Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

Ceza infaz kurumuna yasak eşya sokmaya teşebbüs suçundan şüpheli ... hakkında son soruşturmanın açılması talebiyle Batman Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26.06.2013 tarihli ve 2013/6857 soruşturma, 2013/2340 esas, 2013/308 sayılı iddianame üzerine, son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.09.2013 tarihli ve 2013/204-230 sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, Batman Barosunda kayıtlı avukat olan sanığın, yanında ceza infaz kurumuna sokulması yasaklanmış, yasaklanmamış veya suç teşkil eden hiçbir eşya veya bulunmadığına dair yazılı belge imzalaması ve isnat edilen eylemin maddi unsurunun da gerçekleşmesi karşısında, mevcut delillerin son soruşturmanın açılması için yeterli olduğu, suçun manevi unsuru olan kastın ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinin de son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 13.01.2014 tarih ve 2013/886/2772 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.01.2014 tarih ve 2014/23699 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Her ne kadar iddianamede sevk maddesi TCK’nın 297/1. maddesi olarak gösterilmiş ise de cezaevine bir adet veri depolama aygıtı (flash bellek) sokma eyleminin aynı maddenin 2. fıkrasına uygun olduğu,
21.10.2011 tarih ve 28091 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 21.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 07.07.2011 tarih, 2010/69 esas ve 2011/116 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 297. maddesinin (2) numaralı fıkrasının Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olup, böylece sanığa atılı eylemin suç olmaktan çıkarılmış olması karşısında;
Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25.09.2013 tarih, 2013/204 esas ve 2013/230 sayılı kararı usul ve kanuna uygun olup, kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.