, dönem bordrolarının getirtildiği, bir kısım bordro tanıklarının dinlendiği, davacının 10.07.1985 doğumlu olduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen bordro tanıkları ..... beyanlarında davacının 2003 tarihinde işe girdiğini doğrulamış, diğer bordro tanıkları davacının işe girdiği tarih konusunda aleyhe beyanları olmamıştır Mahkemece yapılacak iş, davacının öğrenci olup olmadığını araştırarak, ihtilaflı dönemde öğrenci olduğu süre var ise çalışmalarının bu dönemde tam zamanlı mı (full time) yoksa kısmi zamanlı mı (part time) olduğunu tespit etmek; öğrenci değilse, dava konusu dönemde davalı işyerinde kesintisiz ve sürekli çalıştığını beyan eden bordro tanık beyanlarına itibar edilerek, bu haliyle çalışma olgusunun sabit olduğu anlaşıldığından, 506 sayılı Kanunun 60/G ve Geçici 54. maddelerini gözönünde tutarak davanın kabulüne karar vermekten ibarettir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 25.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.