17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1379 Karar No: 2019/9048 Karar Tarihi: 13.06.2019
Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/1379 Esas 2019/9048 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmiştir. CMK’nun 291/1. fıkrasında temyiz istemi ve süresi, tutuklu sanıklar için CMK’nun 263. maddesinde belirtilen usule göre yapılabilir. Ancak sanığın ceza infaz kurumunda olmasına rağmen bu husus hatırlatılmamıştır. Temyiz incelemesi yapılırken mahkeme kararının açık ve gerekçeli olması gerektiği vurgulanmış ve gerekçenin eksikliği nedeniyle hükümler BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri ise şöyledir: 2709 sayılı Anayasa’nın 141. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34, 230 ve 289. maddeleri.
17. Ceza Dairesi 2019/1379 E. , 2019/9048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: CMK’nun 291/1. fıkrasında temyiz istemi ve süresine ilişkin düzenlemede, “Tutuklu bulunan sanık hakkında 263. madde hükmü saklıdır” hükmü, CMK’nun 263. maddesinde ise “Tutuklu bulunan şüpheli veya sanık, zabıt kâtibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabilir.” hükmünün yer alması, yine CMK’nun 232/6. fıkrasında “Hüküm fıkrasında, 223. maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.” şeklindeki düzenlemeler karşısında; ceza infaz kurumunda bulunan ve SEGBİS ile duruşmaya katıldığı anlaşılan sanığın yukarıdaki maddeler çerçevesinde CMK’nun 263. maddesinde gösterilen usul ile de temyiz başvurusunda bulunabileceğinin hatırlatılmaması karşısında; sanığın temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 2709 sayılı Anayasa"nın 141. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ile 5271 sayılı CMK’nun 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden açıklanması geri bırakılan hükmün yazılı şekilde gerekçesiz olarak açıklanması suretiyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.