Esas No: 2021/14832
Karar No: 2022/9771
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/14832 Esas 2022/9771 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/14832 E. , 2022/9771 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığına arttırılması ve kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Yapılan incelemede; davacı vekilinin 21.02.2014 tarihli dilekçesine ekli 14.03.2013 tarihli sulh protokolü uyarınca tarafların sulh olduğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
Sulh, HMK'nın 313. vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olup, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Karar kesinleşinceye kadar yapılan her türlü sulh anlaşması mahkeme huzurunda yapılmış sulh olarak kabul edilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Ancak;
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 18. maddesinin "h" bendi uyarınca; vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL'den fazla olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye kabul ve feragate karar verme yetkisinin Belediye Meclisinde olduğu, dosyaya sunulan sulh sözleşmesi ekinde meclis kararı bulunmadığından, Belediye Meclisinden alınmış bir sulh ve kabul kararı bulunup bulunmadığı tam olarak anlaşılamamıştır.
Bu itibarla; mahkemece bu husus araştırılıp, sulh sözleşmesinin bu usule uygun düzenlenip düzenlenmediği tespit edilip geçerli bir sulh sözleşmesi var ise; HMK'nın 315. maddesi uyarınca işlem yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden,
Kabule göre de;
2-Davaya konu imar uygulamasına ilişkin olarak davacı tarafa usulüne uygun tebligat ve ödeme yapılmadığından, tespit edilen bu bedel Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenerek ve ortaya çıkan gerçek bedel olan ve 23.11.2018 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 116.010,93-TL bedelin davalı idareden tahsili gerektiği halde, Dairemizin 2020/1082 Esas - 2020/6030 Karar sayılı bozma ilamında, maddi hataya düşülerek 106.016,93-TL bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerektiği yönünde hüküm kurulması,
3-Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden,yargılama giderlerinin tamamından davalı idarenin sorumlu olması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Peşin ve ıslah harcının davacı tarafa iadesine karar verildiği halde, ayrıca yargılama giderlerine dahil edilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 31/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.