19. Hukuk Dairesi 2016/11363 E. , 2017/6322 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ...A.Ş. firması ile davalı arasındaki genel kredi sözleşmesinde kefil olduğunu, vadesinde ödenmeyen borç sebebiyle müvekkili aleyhine yapılan icra takiplerindeki borcu müvekkilinin davalı ile anlaşarak 01.03.2013 tarihinde 94.340 TL olarak ödemesine karşın bu paranın icra dosyalarındaki borca mahsup edilmediğini, bunun yerine davalının dava dışı asıl borçlu şirketin ortaklarından olan yine dava dışı ...Ltd. Şti."nin borçlu olduğu riskleri kapattığını, müvekkilinin bu sefer 13.02.2014 tarihinde 111.463 TL ödeme yaparak tüm borçlarını kapattığını, mükerrer ödenen alacağını tahsil için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava dışı ... A.Ş."nin hesabına yaptığı 94.340 TL ödeme havalesinde herhangi bir açıklamanın bulunmadığını, bu sebeple aynı gün adı geçen şirketin yazılı talimatı ile söz konusu paranın dava dışı...Ltd. Şti. hesabına yatırıldığını, davacının 13.02.2014 tarihinde yatırdığı 111.463 TL"yi ise icra dosyalarındaki borca mahsuben yatırdığını ilgili dekontta belirtmesi sebebiyle icra dosyaları borçlarının kapatıldığını, davacının bu durumda müvekkili bankanın alacağına halef olduğunu ve bu sebeple davayı dava dışı ...A.Ş."ye karşı açması gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davacı tarafından 01/03/2013 tarihinde yapılan ödeme miktarı ile dava dışı ... A.Ş." nin krediden kaynaklanan borç miktarının birbiri ile uyumlu olduğu, davalı banka ile dava dışı asıl borçlu ...A.Ş arasında imza altına alınan Kurumsal Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi"nin 2.4 maddesinde " Müşteri, bankanın müşteri hesaplarına alacak kayıt eden tutarları müşterinin şayet var ise mevcut borçlarına mahsup etme, rehin ve hapis hakkına ve bu konuda öncelikleri belirleme hak ve yetkisine sahip olduğunu, bu konuda her hangi bir itirazının bulunmayacağını kabul, beyan ve taahhüt eder. " düzenlemesinin bulunduğu, davalı banka tarafından bu düzenleme doğrultusunda davacı tarafından kredi borçlusunun hesabına yatan paranın öncelikle dava dışı kredi borçlusunun borcuna mahsup işlemi yapılması gerektiği, bu işlem yapılmaksızın yatan paranın başka bir şirket hesabına aktarılmasının sözleşme koşullarına uygun olmadığı, ayrıca davalı banka tarafından dava dışı kredi borçlusu ... A.Ş."nin hesabına 03/02/2012 tarihinde yatırılan 25.000,00 TL"nin aynı tarihte kredi borçlusunun kredi ana para tahsilatı olarak değerlendirildiği ve kredi borçlusunun kredi hesap borcundan bu rakamın mahsup edildiği, bu uygulamanın davacı ... tarafından yapılan ödeme için de yapılmasının gerektiği, sonuç olarak davalı banka tarafından yapılan işlemin bankacılık usul ve uygulamalarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.